Muhammed Emin Yıldırım Hocamız ile “Nebevî Örneklikte Aile” üst başlığında, Nebevî medreseden dünyadaki cennetimiz olan ailelerimizdeki konumlarımızın nasıl olması gerektiğine dair önemli mesajları öğreneceğimiz programların beşincisi gerçekleştirildi. Hocamız bu beşinci programda “En İdeal Çocuk” konusunu işledi.
Dersten Notlar
Medresemizin 5. dersindeyiz ve konumuz En İdeal Çocuk…
1. Hadis: Ebû Mes’ûd el-Ensarî’den olacak… Onun nakliyle Resûlullah (sas) şöyle buyurmuş: “Bir kişi, sevabını Allah’tan umarak ailesine harcama yaptığında, bu harcama onun için sadaka olur.” (Buhârî, İman, 44)
2. Hadis: Ümmetin Hâkimi Ebû’d-Derdâ (ra) bazı şeyler yaşanınca, Resûlullah’tan şu hadisi naklediyor: “Anne ve baba Cennet kapılarının en ortancasıdır. Artık kişi ya bu kapıdan girme fırsatını yakalar, yâda elindeki bu fırsatı kaçırır.” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 3)
3. Hadis: Avf b. Mâlik el-Eşcaî’den rivayetle; Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Dul kalıpta da asil ve güzel olduğu halde evlenmeyerek, yetimleri ev bark sahibi oluncaya ya da ölünceye kadar kendisini onlara adayan… ve bu uğurda iki yanağı çökmüş olan kadınla ben, kıyamet günü şu iki parmağım gibi birbirimize yakın olacağız.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 120, 121)
Bu hadislerden alınacak çok mesaj varda biz yine kendi anladığımız üç mesajı paylaşalım:
1. Bakmakla yükümlü olduğu insanlara bile selim bir niyet ile ihsanda bulunanlar, âdeti ibadete çevirerek hayırlarla mazhar olurlar.
2. Anne ve babalarına her türlü imtihan ve ağırlıklarına rağmen ihsanda bulunanlar, cennetin en güzel kapılarından girme şerefini elde ederler.
3. Çocukları için fedakârlık yapan anne ve babalar, cennetin en güzel mükâfatı olan Resûlullah’a (sas) yakın olma ikramını kazanırlar.
Nebevî Miras’a, çocuk nedir diye bir soralım.
1- Çocuk, ailenin/evin meyvesidir.
Rabbimiz bir kutsî hadiste şöyle buyurmuştur. “Kulun çocuğu öldüğü zaman Allah, canı almakla görevli meleklere sorar: “Kulumun çocuğunun canını mı aldınız?” Melekler: “Evet Ya Rabbi” derler. Allah der ki: “Gönlünün meyvesini mi devşirdiniz/ yani kopardınız?” Melekler: “Evet Ya Rabbi!” derler. Allah: “Peki kulum ne dedi?” der. Melekler: “Sana hamdetti ve “Biz Allah içiniz ve Ona döneceğiz” dedi. Bunun üzerine Allah der ki: “Gönlünün meyvesini koparmanıza rağmen bana hamd edip yönelen bu kulum için Cennette bir köşk hazırlayınız ve adını da Hamd evi koyunuz.” (Tirmizi, Cenaiz 36)
2- Çocuk, çok büyük bir imtihandır.
Sadece varlığı ile değil, yokluğu ile de büyük bir imtihandır. Verir imtihan eder, vermez imtihan eder, verdiğini geri alır imtihan eder…
“Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer fitne yani imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” (Teğabun Süresi 14)
3- Çocuk, ilahî bir emanettir.
– Sahip değil, şahitsin.
– Malik değil, emanetçisin.
“Her çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Sonra onu annesi veya babası Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır, Mecusileştirir!”
