Vakfımızın çeşitli komisyonlarında görev alan kırk aile ile birlikte, Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde aile ribatımızı gerçekleştirdik. Oldukça bereketli bir program dâhilinde yapılan ribatımız, tüm kardeşlerimizin yürek ve zihin dünyalarında farklı izler bıraktı.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, ribatımızın ilk gününde ribatın ne demek olduğunu, nasıl anlaşılması gerektiğini ve nasıl aynı anda kalp, ruh ve akılların inşa edilmesi gerektiğini anlattı. Hocamız şunları söyledi: “Her ribat bizde bir tecdide yol açmalı… Beden tecdidi, Yürek tecdidi, Akıl tecdidi, Fikir tecdidi ve Amel tecdidi… Bu Ribatımız ailelerle yaptığımız 3. şehir dışı ribatıdır. Hatırlarsanız ilk ribatımızı Kuzuluk’ta yapmıştık. İkinci ribatımızı burada yapmıştık. 3. Ribat da yine burada nasip oldu, bakalım nereye kadar gidecek ve nerelere ulaşacak… Her ribatımızın bir serlevha ayeti vardı: Kuzuluk Ribatı’nın Tahrim 6, geçen seneki ribatın Ali İmran 200. Ayeti idi. O ayeti bir hatırlayalım: “Ey İman Edenler! Sabredin, sabırda yardımlaşın, siperlerinizi/mevzilerinizi koruyun. Allah’tan hakkı ile korkun. Umulur ki, kurtuluşa erersiniz.” Bu seneki serlevhamız, hepinizin çok iyi bildiği bir ayet, yine Ali İmran Suresi’nden, bu surenin 104. Ayeti… “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten meneden bir ümmet bulunsun. İşte kurtuluşa/felaha erenler yalnız onlardır.”
İlk günün akşamında Hocamız ilk dersini yaptı. İlk dersimizin başlığı: “Ümmet İçinde Ümmet” idi. Hocamız, ümmet içerisinde maya, rafine bir topluluk bulunsun emrinin nasıl anlaşılması yönünde, ufuk açıcı mesajlar verdi.
İkinci dersimizin başlığı: “Büyük Fazilet, Muhteşem Akıbet, Gerçek Zafer” idi. Bu derste Hocamız, Fatır Sûresi’nin 32. ayetinin gölgesinde Ümmet-i Muhammed’in sınıflarını nazarlara verdi ve iyiliği emretmenin önem ve usulüne dair ipuçları bizlerle paylaştı.
Üçüncü ve son dersimizin başlığı ise: “21. Yüzyılda Ensar ve Muhacir Olmak Mümkün mü?” idi. Hocamız bu son dersinde, münkeri nehyetmenin nasıl olması gerektiğini Siyer içerisinden örnekler vererek açıkladı. Birbirinden kıymetli bu üç dersten katılımcı tüm kardeşlerimiz çok ama çok istifade ettiler.
Cuma günü kadın, erkek, çocuk; tüm kardeşlerimizle topluca Cuma namazımızı eda ettik. Mahmut Karakış Hocamızın kıldırdığı Cuma namazını ve hutbesini büyük bir dikkatle takip ettik.
Bu güzel organizasyonu tekrar bizlere yaşattığı için Rabbimize sonsuz hamdler ediyor, emeği geçen tüm kardeşlerimizi tebrik ediyor, yeni çalışmalarda daha güzelleri ile bizleri buluşturmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.