SUAL: Selamün Aleyküm. Allah hizmetinizi daim etsin, ecrini kat be kat ahirette önünüze sunsun İnşaallah. En zor olan iştir Peygamber vekili olmak. Rabbim sizler gibi ehil insanlara nasip etsin bu ağır yükü ki derecelerin en güzeline sürekli nail olasınız. Ramazanı şerifle çok alakalı değil ama bu ramazanda belki de bir çok kişiye vesile olursunuz bu konuda. Hepimizin vardır dünyevi işlerde içimizi acıtan kişiler ve olaylar. Benim sorum şu olacak insanlara hakkımızı helal etmenin Allah (c.c.) katındaki sevabı var mıdır? Her kula hakkımızı helal etmeli miyiz? Bu konuda ahirete pay bırakmak gerekli mi yoksa dünyadayken varsa eğer hakkımız bildiğimiz bilmediğimiz kimselere helal olsun denmeli mi? Saygılarımla.
CEVAP: İnsanın dünyada iken elde ettiği hakları helal etmek, bağışlamak, tamamen kendi hakkıdır. İster bağışlar, ister yargılanmak için ahirete bırakır. Rabbimiz bu konuda kulları arasına girmez, ancak af etmeyi murat ettiği kulun hakkını, diğer bir kula farklı ödüller vererek üstlenebilir. Bu konuda hadislerde çeşitli izahlar mevcuttur. Ancak bu noktada şunu düşünmek gerekir: Cenneti kazanmış bir kul, başka birinden hak alacağı için o büyük mahkemede ifade veriyor. Bu kadarlık bir zaman için bile değer mi orada hesaplaşmaya bu tamamen kişinin bileceği iştir. Çok canı yanmıştır, biri ister hesaplaşmayı, biri ise çok canı yanmasına rağmen, ben bir an olsun bile cennetten ayrı kalmayayım diye o hakların hepsinden vazgeçebilir. Vazgeçtiği her hak da ona cennette farklı bir ödüle dönüşebilir. Öyleyse kararı verirken bunları düşünüp öyle vermelidir. Allah (cc) sorgusuz, sualsiz cennete girmeyi hepimize nasip etsin. (amin)