“Bazı kimselere ne oluyor ki işi çocukları öldürmeye kadar işi götürdüler. Nasıl olur ki çocukları öldürmeye kadar işi götürdüler… Nasıl olur ki çocukları öldürmeye kadar işi götürdüler…” dedi. Çok üzüldüğü her halinden belliydi. O anda içimizden biri dedi ki: “Ya Resûlullah! Niye bu kadar üzülüyorsun, onlar müşriklerin çocukları değil mi? Babaları müşrik değil mi?” Bu söz üzerine Efendimiz (sas) daha gadaplandı ve dedi ki: “Siz neydiniz peki, daha düne kadar sizde müşriklerin çocukları değil miydiniz? Sizin en hayırlılarınız müşriklerin çocukları değil miydi? Ama bakın Allah size imanı nasip etti. Onlarda yaşasaydı belki Allah onlara da nasip edecekti.” Bu sözlerin arkasından Efendimiz buyurdular ki: “Dikkat edin! Çocukları öldürmeyin. Her doğan İslâm fıtratı üzerine doğar. Dilleri dönmeye başlayınca ebeveynleri onları Yahudi veya Hristiyan yapar.” (Darimî, Siyer, 25; Ahmed b. Hanbel, 3/435)
4- Çocuk, büyük bir nimettir.
Çocuk, “el-Vehhab olan Allah’ın en büyük bahşişidir.”
5- Çocuk, müminse salih amel, münkir ise fasit ameldir.
“Rabbimiz dedi ki: Ey Nûh! O asla senin ehlinden değil, çünkü o salih olmayan bir ameldir. Öyleyse bilmediğin şeyi Benden isteme. İşte sana öğüt, bilgisizlerden olma!”
6- Çocuk, müminin kapanmayan amel defteridir.
“Âdemoğlu ölünce amel defteri kapanır Ancak üç kişinin amel defteri kapanmaz: Geride sadaka-i cariye (devamlı kazandıran bir eser, köprü, cami gibi hayır) bırakanı, hayırlı bir evlat (ruhu için dua edip hayır hasenat yapan bir evlat) bırakanın, geride faydalanılacak bir ilim bırakan kimselerin amel defteri kapanmaz!”
7- Çocuk, insanın varisi, soyunun devamıdır.
8- Çocuk, müminin göz aydınlığıdır.
“Onlar, ‘Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara (muttakilere) önder eyle” diyenlerdir.”
9- Çocuk, ebeveynin cennetteki derecesini yükselten bir vesiledir.
“Kişinin Cennet’teki derecesi yükseltilir. O kişi merak eder ve bunun sebebini öğrenmek için: ‘Neden ötürü derecem yükseltildi?’ der. Melekler derler ki: Çocuğun senin için Allah’tan bağışlanma ve derecenin yükselmesini istemiş; Allah’da onun duasını kabul edip, senin dereceni yükseltmiştir.”
10- Çocuk, en önemli muallimlerden biridir.
Çocuktan daha iyi bir sabır öğretmeni yoktur. Sabrı, sebatı; insana yaşatarak öğretirler.
“En İdeal Çocuk” dersimizin üç temel başlığı olmalı:
1. Hz. Peygamber (sas) nasıl bir çocuktu?
2. Hz. Peygamber (sas) çocuklarını nasıl yetiştirdi?
3. Hz. Peygamber’den (sas) öğrendikleri üzere Sahâbe bu sahada neler yaptı? Ve biz Sahâbe’den ne gibi mesajlar alabiliriz?
Hz. Peygamber (sas) nasıl bir çocuktu?
Efendimiz (sas) doğumundan sekiz yaşına kadar beş ayrı ev de yaşamıştır.
1. Anne Âmine’nin Evi
2. Sütannesi Halime’nin Evi
3. Babasının Dayılarının Evi (Yesrib/Medine)
4. Dedesi Abdülmuttalib’in Evi
5. Amcası Ebû Talib’in Evi
Efendimiz (sas) bu kadar değişik evlerde kalarak farklı aile yapıları ile, farklı insanlarla bir arada yaşamayı öğrenmiştir.
Efendimiz (sas) yetim olmanın dezavantajı olan nazlı, alıngan yetişmeyi işte bu beş ayrı evde kalarak aşmıştır.
Efendimiz (sas) kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiştir.
Efendimiz (sas) bu beş ayrı evde üç önemli coğrafya ve kültür ile tanışmıştır.
– Mekke’de Cahiliye kültürü
– Yesrib’de/Medine’de Şehir kültürü
– Badiye’de/Köyde Bedevi kültürü
Hz. Peygamber (sas) çocuklarını nasıl yetiştirdi?
