Siret-i İnsan derslerimizin bu haftaki konusu, insanlığın beş temel esasından ikisi olan merhamet ve muhabbet idi. Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “İnsan Merhameti ve Muhabbeti Kuşanırsa!” serlevhasının altında bu iki önemli kavramın nasıl anlaşılması gerektiğini, Hz. Peygamber’in (sas) bu konudaki rehberiyetini, alınması gereken mesajların ve derslerin neler olduğunu örneklerle anlattı.
Dersten Cümleler
Saadet yoksa felaket, adavet, nefret, öfke vardır…
Muhabbetin olduğu yerde Merhamet olur.
Merhametin olduğu yerde Liyakat olur.
Liyakatin olduğu yerde Adalet olur.
Adaletin olduğu yerde Selamet olur.
Selametin olduğu yerde Saadet olur.
İnsanlığın en temel beş esası: Tevhid, Merhamet, Muhabbet, Adalet ve Sadakat
Merhamet, hem acıtmamak hem acımaktır; ama acıtmamak önce gelir.
Acıtmamak için de hassas bir gönle, naif bir dile, kolaylığa dayalı bir muamele anlayışına sahip olmak gerekir.
Merhamet, menfaat ile bir araya gelmez, gelemez…
Merhamet, talim ve terbiyenin temelidir.
İnsan Merhameti Kuşanırsa Ne Olur?
İnsan merhameti kuşanırsa, tüm varlığa menfaat nazarı ile değil emanet nazarı ile bakar.
İnsan merhameti kuşanırsa, ayıpları ve kusurları araştıran değil, onların üzerini örten bir seviyeye ulaşır.
Arife sormuşlar, Allah’ın en fazla hangi özelliğini seviyorsun? Örtmesini demiş… Anlamamış adam, nasıl demiş? “Komşu bilmez bağırır, Allah bilir örter!”
İnsan merhameti kuşanırsa, kabalığı ve bedeviliği değil, inceliği ve medeniliği hayatının esası kılar.
İnsan merhameti kuşanırsa, karşısındakinin tavır ve davranışlarına göre ilkelerini değiştiren değil, her durumda ilkelerine sadakat göstermeye çalışır.
İnsan merhameti kuşanırsa, sevdiklerinin sadece dünyası için değil, dünya ve ahireti için ama öncelikli olarak ahireti için yanar durur.
Duamız şöyle olsun: “Ey merhametlilerin en merhametlisi! Çok şey kaybettik, ama en büyük kaybımız merhametimiz oldu. Bize merhamet ver ki, varlık elimizden merhamet görsün. Bize merhamet ver ki, biz senden merhamet görelim. Bizi merhametsiz etme ki, merhamet yoksunu olarak azabı hak edenlerden olmayalım. Bize merhametsizleri musallat etme ki bizde merhametimizi kaybetmeyelim.”
Muhabbet, hem sevmek hem sevilmektir; ama sevmek önce gelir.
Seven sevilir…
Sevmek için varlığın değerini anlayacak bir anlayışa, kötülükleri ve eksikleri değil, iyilikleri ve güzellikleri görecek bir göze, sevginin hatırına bir çok şeyi göğüsleyebilecek bir sineye sahip olmak gerekir.
“Yaratılanı severim, yaratandan ötürü!”
Kur’an’da sevgi kelimesi üç kelime ile ifade edilir: İlf (elf)/ülfet, Vûd/Meveddet, Hûb/Muhabbet
Ülfet: Yakınlaşmak, Kaynaşmak
Meveddet: Sevmek, Sevilmek
Muhabbet: Derin ve Şiddetli Sevgi duymak
“Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayın!” (Müslim, Îmân, 93-94| Tirmizî, Et’ime, 45; İbn Mâce, Mukaddime, 9)
Allah’ı sevmek, imanın bir hakkıdır. Bakara 165, Maide 54
Resûlullah’ı sevmek, Allah’ın bir hakkıdır. Ali İmran 31, Ahzab, 6
Sahabe’yi ve özel olarak Ehl-i Beyt’i sevmek Resulullah’ın hakkıdır. Şura, 23, Tevbe, 100
Birbirimizi sevmek, aziz İslam’ın hakkıdır. Hucurat, 10,12, Ali İmran 103
Allah’ı sevmenin ispatı; Kayıtsız ve şartsız bir şekilde emirlerine teslim olmak
Resûlullah’ı sevmenin ispatı: Amasız ve acabasız bir şekilde sünnetini tatbik etmek
Sahâbe’yi sevmenin ispatı: Zorlukta ve kolaylıkta hayatları, onların hayatlarına tabi kılmak
Birbirimizi sevmenin ispatı: Darlıkta ve genişlikte kardeşlerimize tahammül göstermek
Mümin dert olan adam değil, dert çeken adamdır.
İnsan Muhabbeti Kuşanırsa Ne Olur?
İnsan muhabbeti kuşanırsa, sever, sevilir, sevdirir.
Abdurrahman b. Ebû Bekir’den rivayet edildiğine göre Hz. Ebû Bekir Ufeyr isminde birine rastladı. Ona “Resulullah’tan sevgi hakkında ne duydun” diye sordu, o da: “Sevgi de düşmanlık da verasetle kazanılır” dediğini işittim, dedi. (Hâkim, Müstedrek, VII, 320)
İnsan muhabbeti kuşanırsa, feda eder, feda edilir, feda ettirir.
Feda eder, İbrahim gibi…
Feda edilir İsmail gibi…
Feda ettirir Hacer gibi…
İnsan muhabbeti kuşanırsa, adar, adanır, adattırır.
Adar Ümmü Süleym gibi…
Adanır Enes gibi…
Adattırır Resulullah gibi…
İnsan muhabbeti kuşanırsa, vefalı davranır, vefalı olunmasını ister, vefanın gereğini yaptırtır.
İnsan muhabbeti kuşanırsa, kurtulur, kurtarır, kurtarmak için çırpınır.
Kurtulur Sahâbe gibi…
Kurtarır Sahâbe gibi…
Kurtarmak için çırpınır Sahâbe…
İnsanlığın Aynaları: “Ört ki Allah Örtsün!”
“Ey diliyle iman edip de kalplerine iman tam olarak yerleşmeyen kimseler! Müslümanların gıybetini etmeyiniz, onların ayıp ve kusurlarını araştırmayınız! Kim müslümanların ayıp ve kusurlarını araştırırsa Allah da onun ayıp ve kusurlarını araştırır. Allah kimin ayıp ve kusurlarını araştırırsa onu evinin içinde bile olsa ayıplarını açar, perişan eder.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 35/4880; Tirmizî, Birr, 85/2032; İbn-i Kesîr, Tefsir, IV, 229)