Siret-i Enbiyâ derslerimizde Hz. Yûnus’a (as) eriştik hamdolsun. Muhammed Emin Yıldırım hocamız, Hz. Yûnus ile alakalı bu ilk derste “Balığın Sahibi ve Arkadaşı: Hz. Yûnus” serlevhasının altında, onun hayatının en önemli devrelerini ve bu devrelerinin verdiği en önemli mesajların neler olduğunu anlattı. Özellikle Hz. Yûnus’tan alınması gereken bazı mesajlara dikkat çeken hocamız, bu derslerin hepimize çok mühim mesajlar vereceğinin altını çizdi.
Dersten Cümleler
Bir rahmet mevsimi olan üç ayların içerisinde, Receb-i Şerif’in mağfiret rüzgârlarının estiği bir zeminde hamdolsun Siret-i Enbiyâ derslerimize yine kavuştuk…
Şimdiye kadar işlediğimiz Hz. Yûşa dâhil 19 peygamberlerden hayatımıza çok önemli dersler, mesajlar taşıdık. Bugün itibari ile hayatına başlayacağımız Hz. Yûnus’tan da göreceksiniz ne mesajlar, ne dersler taşıyacağız…
Hz. Yûnus, Ninova denilen şehre -ki bu şehir Asur devletinin başkenti- peygamber olarak gönderiliyor ve o, burada yıllarca tebliğ ve davet vazifesini icra etmiş…
İki önemli sorumluluk:
– Temsil ve tebliğ sorumluluğu
– İyiliği emretme, kötülükten ise sakındırma sorumluluğu
İyiliği emretme, kötülükten sakındırma, hakkın ikâmesi, batılın izalesidir. Hak ikâme edilip, batıl izale edilince ne olur? Hakka taraftar olanlar sevinir ama batıla taraftar olanlar üzülür ve sinirlenir.
Sevban’dan (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler.”
Birisi: “Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi.
Resûlullah (sas), “Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüze de vehn atacak.” buyurdu.
Yine bir adam: “Vehn nedir ya Resûlullah?” diye sorunca: “Vehn, dünyayı fazlaca sevmek ve ölümü kötü görmektir.” buyurdu. (bk. Ebû Dâvûd, Melahim, 5)
Nübüvvetin 10. yılına bir gidiyoruz; 10 yıl boyunca olan biteni Mekke’de olan-biteni bir hatırlayalım…
10 yıl boyunca Efendimiz (sas) epey insana bu dini arz etmiş, tabir caiz ise Mekke’de çalmadık kapı bırakmamış, ne elde etmiş karşılığında? Sadece 250 insan…
Kalem sûresi yada bir diğer ifade ile Nûn sûresi, 52 âyetlik bir sûredir. Bu sûre bir anda nazil olmuyor; tespit edebildiğimiz kadarı ile 6 parçada nazil oluyor. Şöyle ki;
1-7 âyetleri arası Nübüvvetin 1. yılının başlarında
8-16 âyetleri arası Nübüvvetin 5. yılının ortalarında
34-47 âyetleri arası Nübüvvetin 6. yılının ortalarında
51-52 âyetleri arası Nübüvvetin 6. yılının ortalarında
17-33 âyetleri arası Nübüvvetin 7. yılının ortalarında
48-50 âyetleri arası Nübüvvetin 10. yılının başlarında
Nübüvvetin 5. yılı sonları Yûnus sûresi 98. âyette Yûnus (as) kavmi ile alakalı bir bilgi verildi.
Nübüvvetin 6. yılı Sâffât sûresi 37/139-148. âyetleri arasındaki 10 âyet nazil oldu. Hz. Yûnus’un kıssası en fazla burada daha detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
Nübüvvetin 6. yılında nazil olan Enbiyâ sûresi 21/87, 88. âyetlerinde yine Hz. Yûnus ile alakalı bilgiler verilmiştir.
Kalem sûresinde ise doğrudan Efendimiz’e (sas) hitaben bazı mesajlar verilmiştir. Ayetler ne diyor Efendimiz’e?
فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تَكُنْ كَصَاحِبِ الْحُوتِۢ اِذْ نَادٰى وَهُوَ مَكْظُومٌۜ
“Sen, Rabbinin hükmüne sabret. (Sahibü’l-Hut) Balığın arkadaşı (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir hâlde Rabbine yakarmıştı.” (Kalem 68/48)
لَوْلَٓا اَنْ تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِنْ رَبِّه۪ لَنُبِذَ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ مَذْمُومٌ
“Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.” (Kalem 68/49)
فَاجْتَبٰيهُ رَبُّهُ فَجَعَلَهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
“(Fakat böyle olmadı.) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı.” (Kalem 68/50)
Âyetlerde verilen iki önemli mesaj:
1- Allah (cc) Efendimiz’e “Yûnus’u hatırla ve onunla teselli ol! Asla onun yaptığı gibi gitmeyi, bırakmayı, küsmeyi, kızmayı düşünme!” diyor.