“Hz. Peygamber (sas) çocuk terbiyesi meselesinde işi nereden başlattı?”
“Terbiye olmadan, terbiye edilemez!”
Hamilelik döneminde yapılması gerekenler:
1- Farzların İkamesi
2- Nafilelerin İhyası
3- Azaların Muhafazası
4- Ruhun İmarı
5- Duyguların Islahı
Doğum sonrası yapılması gerekenler:
1- Tahnik
2- Ezan ve kamet
3- İsimlendirme
4- Akika
5- Salihlerden Dua
Hz. Peygamber’in (sas) çocuk terbiyesinde izlediği yöntem:
1. Muhabbet ile yoğurmak
2. Merhamet ile kuşatmak
3. Taharet ile korumak
4. Adalet ile sağlamlaştırmak
5. Sorumluluk bilinci ile hayata taşımak
1- Efendimiz (sas) aklın, zihnin, düşüncelerin tahareti ile selim bir itikadı inşa etmiştir.
2- Efendimiz (sas) duyguların tahareti ile mahremiyeti inşa etmiştir.
3- Efendimiz (sas) beden, elbise ve mekân tahareti ile nezafeti inşa etmiştir.
İbn Abbas’ın (ra) kendi lisanından dinliyoruz. “Bir gün Allah Resûlü’nün terkisine binmiştim. Yolda bana: ‘Yavrucuğum! Sana bazı sözler öğreteceğim, onları ezberle, hiçbir zaman aklından çıkarma’ dedi. Şöyle devam etti: “Allah’ın hakkını korursan Allah’ta seni korur, onu istediğin zaman yanında bulursun. Geniş zamanda Allah’ı an ki, Allah da dar zamanda seni ansın, imdadına yetişsin. Bir şey isteyeceğinde sadece ve sadece Allah’tan iste! Yardıma ihtiyacın olduğunda, sadece ve sadece Allah’tan dile! İyi bil ki, bütün insanlar sana yardım etmek istese, Allah dilememişse, hiç kimse sana yardım edemez. İnsanların hepsi isteseler bile Allah’ın dilediği bir musibeti asla kaldıramazlar. İyi bil ki zafer, sabırla elde edilir. Hoşuna gitmeyen durumlara sabretmekte pek çok hayır vardır. Genişlik sıkıntıdan sonra gelir. Zorlukla birlikte kolaylık vardır. İyi bil ki, başına gelenler bir hatandan dolayı gelmediği gibi, yapmış olduğun hatalar musibetine neden olmaz. Allah’ın yazıp takdir ettiğinden başkası olmaz. Kalem kurudu, sahifeler dürüldü. Allah’a, O’nu severek, isteyerek ve yakîn ile yani görüyormuşçasına ibadet et!” ( Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/293; Taberânî, el-Mu’cem, 11/123; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 3035)
Bu çağın insanın en önemli eksiklerinden biri, büyüyememe problemidir.
Hz. Peygamber’in (sas) yaptıkları:
1- Çocuğa yaşına takılmadan değer vermeli
2- Değere uygun roller belirlemeli
3- Rolleri oynayacak mekânlar açmalı
Bedir’e katılmak isteyen çocuk sahâbîler:
1. Abdullah b. Ömer
2. Üsame b. Zeyd
3. Rafi b. Hadic
4. Bera b. Azib
5. Useyd b. Züheyr
6. Zeyd b. Erkam
7. Zeyd b. Sabit
8. Ümeyr b. Ebî Vakkas
Hz. Peygamber’den (sas) öğrendikleri üzere Sahabe bu sahada neler yaptı? Ve biz Sahâbe’den ne gibi mesajlar alabiliriz?
1- Çocuk eğitimi, Sahabe’nin bile zorlandığı bir alandı.
2- Çocuk eğitimi, Peygamber’in iklimine zemin olmuş, Medine’de bile kolay değildi.
3- Çocuk eğitimi, Miladi 6. ve 7. asrın bile en ağır imtihanı idi.
4- Çocuk eğitimi, yapılabilecek her türlü iş ortaya konduktan sonra bile neticesi olmayabilecek bir işti.
5- Çocuk eğitimi, sabır ve sebat isteyen büyük bir sorumluluk ve ağır bir vazife idi.