Muhteşem Ahlak derslerimiz yeni döneme büyük bir coşku, heyecan ve katılım ile başladı. 4 aylık aradan sonra bizleri derslerimize kavuşturan Rabbimize hamd ediyoruz. Dönemin ilk dersinde Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “5 Damla” başlığında Mücadele Ahlakı’nı anlattı. Çok önemli bilgi ve mesajları bizlerle paylaşan hocamız, bu ilk derste adeta bizleri sarsarak kendimize getirdi.
Dersten Cümleler
Peygamber saçı ağartan, beli büken bir ayet: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
Aylardan Muharrem, Günlerden Aşura…
İnsan derdi çekmek gibi bir hedefimiz olmalıdır.
Kur’ân çok büyük bir farzdan bahsediyor: “Emr-i bil-ma’ruf nehy-i ani’l-münker”
‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ sözünü bir Mü’min nasıl söyler?
Düşen her ateş, nerede olursa olsun; müminin yüreğine düşmüştür.
Kur’an’da ve Sünnet’te övülen, değer ve kıymetine dikkat çekilen 5 damla:
- Âlimlerin mürekkeplerinin damlası
- Abidlerin gözyaşlarının damlası
- Akillerin zihin terlerinin damlası
- Amillerin alın terlerinin damlası
- Âşıkların bedenlerinin damlası
5 farklı duruş ve 5 farklı damla… Âlimler, Abidler, Akiller, Amiller, Âşıklar…
Aletler değişir; adetler değişmez!
“Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi, şehitlerin kanından ağır gelir.”
“Vallahi! Bundan sonra elimizde hangi iş olursa olsun, hiçbir iş bizi Allah yolunda seferden alıkoymayacak!”
“Mü’minlerin hepsinin (savaş zamanı) toptan sefere çıkmaları gerekmez. Onların her kesiminden bir grup, din hususunda sağlam bilgi sahibi olmak, dinî hükümleri öğrenmek için çalışmalı ve (savaşa çıkanlar) geri döndüklerinde kötülüklerden sakınmaları ümidiyle, onları uyarmalıdır.” (Tevbe 122)
Bazen bir kalemin yaptığını binlerce kılıç yapamaz.
Bazen bir sözün yaptığını binlerce asker yapamaz.
Ümmetin Hâkimi olan Ebü’d-Derdâ’nın rivayet ediyor: “Her kim bir yola girer ve onda ilim isterse, Allah onun için cennete giden bir yolu kolaylaştırır. Melekler ilim öğrenenlere, yaptıklarından hoşlandıkları için, kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde olanlar, hatta sudaki balıklar ilim öğrenen kimseye Allah’tan yardım ve bağış dilerler. İlim sahibinin Âbid’ten (ibadet edenden) üstünlüğü, ay’ın diğer yıldızlardan üstünlüğü gibidir. Âlimler, Peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras bırakmadılar, ancak ilim miras bıraktılar. Şu halde o ilmi alan büyük bir pay almış demektir.” (Buhari, İlm, 10; Ebû Davud, İlm, 1; Tirmizi, İlm,19; İbn Mace, Mukaddime,17)
Abidlerin gözyaşlarının damlası
“Gözyaşı Allah’ın bir rahmetidir. Allah (cc) onu sevdiği kulunun göğsüne koyar…” (Buhârî, Cenâiz 23; Müslim, Cenâiz, 11; Ebû Dâvud, Cenâiz 24)
“Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz!”
“Allah’ım! Doymayan nefisten, kabul edilmeyen duadan, galebe çalan (ödenmeyen) borçtan, yaşarmayan gözden sana sığınırım!”
Âlim değilsen, hiç değilse abid ol!
Eğer anlasaydın, ağlardık!
“İki göz vardır ki Allah o gözlere asla azap etmez. Sınırlarda Allah için nöbet bekleyen göz, Allah korkusu ile ağlayan göz!”
“Mahşerde, cehennem kıvılcımlarının insanları kovaladığı bir hengâmede, Cebrail’i elinde bir bardakla görürüm. Sorarım, Cebrail nedir o barda? O da der ki: Bu, mü’min kulların Allah korkusuyla ağlayıp gözlerinden döktükleri gözyaşlarıdır ve şu korkunç kıvılcımları söndürecek tek şeydir.”
Neymiş gözyaşı? Cehennem alevlerini söndürecek tek vesile imiş.
Neymiş gözyaşı Allah’ın memnun ve razı olacağı mümin sermayesi imiş.
Neymiş gözyaşı dertli sinelerin en büyük azığı imiş.
Neymiş gözyaşı abidlerin Allah’a yakınlaşma vesileleriymiş.
“Ağlayan da kaybedebilir, ağlamayan da!” (İmam Gazali)
Akillerin zihin terlerinin damlası
Kur’ân’ın sahibi olan Allah (cc), kitabını aklını kullananlara ithaf eder.
“Bir saatlik tefekkür, bir senelik (nafile) ibadetten üstündür.”
“Onlar ayakta, otururken, yanları üzerine yatarlarken (yani her an ve her durumda) Allah’ı hatırlarından çıkarmazlar. Yine onlar göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler ve derler ki: Ya Rabbi! Sen bunları boşuna yaratmadın. Biz seni tesbih ederiz, sen bizleri o acı azaptan koru.” (Âl-i İmrân 3/191)
Amillerin alın terlerinin damlası
Cennet bir tane, cennette giden yol bin tanedir.
“Hiç kimse kendi elinin emeğinden daha temiz, daha helal bir kazanç elde edemez!” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III, 466)
Sahabe’nin duası: “Allah’ım! Eğer bana şehadeti nasip etmeyeceksen, hiç değilse canımı çoluk, çocuğuma helal bir lokma götürmek için çıktığım yolda al!”
Âşıkların bedenlerinin damlası
Şehadet en büyük aşk, şehit en büyük âşıktır.
Cabir b. Abdullah’ın babası Abdullah b. Amr b. Haram’ın şehadeti ve gelen büyük müjde…
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, bilakis onlar diridirler ve Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar!” (Âl-i İmrân 3/169)
Alınması gereken 4 mesaj:
- Herkes her işi yapamaz, ama herkesin yapacağı bir iş vardır.
- Her dönem aynı iş yapılmaz, ama her dönemin bir işi vardır.
- Herkes aynı kabiliyette değildir; ama herkesin kendine özgü bir kabiliyeti vardır.
- Herkesin kapasitesi eşit değildir; ama herkesin kapasitesini son sınırına kadar kullanma sorumluluğu vardır.
“Korkan yol alır, yol alan menzile ulaşır. Dikkat edin! Allah’ın sattığı şey çok pahalıdır. Dikkat edin! Allah’ın sattığı şey çok pahalıdır. Dikkat edin! Allah’ın sattığı şey cennettir.” (Tirmizî, Kıyamet, 18)
“Cennete ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil!”