Muhteşem Ahlak dersinde bu hafta Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “En Güzel Örneklerden İhtilaf Ahlakı Dersleri” başlığında, Sahâbe örnekliğinde ihtilaf ahlakını anlattı. ‘Sahâbe ihtilaf etmişler miydi? Aralarındaki ihtilaflar nasıldı? İhtilafları, tefrikaya dönüşmüş müydü? Onların aralarında yaşadıklarının bugünün dünyasına bakan yüzleri nelerdi?’ Ve daha nice soruların cevapları bu derste karşılığını buldu.
Dersten Cümleler
Efendimiz (sas) en güzel örnek, Sahâbe ise en güzel örneğin, en güzel örnekleri…
Bizim kitabımızda ‘keşke’ demek yok!
Sahâbe ne kadar meselede ittifak etmişlerse, en az o kadar bir meselede de ihtilaf etmişlerdir.
Sahâbe’nin ihtilaf ettikleri meselelerin büyük bir kısmı tefrikanın sebebi olmamıştır.
Cemel gibi bir kardeş kavgası…
Sıffın gibi bir imamet kavgası…
Nehveran gibi bir ilim kavgası…
Kerbela gibi bir saltanat kavgası…
Harre olayları gibi bir ganimet kavgası…
Sahabe’den ihtilaf ahlakı dersleri:
1. İhtilaf, beşer olmanın en belirgin vasfıdır.
2. İhtilaf, engellenemeyecek bir durumdur.
3. İhtilaf, hakikate sadakatin bir tecellisidir.
4. İhtilaf, nasları farklı anlamanın ve okumanın bir neticesidir.
5. İhtilaf, farklılık; tefrika ayrılıktır.
6. İhtilaf, kesinlikle zaafiyete dönüştürülmemesi gereken bir alandır.
7. İhtilaf, düşmanlara fırsat verecek bir duruma kapı açmaması gereken bir haldir.
8. İhtilaf, yanlış bir şekilde yapılmış ise sonucu ne olursa olsun dönülmesi gereken bir iştir.
“Ümmetin tamamının sevapları bir kefeye, Ebû Bekir’in sevapları bir kefeye konsa, yine de Ebû Bekir’in kefesi ağır gelir!”
Rebia b. Ka’b el-Eslemi ile yaşanan bir hatıra…
“Ben dua edeceğim ama sende bana secdelerinle, namazlarınla yardımcı ol!”
İhtilaf, engellenemeyecek bir durumdur.
Hz. Ebû Bekir, Ka’ka b. Ma’bed’in, Hz. Ömer ise Akra b. Habis’in emir olarak atanmasını istiyor.
“Ey İman Edenler! Allah ve Resulü’nün huzurunda öne geçmeyin. Allah’tan korkun, muhakkak ki Allah Semî’dir; konuştuklarınızı işitendir. Âlim’dir; her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilendir.” (Hucurat, 49/1)
İhtilaf, hakikate sadakatin bir tecellisidir.
Hz. Ebû Bekir’in, Hz. Fatıma’ya söylediği sözler: “Ey Allah Resulü’nün biricik hatırası! Vallahi amacım ne seni üzmek, ne seni zor durumda bırakmaktır. Nefsim kudreti elinde olan Allah’a yemin ederim ki, karabet-i Resulullah’a sıla-i rahim, kendi öz akrabalarıma yapacağım sıla-i rahimden daha önceliklidir. Eğer ben babandan; “Biz peygamberler topluluğu ilim dışında bir miras bırakmayız, bıraktığımız sadece sadakadır” sözünü duymasaydım, asla senin elinden Fedek’i almazdım. Ama bu sözü duymama rağmen gereğini yapmazsam Allah katında mesul olurum. Sizin tüm ihtiyaçlarınız bizim üzerimizdedir.”
İhtilaf, nasları farklı anlamanın ve okumanın bir neticesidir.
“Hiç kimse Kureyza oğulları yurduna varmadan önce ikindi namazını kılmayacak!”
“Sen Sünnet’e isabet ettin. (Teyemmümle kıldığın) namazın sana yeter!”
Abdest alıp namazı yeniden kılana hitaben ise: “Sana iki kere sevap var” buyurdu. (Ebû Dâvud, Tahâret, 128; Nesâî, Hayz, 28)
İhtilaf farklılık, tefrika ayrılıktır.
Kur’ân-ı Kerîm’de değişik türevleriyle birlikte “tefrika” kelimesinin geçtiği yaklaşık 77 ayet vardır.
Kur’ân’a göre: “açık hükümler karşısında ayrılığa düşmek” (Âl-i İmran,105), “Allah ve elçilerini birbirine rakip iki güç olarak karşı karşıya getirmek” (Nisa, 150), “Peygamberler arasında ayrımcılık yapmak” (Bakara, 136,285; Âl-i İmran, 84), “dini parçalamak” (En’am/159) gibi davranışların her biri dinde tefrika çıkarmaktır.
İhtilaf, kesinlikle zaafiyete dönüştürülmemesi gereken bir alandır.
“Cahiliyenin cesuru, İslam döneminin korkağı mı oldu?”
İhtilaf, düşmanlara fırsat verecek bir duruma kapı açmaması gereken bir haldir.
“Kimin haklı olduğunu anlamak istiyorsan okun gittiği menzile bak!”
Cahcah b. Mes’ud ile Hazreçli bir aileye mensup olan Sinan b. Veber arasında çıkan tartışma…
“Müslüman olduktan sonra cahiliye çağrısı öyle mi? Müslüman olduktan sonra cahiliye davası öyle mi?”
Şas b. Kays’ın planları…
”Ey Müslüman topluluğu! Allah’tan korkun! Ben sizin içinizdeyken yine cahiliye dönemindeki gibi savaşacak mısınız? Oysa Allah sizi İslam’a ulaştırmış, bu dinle sizi onurlandırmış, cahiliye adetlerini kesip atmış, küfürden kurtarmış, kalplerinizi birbirinize karşı yumuşatmışken eski cahiliye dönemlerinize mi dönmek istiyorsunuz?”
İhtilaf, yanlış bir şekilde yapılmış ise sonucu ne olursa olsun dönülmesi gereken bir iştir.
Ahh… Bu ‘el ne der!’ putu! Nicelerinin ocağını batıran bir puttu…
Hz. Ali’nin Cemel meydanındaki hali…
“Ey Zübeyr! Unutma, bir gün Ali ile sen karşı karşıya gelip, birbirlerinize kılıç çekeceksiniz. O gün sen haksız, Ali ise haklı olacaktır. Hatırladın mı bunları?”
“Artık, bana dünyaları dahi verseler, ben Ali’ye karşı asla savaşmam.”
“Ey Talha! Yıldız dolu şu semanın altında seni toprağa serili görmek bana çok ağır geldi.”