Siret-i Enbiyâ derslerimizde yeni bir peygamberin hayatına başlamanın heyecanını yaşadık… Üç ayların bu manevi ikliminde Hz. Lût (as) ile alakalı ilk dersimizi yapmış olduk. Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “Âlemlere Üstün Kılınan Bir Peygamber Hz. Lût (as)” serlevhasının altında, önce Hz. Lût’u anlatmanın zorluğuna, sonra Kur’ân-ı Kerim ışığında Hz. Lût der demez akla gelmesi gereken ilk kavramların neler olduğuna değindi. Hepimizi onun Ahlak Medresesi’nin talebeleri olmaya devam eden hocamız, çok önemli mesajları bizlerle paylaştı.
Dersten Cümleler
Receb-i Şerif’in manevi ikliminin çok güzel bir şekilde estiği şu günlerde bizde Siret-i Enbiyâ yolculuğumuzda bir büyük peygamber olan Hz. Lût’a (as) kavuşmuş olduk…
Hz. Lût’u (as) okumak, anlamak, kavramak ve anlatmak emin olun peygamberler silsilesi içerisinde en zorudur.
Hz. Lût’u (as) Anlatmanın Zorluğu
1. Karşınızda inancı çok derin ve çok sağlam olan bir peygamber var; siz onu tanıdıkça kendi inancınızı sorgulamaya başlıyorsunuz.
2. Karşınızda davası çok yüce ve çok zor olan bir peygamber var; siz onu tanıdıkça sırtınızdaki yükün ağır değil hafif olduğunu itiraf etmeye başlıyorsunuz.
3. Karşınızda imtihanı çok büyük ve çok ağır olan bir peygamber var; siz onu tanıdıkça hayatınızdaki imtihanların aslında çok basit olduğunu ikrar etmeye başlıyorsunuz.
Dersimizin serlevhası “Âlemlere Üstün Kılınan Bir Peygamber Hz. Lût”… Bu ifadenin kaynağı En’âm Sûresi 86. Ayetidir.
“İşte bu, kavmine karşı İbrâhim’e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.” (En’âm 6/83)
“Biz O’na (İbrâhim’e) İshak ve (İshak’ın oğlu) Ya’kub’u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de Nûh’u ve O’nun soyundan Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da doğru yola iletmiştik; Biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız.” (En’âm 6/84)
“Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.” (En’âm 6/85)
وَاِسْمٰع۪يلَ وَالْيَسَعَ وَيُونُسَ وَلُوطًاۜ وَكُلًّا فَضَّلْنَا عَلَى الْعَالَم۪ينَۙ
“İsmâil’i, Elyasa’ı, Yûnus’u ve Lût’u da doğru yola erdirmiştik. Her birini âlemlere üstün kılmıştık.” (En’âm 6/86)
Ayetlerde Geçen 5 ifade:
نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَٓاءُۜ “Dilediğimizin derecelerini yükseltiriz.”(En’âm 6/83)
كُلًّا هَدَيْنَاۚ “Hepsine hidayet bahşettik/onları doğru yola ilettik.” (En’âm 6/84)
وَكَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَۙ “Biz iyi davrananları (muhsinleri) işte böyle mükâfatlandırırız.” (En’âm 6/84)
كُلٌّ مِنَ الصَّالِح۪ينَۙ “Bunların hepsi salih kimselerden idi.” (En’âm 6/85)
وَكُلًّا فَضَّلْنَا عَلَى الْعَالَم۪ينَۙ “Her birini âlemlere üstün kılmıştık.” (En’âm 6/86)
Peygamberlerin Değer ve Kıymeti
1. Onlar, dereceleri yükseltilmiş, seçilmişlerdir.
2. Onlar, doğru yolun, doğru elçileri olan hidayet önderleridir.
3. Onlar, iyiliğin zirvesini yakalamış ve bundan dolayı mükâfatlara mazhar olmuş muhsinlerdir.
4. Onlar, salihlik çizgisini en güzel bir şekilde gösteren temsil kahramanlarıdır.
5. Onlar, bütün yaptıkları ile âlemlere üstün kılınmış, böylece kıyamete kadar gelecek tüm insanlığa örnek kılınmış rehberlerdir.
