Siret-i Enbiyâ derslerimizde heyecan ve merakla Hz. Eyyûb’a başladık… Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “Allah’a Yönelişin Zirve Hali Hz. Eyyûb” serlevhasının altında Hz. Eyyûb’tan alınması gereken derslerin neler olduğunu, özellikle onun sabır kahramanı olmasının ne anlama geldiğini, sabrın gerçek manada anlam ve muhafazasını ve daha nice konuyu çok önemli mesaj ve vurgularla anlattı. Mukaddime niteliğinde olan bu dersimizden anlaşılacağı üzere Hz. Eyyûb’tan çok önemli mesajlar alacağız. Mevlâ hepimizin istifadesini çoğaltsın…
Dersten Cümleler
Recep ayının maneviyatının çok farklı bir şekilde estiği şu günlerde Siret-i Enbiyâ derslerimiz devam ediyor…
15 hafta boyunca Hz. Yûsuf’un mektebinin talebeleri idik; şimdi 3 hafta boyunca inşallah Hz. Eyyûb’e misafir olacağız…
Şimdiye kadar işlediğimiz peygamberlerin mesajları:
Hz. Âdem – Tevbe Kahramanı
Hz. İdrîs – Sıdk Kahramanı
Hz. Nûh – İstikrar Kahramanı
Hz. Hûd – İstiğna Kahramanı
Hz. Sâlih – Emanet Kahramanı
Hz. Lût – İffet Kahramanı
Hz. İbrâhim – Merhamet Kahramanı
Hz. İsmâil – Teslimiyet Kahramanı
Hz. İshak – Hidayet Kahramanı
Hz. Ya’kûb – Umut Kahramanı
Hz. Yûsuf – İstikamet Kahramanı
Bugün hayatına başlayacağımız İslâm Peygamberi olan Hz. Eyyûb ise hepinizin bildiği üzere Sabır Kahramanı’dır.
Hz. Ya’kûb derslerinde yepyeni bir ifadeye şahit olduk: “Sabrün Cemil”
Hz. Eyyûb’un neleri var:
1. Sağlıklı bir bedeni
2. Sayılamayacak kadar malı ve mülkü
3. Evi, hanesi, eşi ve çocukları
4. Dostları, arkadaşları ve sevenleri
5. Getirdiği dini kabul edip kendisine tabi olanları
6. İtibarı, saygınlığı ve toplum üzerinde ağırlığı
İslâm’ın anlaşılması ve yaşanması noktasında bizim en büyük problemimiz, kavramların doğru anlaşılmaması problemidir.
Cihad, Şehadet, Hak, Hukuk, Adalet, Millet, Devlet, Ahlak, İffet ve daha nice kavram içerisi boşaltıldığı için kullanılıyor olmasına rağmen doğru ve sahih bir İslam algısı oluşmuyor.
En iyi anlayanımız sabır için şunu diyecektir: “Bela, musibet, hastalık ve sıkıntılara karşı dayanmak ve dişi sıkmak…”
Sabır ne değildir?
– Sabır, tembellik değildir.
– Sabır, miskinlik değildir.
– Sabır, ihmal ve kusurları örten bir örtü değildir.
– Sabır, hak aramanın önünde engel değildir.
– Sabır, zulme rıza göstermek değildir.
Sabır nedir?
– Sabır, dayanmaktır.
– Sabır, direnmektir.
– Sabır, harekete geçmektir.
– Sabır, kötülüğe ve haksızlığa teslim olmamaktır.
– Sabır, hakka yaraşır bir biçimde hakkın ikâmesi için çalışmaktır.
Sabır, üzüntü, başa gelen sıkıntı ve belâlar karşısında direnç gösterme; olumsuzlukları olumlu kılmak için gösterilen metanet tavrıdır.
Sabrı iyi anlayan birisi ne yapar? “Nefsini telâştan, dilini şikâyetten, organlarını çirkin davranışlardan korur. Nimet haliyle mihnet hali arasında fark gözetmeyip her iki durumda da sükûnetini muhafaza eder ve Allah’tan başkasına şikâyette bulunmamaya gayret eder.”
Nelere sabır edeceğiz?
1. İbadetlerin külfetine
2. Günahların cazibesine
3. İmtihanların zorluğuna
4. Eziyetlerin ağırlığına
5. Hayırların istikrarına
Efendimiz (sas) “Ben size güzel ahlak getirdim” demiyor; ne diyor? “Ben güzel ahlakı tamamlamaya geldim?” diyor.
