Kur’an Yılı münasebeti ile Avrupa’da yapılmakta olan “Kur’an’ın Yıldızları” programlarının dördüncüsü Fransa’nın Strazburg şehrinde yapıldı.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın Kur’an’ın Kurbanı Olmak başlığı ile Abdullah B. Zübeyr’i (ra) anlattığı program Strazburg Eyüp Sultan Cami İmam Hatibi Şuayip Baka’nın Kur’an tilaveti ile başladı.
IGMG Bölge İrşad Başkanı Kadir Ali Demir ve Bölge Başkanı Eyüp Şahin’in selamlama konuşmalarının ardından söz Muhammed Emin Yıldırım hocamıza tevdi edildi.
Hocamız konuşmasına öncelikle gönlündeki dört emaneti misafirlerimizle paylaşmak istediğini belirterek başladı.
1. Bugün günlerden 28 Şubat. 19 yıl önce bu milletin kökleriyle bağını koparmaya çalışan zihniyetin yaptıklarını unutmamalıyız ve gelecek nesillere aktarmalıyız ki geleceği inşa etme adına doğru adımlar atılsın. Allah, kapalı kapılar ardında İslam’a tuzak kuranlara fırsat vermesin.
2. 27 Şubat, bundan 5 yıl önce Rahimi Rahman’a yolcu ettiğimiz gerçek bir dava adamı olan Necmettin Erbakan’ın vefat yıl dönümü. Onu savunan adam diye resmediyorlar ya ben ona bir kelime daha ekliyorum; savunan ve savrulmayan adam. Bize bu çağda dava adamlığı konusunda örnek olarak vefat etti. Allah ondan razı olsun, Rabbimiz onun gibi dava adamlarının sayısını çoğaltsın.
3. Ben de Eyüp Sultan’a komşu sayılırım. Zaman zaman yorulduğumuz, takatimizin bittiği zamanlarda O’nun 93 yaşına bakmadan İslam’sız coğrafyaları İslam’laştırmak adına mücadelesinden güç alıyoruz. Dün yorulduğum bir anda da dedim ki “Ey Ebû Eyyüb el-Ensari! Yarın ben, Fransa’da senin adının verildiği bir mescidde, senin arkadaşlarından birini anlatmaya gideceğim. Sen ki bu dava için buralara kadar geldin, Allah da seni unutturmadı. Bu millet seni vefa ile anıyor, senin adını Fransa’da yaşatıyor, yaşatmaya da devam edecek inşallah.”
4. Bu proje Hicri 1437 yılını Kur’an Yılı olarak ilan ettiğimiz projemizin bir alt projesi. Biz zor bir zamanda yaşıyoruz. Bu zor zamanda Kur’an ile sünnetin, hadisin, Hz. Peygamber’in (sas), sahabenin arasını açmak isteyen insanlarla uğraşıyoruz. İslam’ı ondan habersiz olanlara anlatacağımız yerde, bizden gözüken insanlara bu dinin değer ve kaynaklarını anlatmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar bu projelerin hepsi farklı salonlarda yapıldı. Ama bu derste Allah’ın bir ikramı olarak Abdullah b. Zübeyr’i (ra) Allah’ın mescidlerinden bir mescidde anlatıyoruz. Bu niçin önemli biliyor musunuz? Çünkü o “hamametül mescid” yani mescid güverciniydi de onun için.
Kundakta Peygamber Duası
Hicretin ikinci ayında doğan Abdullah B. Zübeyr (ra) mescide Peygamber Efendimiz’e getirildiğinde Peygamber Efendimiz (sas) “Allah’ım bu çocuğu biz Müslümanlar için sevinç vesilesi kıl.” Diye dua etti ve ismini de koyarak “Onun ismi dedesinin ismi, onun künyesi dedesinin künyesidir.” Diyerek ona Abdullah ismini verdi.
Unutulan Bir Sünnet: Tahnik
Peygamber Efendimiz (sas) Abdullah B. Zübeyr’in ismini verdikten sonra bir hurma istedi. Bir parçasını ağzında çiğneyerek yumuşattı ve onun damağına sürdü. Şimdilerde unutulmaya yüz tutan bu sünnete tahnik denir. Abdullah b. Zübeyr yıllar sonra bu durumdan şöyle övünecek: “Bu ağza ilk giren şey, Resulullah’ın (sas) ağzındaki hurmaydı.”
Abdullah B. Zübeyr’in çocukluğunda da yaşıtları arasında lider konumunda olduğunu belirten hocamız, Peygamber Efendimiz (sas) ve Medine’nin çocukları arasında geçen bir hadise üzerinden çocuk eğitimi konusunda Peygamber örnekliğini bizlerle paylaştı.