“İsmâil’i, Elyasa’ı, Yûnus’u ve Lût’u da doğru yola erdirmiştik. Her birini âlemlere üstün kılmıştık.” (En’âm 6/86)
وَلُوطًا اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَۘ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَم۪ينَ
“Lût’u da peygamber olarak gönderdik. Hani o, kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, sizden önce âlemlerde hiçbir toplumun yapmadığı bir hayâsızlığı işliyorsunuz.” (A’raf 7/80; Ankebût 29/28)
Hz. Lût (as) âlemlerin o güne kadar şahit olmadığı bir ahlâksızlıkla, ahlâksızlığın reklamını yapmadan, ahlâksızlığın yayılmasına katkı sağlamadan, ahlâksızlıkla mücadele ediyorum diyerek aslında ahlâksızların ekmeğine yağ sürmeden ve ahlâksızlıkla mücadele ederken asla ahlâksızlıktan etkilenmeden çok doğru ve mutedil bir mücadele ortaya koymuş, bununla da âlemlere üstün kılınan elçilerden biri olmuştu.
Hz. Lût (as) Nasıl Bir Peygamberdir?
O bir Mü’min – (Ankebût 29/26)
O bir Mürselin – (Sâffât 37/133)
O bir Muvahhid – (Şuara 26/161)
O bir Mücahid – (Şuara 26/164)
O bir Münzir – (Kamer 54/33)
O bir Mutatahhir – (A’raf 7/82)
O bir Mahzun – (Hûd 11/78)
O bir Mazlum – (Hûd 11/80)
O bir Muhacir – (Hicr 15/65)
O bir Muallim – (Sâffât 37/137, 138)
“Bunun üzerine Lût hemen ona (İbrâhim’e) iman etti.” (Ankebût 29/26)
وَاِنَّ لُوطًا لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ
“Gerçekten Lût da gönderilmiş elçilerden biriydi.” (Sâffât 37/133)
وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ
“Vemâ es-elukum ‘aleyhi min ecri, in ecriye illâ ‘alâ rabbi-l’âlemîn”
“Buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum; benim ücretim/ecrim yalnızca âlemlerin Rabbine aittir.” (Şuara 26/164)
Kavmi, Hz. Lût ve ona inananlar için dediler ki: “Bunları içimizden çıkarın atın, bunlar bize göre çok temiz insanlar…” (A’raf 7/82)
“Lût’un kavmi, koşarak onun yanına geldiler. Daha önce de o kötü işleri yapmaktaydılar. (Lût): “Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır (onlarla evlenin); sizin için onlar daha temizdir. Allah’tan korkun ve misafirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu!” dedi.” (Hûd 11/78)
“Hz. Lût ‘Keşke benim size karşı koyacak bir gücüm olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim.’ dedi.” (Hûd 11/80)
“Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?” (Sâffât 37/137, 138)
Gönderilen peygamberler, büyük bir kısmı inanç noktasında derin sapmalar yaşayan, ahlak noktasında çok büyük saplantılar içerisinde olan, ekonomik ve idari anlamda çok büyük zulümler yaşayan insan topluluklarına gönderilmişlerdir.
Peygamberlerin Mücadele Yöntemleri
– Önce kendini sağlamlaştır!
– Sonra haneni koru!
– Daha sonra çevreni iyileştirmeye çalış!
– Arkasından kötülüklerle mücadele et!
– Sonra mücadeleni yapılması gereken her şeyi ortaya koyana kadar devam ettir!
– Nihayetinde bütün kapılar kapandıktan sonra hicret etmeyi gündem et!