Hz. Eyyûb;
Sabırlı bir kul
Sabırlı bir baba
Sabırlı bir eş
Sabırlı bir dost
Sabırlı bir arkadaş
Sabırlı bir tüccar
Sabırlı bir çiftçi
Sabırlı bir hasta
Sabırlı bir davetçi
Sabırlı bir peygamber idi.
Hz. Eyyûb bu sabrı nasıl göstermişti? İşte bunun cevabını Kur’an’dan okuyoruz. Sâd Sûresi’nin 44. ayetinin son cümlesinde okuyoruz:
اِنَّهُٓ اَوَّابٌ
“Muhakkak ki o (Eyyûb) Allah’a çok yönelen bir kimse idi.” (Sâd 38/44)
Evvâb değilsen; tam anlamı ile sabırlı olamaz, sabrı koruyamaz, sabrın gereğini yerine getiremez, sabırla yardıma eremez, sabırla hak ve hakikate ulaşamazsın.
Evvâb; “dönen, Allah’a yönelen, tevbe eden, tevbesini koruyan ve her şart ve durumda Allah’a itaat eden” demektir.
Demek ki bir kul, “her türlü kötülükten vazgeçer hayra dönerse, kim nereye yönelirse yönelsin o Allah’a yönelirse, tevbe eder ve tevbesini korursa, her şart ve durumda Allah’a itaat ederse” o evvâbinden olmuş oluyor.
Sabır ile Evvab kavramı arasındaki ilişkiye dönersek; şu hususları iyice anlamalıyız:
– Bedenin yönelişi Kâbe’ye,
– Aklın yönelişi Kur’ân’a,
– Duyguların yönelişi Sünnet’e,
– Harcamaların yönelişi Helal’e,
– İlişkilerin yönelişi Merhamet’e,
– Tüm hallerimizin yönelişi Allah’a olmazsa sabırlı olmak ve sabır üzere kalmak mümkün değildir.
Bedenî, ruhî, ailevî, toplumsal ve imanî hastalıkların çoğaldığı bir zamanda Hz. Eyyûb demenin gerçekten bize şifa olacağı ümidindeyim.
Hz. Eyyûb bize çok şey öğretiyor, en temelde şunları öğretiyor:
– Hasta Ahlâkını
– Hastalık Ahlâkını
– Hasta yakını Ahlâkını
– Tabâbet Ahlâkını
– Tabib Ahlâkını
Hz. Eyyûb üzerinden anlaşılması gereken 10 hastalık:
– Gündem hastalığı
– Şirk hastalığı
– Değerler sıralaması hastalığı
– Tembellik hastalığı
– Düşman hastalığı
– Savunma hastalığı
– Güven hastalığı
– Aklı kullanmama hastalığı
– Acelecilik hastalığı
– Yöneliş hastalığı
Bu 10 hastalığı nereden çıkardık? Sâd Sûresi 41 ila 44 ayetleri içerisinden…
Hz. Eyyûb (as) Kur’an’ın çok az ayetle anlattığı bir peygamberdir. Adı Kur’ân’da sadece 4 kez anılıyor. Nisa 163’de, En’âm 84’de, Enbiyâ 83’de ve Sâd 41’de…
Onu anlatan ayet sayısı ise 4’ü Sâd Süresi’nde, 2’si Enbiyâ Süresinde 6 ayettir. Yani toplam, 8 ayet Hz. Eyyûb’ü anlatır.
Hadislere gelince mevsuk hadis kitaplarımızda geçen hadis sayısı 10’nu geçmez…
Malumatların çok olmasının bir mahzuru yok ama asıl sorun ne biliyor musunuz? Detayın, asıl mesajı gölgelemesidir…
İki ayette geçen iki ortak kalıp:
وَذِكْرٰى لِلْعَابِد۪ينَ
Âbidlere, ibadet edenlere, kulluk edenlere, kulluk ızdırabı çekenlere bir ibret ve ders olsun, bir hatıra ve hatırlatma olsun, bir örnek ve model olsun, bir öğüt ve nasihat olsun diye anlattık…
Sâd Sûresi’nde ise deniyor ki:
وَذِكْرٰى لِاُو۬لِي الْاَلْبَابِ
Aklını kullananlara, akıl ve vicdan sahiplerine, aklını en üst kapasitesine vardıranlara, bir ibret ve ders olsun, bir hatıra ve hatırlatma olsun, bir örnek ve model olsun, bir öğüt ve nasihat olsun diye anlattık…