Muhteşem Ahlak derslerinde bu hafta, Muhammed Emin Yıldırım Hocamız iki önemli konuyu bizlerle paylaştı: Evliliğin ilk ayları alınması gereken tedbirler ve gelin hanımın eşinin ailesi ile koruması gereken hukuk… “Evliliğin İlk Ayları, Gelin Kaynana Savaşları” üst başlığında mühim mesajların verildiği dersin, çok istifadeli olacağına ve bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz.
Dersten Cümleler
Sünnet: Müslümanca düşünme ve Müslümanca yaşamadır.
Ensar’ın Hanımlar: “Biz Fatıma’nın düğününden daha güzel bir düğün görmedik!”
Sa’d b. Muaz: “Ali’nin velimesi, düğün yemeği benden!”
“O benim hem dünyada, ahirette kardeşimdir ve öyle kalacaktır.”
Hz. Fatıma’nın çeyizi: “Üç minder, saçaklı bir halı, hurma lifi ile doldurulmuş bir yastık, iki el değirmeni, bir su tulumu, topraktan yapılmış bir su testisi, meşinden yapılmış bir su bardağı, bir elek, havlu, yatak için bir koç postu, yemen işlemeli bir kilim, yemen işlemeli bir elbise, kadife bir örtü…”
Alınması gereken iki temel mesaj:
– İsrafları önle!
– Saadeti eşyada arama!
Enes b. Malik: “Resulullah (sas) Ali ile Fatıma’yı evlendirdikten sonra altı ay boyunca onları sabah namazına uyandırmak için o eve gider: ‘Ey Muhammed’in Ehl-i Beyt’i! Allah size rahmet etsin! Namaz vakti geldi’ der ve onları namaza çağırırdı.”
Ebû Useyd’in azadlısı olan Ebû Saîd kendi düğün gecesini bize anlatıyor.
“Gelin, içeri girdiğinde iki rekat namaz kıl. Namazı kıldıktan sonra ellerini aç ve dua et, Allah’tan evliliğinin hayrını iste, şerrinden O’na sığın. Duadan sonra bildiğin gibi hareket et!” (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, c.3, s. 555)
Şakîk b. Seleme’nin rivayeti…
“Sevgi Allah’tandır. Nefret ise, Allah’ın size helal kıldığını haram göstermek isteyen Şeytan’dandır. Bunun için, hanımın sana geldiğinde ona, sana uyarak iki rekat namaz kılmasını söyle! Namazdan sonra ellerini aç ve şöyle dua et:“Ey Yüce Allah’ım! Beni ehlime, ehlimi de bana bereketli kıl. Hayırlı olduğu sürece bizi bir arada tut. Ayrılmak her iki taraf için de daha hayırlı olduğu zaman bizi ayır.” (Abdurrezzak, el-Musannaf, c. 6, s. 153, 154; Taberânî, Mu’cemü’l-Evsat, c. 2, s. 166)
Abdülmelik İbn Cüreyre naklediyor…
”Ey Selman! Allahü Teala takdir eder de, evlenecek olursan, karınla beraber ilk yapacak işiniz Allah’a ibadet etmek olsun.” (Abdurrezzak, el-Musannaf, c. 6, s. 154)
Hâris b. Hassan örneği…
Temelde olması gereken üç temel kavram: Merhamet, Müsamaha ve Muhabbet…
“Kendisi için istediğini mümin kardeşi için istemedikçe kamil manada iman etmiş olamaz.”
Gelinin Dünyasından Bir Pencere
Damadın Dünyasından Bir Pencere
Kayınvalidenin/Kaynananın Dünyasından Bir Pencere
Kız Annelerinin Dünyasından Bir Pencere
Gelinin Dünyasından Bir Pencere
- Kayınbabanı ve kayınvalideni öz anne ve baban gibi görmeli, “seven sevdiklerinin, sevdiğini de sever” ilkesini unutmamalısın.
- Kayınbabana ve kayınvalidene bakma sorumluluğun yok; ama onların, eşinin cenneti yada cehennemi olduğunu unutmamalısın.
- Kayınbabanın ve kayınvalidenin tecrübe sahibi insanlar olarak bilmeli, o birikimin sana çok önemli katkılar sağlayacağını unutmamalısın.
- Kayınbabanın ve kayınvalidenin yaşlılar olarak, evin rahmet kaynağı olduğunu fark etmeli, onların vesilesi ile rızıklarının bereketleneceğini unutmamalısın.
- Kayınbabanın ve kayınvalidenin hem dünya hem ahiret yatırımı olduğunu her daim bilmeli, ne ekersen onu biçeceğini unutmamalısın.
Damadın Dünyasından Bir Pencere
- Evin reisi olduğunu hem hanımına, hem annene hissettirmeli; bu konuda otorite boşluğu oluşturmamalısın.
