Kur’an’ın isimlerini anıp, hayatlarına ait bazı tablolara yer verdiği peygamberlerin, Efendimiz’in (sav) şahsiyetini nasıl inşa ettiklerini anlamaya kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Hz. Yakub: Eğer bir gün çok sevdiğin Yusuf’unu kaybedersen, yapacağın iş güzelce sabretmektir. Kaybettiğin Yusuf gibi biri bile olsa, asla Allah’a olan teslimiyetini ve ümidini kesmemeli; sürekli bunları yüreğinde taşımalısın. Eğer bunları taşırsan, Allah gören gözlerini senden alsa bile, kilometrelerce uzaklardan Yusuf’un kokusunu alacak bir burun sana verecektir. O halde Sen, kaybettiklerine değil; kazandıklarına bak ve yoluna devam et.
Hz. Yusuf: Eğer bir gün kardeşlerinin kıskançlığına uğrar da kuyulara atılırsan, eğer bir gün kuyulardan bulunur, pazarlarda birkaç değersiz dirheme köle olarak satılırsan, eğer bir gün saraylarda Züleyhaların şehvet dolu ellerinin muhatabı olurda, gömleğin arkadan çekilip yırtılırsa, eğer bir gün saraylardan zindanlara düşersen; sakın bunlardan herhangi birine takılıp kalma. Sen yoluna devam et. Unutma ki, Yusuf’u kuyudan iktidara taşıyan ilahi irade, bir gün seni de layık olduğun makama eriştirecektir. Eğer bir gün sende kardeşin Yusuf gibi iktidarın iplerini elinde tutarsan, onun gibi davran ve karşında senden af dileyen tüm kardeşlerini bağışla.”
Hz. Şuayb: Eğer bir gün Medyen halkı gibi, ölçüde ve tartıda haksızlık yapan bir topluluk ile karşılaşırsan, onlara kardeşin Şuayb gibi en güzel sözlerle öğütler ver. Kul hakkının ne kadar önemli olduğunu onlara en gür sedan ile haykır. Eğer bir gün Musa gibi bir taleben olursa, onu yetiştirmek için hiçbir şeyden geri durma. Risalet davasının zorlu yolunun hocasız da, talebesiz de yürünmeyeceğini asla unutma.
Hz. Harun: Eğer bir gün Harun gibi Risalet davasına ağabeylik yapma durumunda kalırsan, “neden küçük kardeşim seçildi de, ben seçilmedim?” deme. Allah’ın bu büyük senaryoda sana biçtiği rol ne ise, sen onu yerine getirmeye çalış. Musa’nın arkasında nasıl Harun vardı ise, sende arkanda bu ağır yükü seninle beraber taşıyacak Harunlar yetiştir. Unutma ki, bu yol ancak Harunlarla yürünür.
Hz. Musa: Eğer bir gün Firavunların zulmü anaların rahimlerine kadar ulaşırsa; “artık bu iş bitti, bundan sonra hiçbir şey olmaz” deme. Sen Musa’nın annesi gibi ol ve doğurmaya devam et. Göreceksin ki, Allah sandığa atıp, nehre saldığın Musa’yı sana emzirmek için geri gönderecek; bir de sana ücret ödettirecek ve Musa’nı Firavun’un sarayında büyüttürecektir. Eğer bir gün Musa gibi istemeden bir cana kıyarsan, ne günahını savun, nede kendini ömür boyu bundan dolayı kınayıp, ümit kapılarını kapa. Sen onun gibi tevbe et, öyle bir tevbe et ki; Allah, suç işlediğin o eli, tertemiz yapsın ve bakanların gözlerini kamaştırsın. Eğer bir gün Firavun’un sihirbazları ile karşı karşıya kalırsan, sen Allah’a güven; göreceksin ki, elindeki asa onların hepsinin oyunlarını bozacak ve seni denizlerin ortasından geçirerek sahil-i selamete çıkaracaktır.
Hz. Davud: Eğer bir gün Davud gibi davalara bakan bir hâkim olursan; sakın yargısız infaz yapma, gerçek adaletin gerektirdiği şekilde hükmet. Unutma ki, adalet; Risalet davasının en büyük şiarı ve gerçekleştirmesini arzuladığı en büyük amacıdır. Öyleyse Sen de bu amaca hizmet et ve adaleti hayatının eksenine yerleştir.
Hz. Süleyman: Eğer bir gün Süleyman gibi hükümranlık, servet, güç ve iktidar ellerinin arasına bırakılırsa ve bunlarla sınanma durumunda kalırsan; Malikü’l-Mülk’ün kim olduğunu asla unutma. Bu dünyada sana bahşedilen her şeyin bir meta olduğunun bilincinde ol. Her şeyin bir ahlakının olduğunu, iktidar ve gücün ahlakının da, “dünyanın tamamına sahip olsan da, hiçbir şeyin sana sahip olmasına izin vermemek” olduğunu unutma.
Hz. Eyyûb: Eğer bir gün Eyyûb gibi, sana verilen her şey ile imtihan edilirsen; tavrın sabır olmalıdır. Sabretmek, hak etmektir. Sabretmek, direnmektir. Sabretmek, başarının anahtarıdır. Öyleyse risalet davasının en büyük azığının sabır olduğunu unutma ve yoluna devam et.
Hz. Zülkifl: Eğer bir gün Zülkifl gibi sana yüklenen ağır sorumluluktan dolayı zorlanırsan; “Neden bu insanlar beni dinlemiyor? Neden bu insanlar Allah’ın mesajlarına kulak kapatıyor?” diye inlersen, unutma ki, hidayetten nasip ve kısmeti olanlar, ancak ondan istifade edebilirler. Sen insanlığı imana taşımaya memursun, ama onların kalplerine hükmetmeye güç yetiren değilsin. Öyleyse arkanda yürüyenlerin sayısına değil, önünde yürüyenlerin izlerine bakmalısın.
Muhammed Emin YILDIRIM