Andolsun, size kendinizden öyle bir elçi gelmiştir ki, güçlükle karşılaşmanız O’na çok ağır gelir; size çok düşkündür, mü’minlere çok şefkatlidir, çok merhametlidir!
Böyle iken eğer yüz çevirirlerse, de ki: “Allah bana yeter! O’ndan başka hiçbir İlah yoktur. Ben, yalnız O’na tevekkül ettim (bel bağladım) ve O, çok ulu arşın Rabbi (sahibi)dir.”
(Tevbe Sûresi, 128-129)
“Peygamber müminlere kendi canlarından daha önceliklidir. O’nun eşleri ise onların anneleridir…” (Ahzab Sûresi, 6)
Siyer Vakfı, Ekim 2010’da, Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Kutlu Nebi’nin daha iyi bilinmesi, anlaşılması, tanınması, kavranması; aradaki zaman ve mekân farkları ne kadar uzarsa uzasın, O’nunla (sas) beraber yaşama imkânının yeniden elde edilmesini sağlamak amacı ile kurulmuştur.
“Muhabbet marifet ile olur.” ilkesi gereği, Efendimiz’in (sas) bereketli hayatının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak, ilk günden bu tarafa yapılan tüm çalışmalardan istifade ederek, bu çağın insanının hayatına Asr-ı Saadet’i tarihte kalmış bir hatıraya dönüştürmeden, Asr-ı Saadet ikliminin bir kez daha üretilebileceğinin mümkün olduğunu göstermek arzusundadır.
Bu maksatla kurulduğu günden beri çalışmalarını aralıksız bir şekilde gönül dostları ile beraber devam ettirmektedir. Tüm dostlarından istediği, şu Nebevî tavsiyenin unutulmamasıdır: “Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya bunları seven ol, ama sakın beşincisi olma yoksa helak olursun.” (Taberani, Mu’cemu’s-Sağir, 786)
Çaba ve gayret bizden, netice ise Rabbimizdendir.
İLKELERİMİZ
SİYER VAKFI’nın kendisine ilke olarak benimsediği 10 temel ilke şunlardır:
1: Siyer Vakfı; asla Hz. Peygamber’i (sas) anlama adına, O’na (sas) yeni bir imaj ve vizyon oluşturma çabasına girmeyecek, Allah’ın peygamberi için seçtiği ve nitelendirdiği bilgi ile yetinecek ve bunları anlamaya çalışacaktır.
2: Siyer Vakfı; Hz. Peygamber’i (sas) anlatacak yeni bir dilin üretilebileceği imkânına inanarak, temel kaynaklardan ve sahih İslamî gelenekten istifade ederek böyle bir siyer dilinin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.
3:Siyer Vakfı; Hz. Peygamber’i (sas) anlatmanın sadece sözle olmadığına, olamayacağına inanarak, O’nu (sas) anlatmanın en önemli yolunun hal dili olduğunun bilincinde yürüyecektir.
4: Siyer Vakfı; Hz. Peygamber’in (sas), hayatın her alanına ve her anına yönelik, mutlaka söylediği bir sözü; gösterdiği bir adımı olduğu gerçeğini unutmadan; adımlara rehberlik ve sözlere ayar olacak yegâne ölçünün nebevî miras olduğu hakikati ile hareket edecektir.
5: Siyer Vakfı; Efendimiz’in (sas) attığı her adımın arkasında bir mana yattığının bilincinde olacak, o mananın ne olduğunu anlamak adına, siyeri sadece satırlardan değil, o satırların içinde var olan hikmetli tavrın öğrenilmesine de katkı sağlayacaktır.
6: Siyer Vakfı; bir müslüman’ın Hz. Peygamber (sas) ile olan münasebetinin düzeyi ve seviyesini belirleme adına, ifrat ve tefrite sapmadan, son derece doğal aynı zamanda da ciddi, her an canlı ve taze bir iletişim bağı oluşturmak için çalışmalar yapmaya özen gösterecektir.
7: Siyer Vakfı; el-âleme laf yetiştirmek veya âlemi terbiye etme yerine, tüm mensupları ile kendini terbiye ve yetiştirme gayretinde olacaktır.
8: Siyer Vakfı; herhangi bir cemaatin, hizbin, grubun, fırkanın malı değil; büyük İslam ailesinin küçük bir ferdi olarak; Allah’ın kendisine isim olarak verdiği Müslüman nitelendirmesini şiar edinerek, o kutlu manaya gölge düşürecek her türlü söz ve davranıştan uzak duracaktır.
9: Siyer Vakfı; büyük emelleri olan ama büyük konuşmayan, istikbalini köklerinde gören ama nostalji rüzgarlarına kapılmayan, ulvî sevdaları olan bundan dolayı da küçük hesapların peşine düşmeyecek olan bir yapı olacaktır.
10: Siyer Vakfı; Hz. Peygamber’i anlama ve anlatmada, gecesi gündüz kadar aydınlık olan nebevî mirasa gölge olmadan, Kur’an’ın ifadesi ile Sirace’n-Münira/Nur saçan bir kandil olan Efendimiz’in (sas) o hayat dolu dirilten mesajlarını, günümüz dünyasına yansıtmaya çalışan bir ayna olmaya gayret gösterecektir.
HİZMET MERKEZİMİZ
Eyüp, Zekai Dede Sokağı
Kimdir Zekai Dede?
Peygamber’e aşık bir yürek…
Sesini, sedasını, nefesini aşka adamış bir yürek…
Yıllarca oturmuş bu evde, sonra tarih onu da eskitmiş..
İnsanlar unutmuş, komşular değişmiş.
Ama unutmayan, unutturmamış…
Yıkılan, harap olan evinin yerine Peygamber’in davasına
Hizmet edecek bir bina inşa ettirecekmiş…
Tarih 30 Haziran 2009
Kollar sıvanmış, cepler boşaltılmış, kazmalar vurulmuş…
Tuğlalar tuğla üzerine konmuş…
Aceleye mahal yok, ama sürat lazım…
Yol uzun, menzili çok, geçidi yok…
Bir yıllık yoğun çaba ve gayret
Ve hamdolsun, hizmete hazır hâle gelen mekân …