“Abdullah B. Zübeyr (ra) ve peşinde bir grup çocuk Mûte savaşı öncesi ellerinde tahtadan çubuklarla Efendimiz’e (sas) geldiler. Abdullah B. Zübeyr dedi ki “Ey Allah’ın Resulü! Bizi de babalarımızla Mûte’ye gönder.” Peygamber Efendimiz (sas) ona kızmadı, gururunu da kırmadı, aksine onu takdir ederek, “Çok güzel bir şey yaptın. Ben sizin için başka bir görev düşünüyorum. Babalarınız Mûte’ye gidiyor ama Medine’yi kim koruyacak? Medine’yi korumak görevi de sizindir.” Dedi. İşte o aşka sahip çocuklar ellerinde tahta çubuklarla kaç gün Medine’nin dışında Medine’yi beklediler.
Çocuğa ne verirseniz alacağınız odur. Çocuklarınızı sen Allah’ın izniyle Mus’ab’ın rolünü oynayacaksın, sen Enes, Meryem, Esma olacaksın diye büyütürseniz; Allah’ın izniyle olacak olacaktır. Ama yapmazsanız, ufacık kusurlarını yüzüne vurursanız, senden adam olmaz derseniz, bela okursanız, o çocuktan başka şeyler beklemeye hakkınız yok.
13 Yaşında Cihad Meydanlarında
Hz. Ebubekir’in (ra) halifelik döneminde aynı zamanda dedesi olan halifeye, henüz 13 yaşında olduğu halde Yermuk savaşına katılmak için öyle bir aşkla yalvarıyordu ki, dedesi onu ikna edemiyor çaresiz isteğini kabul ediyordu. İşte daha o yaşlarda böyle bir sevdanın sahibi olan Abdullah B. Zübeyr (ra) bu ilk seferinden sonra her sefere katıldığı gibi İslam ordularının Konstantiniyye’ye olan seferine de katılmış ve Anadolu’ya ayak izlerini bırakmıştır.
Gecenin Âbidi, Gündüzün Mücahidi
Abdullah B. Zübeyr’in (ra) Kur’an yolunda, zalimlere boyun eğmeyerek annesi Hz. Esma’nın da (ra) desteğiyle kahramanca çarpışarak şehid olduğunu aktaran Muhammed Emin Yıldırım hocamız onun 32 tane hadis nakletmesine rağmen fetva verecek kadar ilim sahibi de olduğuna dikkat çekti.
Tabiinin meşhur âlimlerinden biri olan İbn Müleyke’nin naklettiği: “Ben İbn Zübeyr’in (ra) namazı gibi bir namaz vallahi görmedim. Siz onu izlediğiniz zaman derdiniz ki bu adam hiç rükûya gitmeyecek. Rükûya eğildiğinde derdiniz ki herhalde canını verdi. Dakikalarca süren bir rükû… Secdede o kadar çok kalırdı ki ruhunu teslim etti sanırdınız.” Sözlerine de yer vererek Abdullah B. Zübeyr’in ibadete olan düşkünlüğüne dikkat çeken hocamız: “O; gecenin âbidi, gündüzün mücahidiydi.” Dedi.
Muhammed Emin Yıldırım hocamız son olarak Kur’an’a kurban olabilmek adına şu 5 maddeyi bizlerle paylaşarak konuşmasını nihayete erdirdi.
1- Kur’an’a kurban olmak, sahabenin en büyük sevdasıydı. O sevdayı kendine sevda olarak edinmek istiyorsan; Kur’an’a yaklaşmalı, yakınlaşmalı, ona dost ve yoldaş olmalısın.
2- Kur’an’a kurban olmak, sahabenin en büyük arzusuydu. O arzuyu kendine emel olarak edinmek istiyorsan; ihsan şuuru üzerine yaşamalı, ihlâsı hayatının en temel esası kılmalı, Allah’ın kelamından başka hiçbir şey ile tatmin olmamalısın.
3- Kur’an’a kurban olmak, sahabenin en büyük hedefiydi. O hedefi kendine ideal olarak edinmek istiyorsan; Allah ve Resulu’nün senden istediği her şeye kayıtsız ve şartsız teslim olmalı, neyin varsa her şeyini de teslim kılmalısın.
4- Kur’an’a kurban olmak, sahabenin en büyük ızdırabıydı. O ızdırabı kendine gündem olarak belirlemek istiyorsan; istikamet üzere olmalı, savrulmadan istikamet üzerine yaşamalı ve hep bunun derdiyle yanmalısın.
5- Kur’an’a kurban olmak, sahabenin en büyük duasıydı. O duayı kendine en büyük dert olarak edinmek istiyorsan; şahadeti yürekten talep etmeli, önce hayatını imanına şahit kılmalı, feda edilecek ne varsa hepsini derdin için gözden çıkarmalı ve o güzel neticeye doğru koşmalısın.
Kur’an Yıldızları Programı’nın Beşincisi Belçika‘da…
Kur’an Yıldızları programlarının beşincisi 20 Mart 2016 Pazar günü “Kur’an’ın Genci Olmak: Zeyd b. Sâbit” serlevhası ile Belçika’da yapılacak.
Daha fazla bilgi için 0 212 544 76 99 nolu telefonu arayabilir; www.siyervakfi.org adresini ziyaret edebilirsiniz. Yapılan tüm programları ise www.siyertv.com adresinden izleyebilirsiniz.