- Kadınların kadınları çok kıskandığını unutmamalı, ne hanımını annene, ne anneni hanımına karşı çok övmemeli ve çok savunmamalısın.
- Hanımına, anne ve babana karşı hukukunu hatırlatmalı, onunda bu hukuku kendi anne ve babasına karşı yapmasına zemin hazırlamalısın.
- Hanımının, anne ve babana karşı hizmetlerini takdir etmeli, attığı o adımlarla çok büyük bir yükü omuzlarından aldığını her daim ona duyurmalısın.
- Anne ve babana karşı hanımının hatalarını söylediğin gibi, anne ve babanın hanımına karşı hatalarını da uygun bir üslup ile söylemeli ve her daim adaleti esas alarak davranmalısın.
Kayınvalidenin/Kaynananın Dünyasından Bir Pencere
- Gelinini öz kızın gibi bilmeli; iki de bir: “El kızı ne olacak, gelip oğlumu elimden aldın, sana ne biçim bir koca verdim” dememelisin.
- 2. Gelinine annelik yapmalı, kusurlar bulmaya çalışmamalı, iki de bir: “Nerede o eski gelinler, biz kaynanamıza şöyleydik, böyleydik” dememelisin.
- Başkalarının gelinin hakkında dedikodu yapmasına fırsat vermemeli, sen de başkalarına gelinini çekiştirmemeli, iki de bir: “falancanın gelini şöyle yapmış, böyle yapmış” dememelisin.
- Oğlunu gelinine karşı kışkırtmamalı, en ufak bir meseleyi büyültmemeli, iki de bir: “Ah oğlum, vah oğlum” diyerek dikkatleri üzerine çekip, ortalığı velveleye vermemelisin.
- Gelinini hizmetçin olarak görmemeli, onunda bir şerefi olduğunu unutmamalı, yapabileceğin basit işleri bile iki de bir: “Gelin, gelin” deyip, başının etini yememelisin.
Kız Annelerinin Dünyasından Bir Pencere
- “Ben yaşamadım, sen yaşa!” deme; zorluklara alıştır ki, beklentileri itidal üzere olsun.
- “Kendini ezdirme, diri ol!” deme; itaati telkin et ki, saadeti yanlış yerlerde aramasın.
- “Sana ne yaptı, nasıl davrandı” deme; sırları ifşa etme ki, tedaviye imkan kalsın.
- “Sende ona şöyle yap, böyle davran” deme; güzellikleri nazara ver ki, hissiyata kurban olmasın.
- “Bugün sen bana gel, yarın ben sana geleyim” deme; kendine değil, evine alıştırt ki, sorumluluklarını unutturmayasın.
Damat olarak Efendimiz’i (sas), Kayınbaba olarak Ebû Bekir’i, Kayınvalide olarak Ümmü Rûmân…
Damat olarak Zübeyr b. Avvam’ı, Kayınbaba olarak Ebû Bekir’i Kayınvalide olarak Kuteyle bint Abdüluzza…
Gelin olarak Esma bint Ebî Bekir’i, Kayınvalide olarak Safiyye bint Abdülmuttalib…
Gelin olarak Zeynep bint Ali’yi, Kaynana olarak Esma bint Ümeys…
Halime validemiz Benî Sa’d yurduna döneceğine ısrar edince de bu sefer Hatice validemiz bu düğüne iştirak etmesinden dolayı ona kırk koyun ve binmek üzere bir deve hediye ediyordu. (İbn Sa’d, Tabakat, c. 1, s. 113; Belâzurî, Ensabü’l-Eşraf, c.1, s. 5)
“Vallahi! Ben onun (Hatice’nin) sevgisi ile rızıklandırıldım.”
Huzeyfetü’l-Yemani naklediyor. Efendimiz (sas) buyuruyor ki:
“Hiçbiriniz; ‘Ben insanlarla beraberim, eğer insanlar iyilik yaparlarsa ben de iyilik yaparım, kötü davranırlarsa ben de kötü davranırım.’ diyen şahsiyetsiz kimselerden olmasın! Aksine insanlar iyilik yaparlarsa iyilik yapmak, kötü davranırlarsa haksızlık etmemek için nefsinizi terbiye edin.” (Tirmizî, Birr, 63)
Hz. Ali ve Afrika’nın fatihi o büyük insan Ukbe b. Amr, farklı yerlerde aynı rivayeti bize naklediyorlar. Efendimiz (sas) buyurmuşlardır ki: “Seninle ilgisini kesenden sen ilgini kesme! Sana vermeyene sen ver! Sana kötülük edeni sen bağışla!” (Ahmed b. Hanbel, el- Müsned, c. 28, s.654; Taberani, Mu’cemü’l-Evsat, c. 5, s. 364; Beyhaki, Şu’abü’l-İman, c. 6, s. 221)