Suffa Meclisleri muallimlerinin bu dönemki son buluşması yapıldı. Üçüncü yılın sonuna gelen meclislerimiz, bu sene İlmihal müfredatını takip ettiler. Bu son dersimizde, Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “İlim-Amel Dengesi” başlığında muallimlerimize bir sohbet yaptı. Gelecek seneki konumuz olan Kur’an müfredatı için de hazırlık olsun diye tavsiye kitapların verildiği toplantımız çok verimli geçti. Toplantıya katılan tüm muallim kardeşlerimize ve Hocamıza teşekkür ediyor, Suffa Meclislerimizin bereketlenmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Dersten Cümleler
Planlı, programlı yaşamaya Müslümanlar olarak pek alışık değiliz, ama alışmamız gerekir.
Aslında İslam’ın ruhunda var olan tedricilik adımı en büyük programdır. Sıralamaya riayettir.
Bu son Muallimler toplantımızda, sözün perdesini; Selman-ı Farisî’den başlatacağız…
Onun asıl ismi, Mabih, babasının ismi Büzehmeşan’dır. Ona Selman ismini veren Efendimiz’dir. (sas)
İran’dan başlayıp önce Nusaybin’e oradan Musul’a, oradan Ammuriye’ye, oradan Tebuk’a, en son Tebuk’tan Medine’ye bir köle olarak gelmesi…
Selman-ı Farisi’nin isminin dışında, beş ifade ile daha anılmıştır. Bunlar:
1- Selman ibnü’l-İslam
2- Selman-ı Muhammedi
3- Selmanü’l-Hayr
4- Selmanü’l-Hâkim
5- Selman-ı Pâk
Bu beş ifadeden alınması gereken mesajlar:
1- Kavmini, kabileni, makamını, mevkiini, şanını, şöhretini, servetini, aileni, dininin önüne geçirme ki, Selman ibnü’l-İslam olasın; onun gibi İslam’ın evladı olabilesin.
2- Her şeyden ama her şeyden daha fazla Peygamberini sev ki, Ali’nin ve Fatıma’nın evladı olmasan bile, Selman-ı Muhammedi olasın; onun gibi Ehl-i Beyt’in manevi mensubu olabilesin.
3- Attığın her adımı el-Hayr olan Allah adına at ki, Selmanü’l-Hayr gibi hayrın yolcusu olasın; hayır yolunda ölebilesin.
4- Müminin yitiği olan hikmeti, elde etme adına gayret ver ki, Selmanü’l-Hâkim gibi ilmi elde edebilesin, ilimle dolabilesin.
5- Elde ettiğin güzelliklerin kıymetini çok iyi bil ki, pak olarak başladığın yolu, Selman-ı Pâk gibi, tertemiz bitirebilesin.
Selman ibnü’l-İslam’dan iki önemli söz:
“İlim çoktur, ömür kısadır. O halde oyalanma, ihtiyacın olanı al; gerisini bırak!”
“Bu ümmetin, önce gelen kuşak ile sonra gelen kuşak arasındaki irtibatı olduğu müddetçe salahtadır.”
Bizim yapmaya çalıştığımız bu, yapmamız gereken de bu…
Anın vacibi olan zaruri ilmi elde etmeye çalışmak
Köklerimiz olan, bizden önceki risalet yolunda yürüyenlerle canı bir irtibat kurmak
İbn Hacer el-Heytemî…
Aslen Mısırlı olan Şâfiî fakihi, muhaddis ve edip. Vefat tarihi h. 974, m. 1567
Başta önemli bir fıkıh kitabı olan “Tuĥfetü’l-muĥtâc bi-şerĥi’l-Minhâc” olmak üzere birçok alanda mühim eserler bırakmıştır.
O eserlerinden biri de el-Fetâva’l-Hadîŝiyye diye bilinen fetvaların bulunduğu eseridir.
Bu eserinde İbn Hacer el-Heytemi’ye, “Bir Müslüman’ın öncelikli olarak yapması gereken iş nedir?” diye sorulmuş…
İbn Hacer cevap veriyor:
1:Sağlam ve selim bir kaynaktan akidesini öğrenmesi
2:Ameli anlamda mükellefiyetlerini öğrenmesi ve gereğini yapması
3:Kalbin amellerinin neler olduğunu öğrenmesi ve bununda gereğini yapması
Bu üç önemli tespit bilmem size bir şey hatırlattı mı?
Darü’l-Erkam’ın eğitim müfredatında ne vardı?
Sağlam bir akidenin inşası
Akli Eğitim
Ruhi Eğitim
İradenin Sağlamlaştırılması
Kur’anî bir ahlakın inşası
Neden böyle; öncesi ile irtibatının olduğunun işaretidir.
Bizde üç yıl boyunca bunu yapmaya çalıştık.
Her ne kadar ilk yıl dersimizin adı Hadis, sonra Siyer, sonra İlmihal olsa da, seçilen konular hep buna yönelikti.
Bu sene konumuz Kur’an ve Kur’an üzerinden de aslında biz bunu öğreneceğiz.
Sahabe’yi başarıya ulaştıran üç önemli etken:
1:Doğru ve güvenilir bir rehber
2:Hakikatin ağırlığına uygun bir üslup
3:Ön yargılardan uzak bir zihin
Son olarak yine Selman-ı Farisi’den bir söz:
“Evladım! Öleceğin zaman ne yap, yap; şu hallerin biri içinde öl: Ya Hac yolunda, ya Allah adına bir cihad yolunda, yada Rabbinin adına yapılmış bir mescidi inşa ve imar yolunda…”