Hadis Yılı Projesi kapsamında yapılan Nebevi Ufuk programlarının dokuzuncusu Almanya’nın Münih kentinde gerçekleştirildi.
DİTİB Gençlik Teşkilatı’nın düzenlemiş olduğu programda konuşan Hocamız, “Nebevî Ufuk’ta Peygamberler Diyarı Kudüs” konusunu anlattı.
Kudüs’ü anlatmak kolay olmadığını çünkü Kudüs’ün sıradan bir şehir olmadığını belirterek sözlerin başlayan Hocamız, “Kudüs, Kur’an’da onlarca ayete konu olmuş, peygamberlerin hayatlarında bir şekilde yeri olan, Efendimiz’in (sas) kutlu beyanlarında defalarca değerine dikkat çekilen, sahabenin hayatlarında ise özel yeri olan bir şehirdir.” dedi.
Yoğun katılımın gözlendiği programda Hocamız, Kudüs ve Mescid-i Aksa bilincimizin oluşması adına 5 temel meseleyi nazarlarımıza verdi.
1- Kudüs yeryüzünün en şerefli şehirlerinden birisidir.
Şerefi ancak Allah (cc) verir. Aziz kitabımız Kur’an ve Hz. Peygamber’in (sas) beyanlarına baktığımız zaman 3 şehir, 3 mescid ve 3 dağın farklı bir kıymet taşıdığını görürüz.
Üç Şehir: Mekke, Medine, Kudüs
Üç Mescid: Mescidi Haram, Mescidi Nebevi, Mescidi Aksa
Üç Dağ: Mekke’deki Hira, Medine’deki Uhud, Kudüs’teki Zeytin Dağı
Bu mekânların ise temelde 3 mesajı vardır:
Mekke, Mescidi Haram ve Hira Dağı : Kur’an,
Medine, Mescidi Nebevi ve Uhud Dağı : Sünnet,
Kudüs, Mescidi Aksâ ve Zeytin Dağı : Cihad
2- Kudüs, yeryüzünün en şerefli mescitlerinden birine sahip bir şehirdir.
Kur’an’da da belirtildiği gibi yeryüzünün ilk mabedi Kâbe’dir. Efendimiz’in (sas) beyanlarından öğrendiğimiz üzere Kâbe’den sonra yeryüzünde yapılan ikinci mabet Mescidi Aksâ’dır.
Allah Resûl’ü (sas) ibadet maksadıyla bineklerin yalnızca üç mescid için hareket ettirileceğini ifade ederek bu mescidlerin Mescidi Haram, Mescidi Nebevî ve Mescid-i Aksâ olduğunu bizlere aktardı.
3- Kudüs, menzili sema olan İsrâ ve Mi’râcın önemli bir zeminidir.
Allah Resulü (sas) Mekke’den Mescidi Aksâya getirilerek oradan Miraca yükseltildi. Efendimiz (sas) Mescidi Aksâ’da kendisinden önce gönderilen Peygamberler ile buluştu, onlara imamlık yaptı. Miracın yatağı olan Kudüs Müslümanların ilk kıblesinin de ev sahibidir.
4- Yeryüzünün şerefli coğrafyalarından Kudüs, şerefli adamların eliyle fethedildi ve fethi ancak yine şerefli adamlara nasip olacak.
İslam tarihinde Kudüs’ün ilk fatihi Hz. Ömer (ra), sonrasında Selahaddin Eyyubi, daha sonrasında Yavuz Sultan Selim’in gönderdiği Sinan Paşa komutasındaki ordu idi. Bugün Kudüs’ü bize yeniden kazandıracak ruh, Kudüs fatihlerinin yaptığı gibi şereflice atacağımız adımlar ile olacaktır.
5- Kudüs, kıyamete kadar eteklerinde cihadın bitmeyeceği bir şehirdir.
Efendimiz’in (sas) kutlu beyanlarından, kıyamete kadar Kudüs’ün eteklerinde cihadın bitmeyeceğini öğreniyoruz. Mücadele kıyamete kadar devam etse de Kudüs nihayetinde Müslümanların olacaktır.
Kudüs’ün yeniden eski izzetin kavuşması için gayret etmemiz gerektiğini belirten Hocamız, konuşulanları meclislerde bırakmayıp hayatlarımıza taşıma adına bizlere 5 sorumluluk emanet etti.
1-Kudüs ve Mescid-i Aksâ bilincini kalplerimize oturtalım.
Kur’an’ımız ve Efendimiz’in (sas) kutlu beyanlarından Kudüs’ü öğrenelim, içselleştirelim ve Kudüs sevdasını yüreklerimize nakşedelim.
2- Başta evlerimiz olmak üzere her yerde Kudüs sevdasının oluşması için gayret edelim.
Evlerin sofraları, evlerin suffalarıdır. Çocuklarımızla Mescidi Aksâ’yı, Kudüs’ü konuşalım. Evlerimiz Kudüs’ün şubesi olsun ki Allah bize Kudüs’ü nasip etsin.
3- Kudüs sevdamızı sözde bırakmadan, bizleri o sevdaya ulaştıracak işleri yapma gayretinde olalım.
4- Kudüs’ün ve İslam coğrafyalarının bu halde olması ümmetin vahdet olamamasından kaynaklanıyor. Ümmetin vahdeti için çalışalım, “gelin birleşelim” değil, “geliyorum birleşelim” diyelim.
5- Mescidi Aksa için fiili ve kavli dualarımızı eksik etmeyelim. Kudüs için ellerimizi açalım, ettiğimiz duaların kabul olması adına da gayret edelim.
Program, Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın yapmış olduğu dua ile nihayete erdi.
Nebevî Ufuk Projesinin bir sonraki programı “Nebevi Ufuk’ta Hicret ve Çağın Muhacirleri” konulu programla 28 Ocak’ta Avusturya’da gerçekleştirilecek.