2- Allah (cc) Efendimiz’e “Yûnus gibi balık ile arkadaş ol! Balığın ona gönderilmiş bir rahmet vesilesi olduğunu unutma!” diyor.
وَذَا النُّونِ اِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ
“Zünnûn’u da hatırla. Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum” diye dua etti.” (Enbiyâ 21/87)
Kamer sûresi 48. âyette Sahibü’l-Hut/Balığın arkadaşı
Enbiya sûresi 87. âyette Zünnûn/Balık sahibi
Hz. Yûnus bir memur, balık bir memurdu… İki memur birbirlerini bulunca ne yaptılar? Arkadaş oldular…
Hz. Yûnus’un uzun ve bereketli hayatını 5 önemli devreye ayırıyoruz. Nedir bunlar?
1- Ninova’da peygamber olduğu devre
2- Ninova’dan ayrılıp gemiye bindiği devre
3- Denize düşüp balığın karnında kaldığı devre
4- Balığın karnından çıkıp iyileştiği devre
5- Bir kez daha Ninova’ya döndüğü devre
Bu 5 devrenin de detaylarını ilerleyen derslerimizde göreceğiz. Şimdi bu 5 devre de Hz. Yûnus için öne çıkan bazı mesajlar var. Nedir bu mesajlar biliyor musunuz?
1- Ninova’da peygamber olduğu devre
Temsil ve Tebliğ hassasiyeti
2- Ninova’dan ayrılıp gemiye bindiği devre
Teslimiyet ve Tazim ızdırabı
3- Denize düşüp balığın karnında kaldığı devre
Tevbe ve Tevekkül dersi
4- Balığın karnından çıkıp iyileştiği devre
Tedavi ve Takva adımı
5- Bir kez daha Ninova’ya döndüğü devre
Temsil ve Tebliğ hassasiyeti
Hz. Yûnus, Ninova’ya peygamber olarak gönderildiğinde sizce kaç yıl bu mücadeleyi devam ettirdi? Tam 33 yıl… 33 yıl, gecesini gündüzüne katacak Hz. Yûnus kaç kişi kazanacak? Sadece 2 kişi?
Hz. Yûnus’un hayatının ikinci devresinde öfke ile gemiye bindi; gemi fırtınalara tutuldu. O anda kaderine rıza gösterip teslimiyet adına kendisine yakışan tavrı ortaya koydu.
Hayatının üçüncü devresinde denize atıldı; dev dalgalar arasında koca bir balık ağzını açmış ona doğru geldi ve onu yuttu.
Burada verdiği ders muhteşem değil mi? Onun “ben zalimlerden oldum” feryadı öyle bir feryattır ki emin olun sadece Hz. Yûnus’un üzerinden bunu anlasak, hayatımız değişecek, ufkumuz değişecek, imanımız farklılaşacak ve gerçek manada tevbe nasıl yapılırmış bunu anlayıp, bir hakikatin farkına varacağız.
Tevbe, mazeret kabul etmez.
Biz Hz. Yûnus’un (as) hangi balık tarafından yutulduğunu bilmiyoruz. Kur’ân bize balığın cinsini söylemiyor. Ancak biz Hz. Yûnus’un nasıl iyileştiğini, hangi ağacın ona iyi geldiğini biliyoruz. شَجَرَةً مِنْ يَقْط۪ينٍۚ Yani Yaktin ağacı…
Hz. Yûnus’un hayatının son devresinde ise iyileştikten sonra bir kez daha Ninova’ya dönecek…
Buhârî’de geçen İbn Abbas’ın naklettiği beyan şu şekildedir: “Hiçbir kulun: ‘Ben Yûnus b. Mettâ’dan hayırlıyım demesi uygun değildir!’ diye buyurarak onu babasına nispet etmiştir.” (Buhârî, Ehâdisü’l-Enbiyâ, 35)
Hz. Yûnus (as) yorulanlara fer; bıkanlara derman, sabrı tükenenlere sebat, imtihanları altında ezilenlere derman, tebliğ ve temsil noktasında görevlerini ihmal edenlere yeniden vazife başına diyecek bir rehber olacak…
Mevlâ hepimize bu mesajları duymayı nasip eylesin.