Muhteşem Ahlak dersinde bu hafta Muhammed Emin Yıldırım, “Müminler Bir Beden, İki El Gibidirler” başlığında, kardeşlik ahlakının olmazsa olmaz esaslarını anlattı. Kardeşlik ahlakı neyi gerektirir? Karşılıklı sorumluluklar nelerdir? Neden müminler bir bedenin uzunları gibi olmalıdırlar? Ve neden iki el gibi davranmalılar? Bu ve benzeri birçok soruya derste cevap veren Hocamız, çok önemli hususlara dikkatlerimizi çekti.
Dersten Cümleler
Cenab-ı Hak ile irtibatı güçlü olanlar, rüzgâr ne kadar şiddetlice eserse essin, savrulmadan dik durabilirler.
Tercümanü’l-Kur’an olan ve Ümmetin İlim okyanusu olan Abdullah b. Abbas (ra) naklediyor: “Bir gün Resulullah (sas) bize bir şeyler anlattı, bizde can kulağı ile onu dinledik, sözünün bir yerinde buyurdu ki: “Sizler benden benim sözlerimi dinliyorsunuz. Bir müddet sonra başkaları da sizden dinleyecekler, daha sonra da sizden dinlemiş olanlar başkalarına dinletecekler, bu böylece sürüp gidecek…” (Ebû Davûd, Kitâbi’l-İlm, 10)
Bu nebevî beyanın en önemli iki mesajı:
1. Benden dinlediklerinizi başkalarına iletmek sizlerin sorumluluğudur.
2. En son halkada olsa bile benim sözlerimi dinleyen beni dinlemiş gibi olur.
Nu’man b. Beşir’in babası Beşir b. Sa’d, annesi Amre bint Revaha, anneannesi Kebşe bint Vakit, dayısı Abdullah b. Revaha, amcası Simâk b. Sa’d, kızkardeşi Ümeyme bint Beşir’dir.
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buharî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)
Bu hadisin 5 tane önemli mimi/mühim mesajı:
1. Marifet
2. Muhabbet
3. Merhamet
4. Muvazenet
5. Mükellefiyet
Enes b. Malik bize naklediyor: “Rasulullah (sas) bir gün şöyle buyurdu: “Müminin mümin kardeşiyle olan durumu, birbirini yıkayıp temizleyen iki el gibidir.” (el-Müttaki, Kenzü’l-Ümmâl, 1/155)
Bu hadisin verdiği mesajlar:
1. Müminler bir bedende, iki el gibidirler.
2. O ellerden birinin her an kirlenmesi imkân dâhilindedir.
3. Ellerden biri kirlenince, diğeri onu o halde bırakmamalı ve yıkamalıdır.
4. Ellerden birinin kirli olarak bırakılması, bedene zarar vereceği unutulmamalıdır.
5. Eller yıkandıkça, temiz bedenler ve temiz bir toplum oluşacaktır.
Yıkmayı değil, yıkamayı öncellemelidir.
Eğer bugün müminler birbirlerinin ellerini yıkasalardı, toplum bu kadar kirlenmezdi.
Sahabe’nin kardeşliği sadece söz ile değildi, onların kardeşliği bölmeyi, bölüşmeyi, bütünleşmeyi sağlamıştı.
Ebû Hureyre’nin (ra) naklettiği arazi kıssası… (Buhari, Ahâdisü’-l-Enbiya, 44; Müslim, Kitâbü’l-İkdiyye, 21)
Ahnef b. Kays: “İyi kardeş, kardeşi dostluğuna ihtiyacı olduğunda yanında olur; yalnız kalmak istediğinde yanında kalmakta ısrar etmez. Ayağı kaydığında düşmemesi için tutar ve ihtiyacı olduğunda kendisini çağırmasını beklemeden yardımına koşar.” (İbn Kuyetbe, Uyûnu’l-Ahbâr, 3/4)
“Kardeşlerimizden birini ortada göremediğimizde hemen evine giderdik. Hasta ise halini hatırını sorar, işi çoksa yardım eder, değilse ziyaret ederdik.” (Abdullah b. Mes’ûd)
“Bir kardeşinizi günaha bulaşmış görünce: ‘Allah’ım! Onu perişan et, ona lanet et!’ gibi ifadelerle beddualar ederek, şeytana yardımcı olmayın. Allah’tan kendiniz ve onun için bu tür hallerden kurtuluş ve afiyet isteyin. Resulullah’ın (sas) ashabı olan bizler, ne durumda öldüğünü görmeden hiç kimse hakkında kesin bir hüküm vermezdik. Eğer iyi bir hal üzere ölürse, onun hayra ulaştığını bilirdik. Fakat kötü bir halde ömrünü bitirirse, onun adına korkardık.” (Abdullah b. Mes’ûd)
Hatib b. Ebî Belta olayı…
Abdullah b. Abbas’ın Tebuk Gazvesi sırasında yaşanan hatıra…
“İçinizden biri yanına gitsin. Elinden tutup, onu yükünün yanına kadar götürsün. Bir yerlere düşmeden, başına bir iş gelmeden, konaklayacağı yere vardırsın.”
Kardeşlik meselesinin en önemli azığı tahammül gösterme, dert çekme, müsamahayı kuşanma ve kardeşlerden gördüğü eziyetlere katlanmadır.
“Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O’na yalvaranları yanından uzaklaştırma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur. Eğer sen o müminleri yanından uzaklaştırırsan, zalimlerden olursun.” (En’âm Süresi, 52)
Yola çıktıklarınızı, yolda bulduklarınızla değiştirmeyin!
“Nefsini sabah akşam rızasını isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber tut!” (Kehf Sûresi, 28)
“Hamdolsun Allah’a ki ümmetimden bazılarına karşı sabredebilmeyi bana öğretmeyene kadar Rabbim beni öldürmedi. Hayatımda sizinle, ölümümde sizinle…” (Ebû Davud, İlim,13; Kurtubî, Camiu li Ahkâmi’l-Kur’an, c. 7, 23, 24)
“…Müslüman olduğum günden beridir, hiçbir Müslümana karşı kalbimde ne bir hile düşündüm, ne kin, ne de haset besledim. İhtimal ki budur!”
“Bir Müslüman, Müslüman kardeşi ile karşılaştığında elinden tutarsa (musafaha yaparsa) , rüzgârın ağaçtaki kuru yaprakları döktüğü gibi günahları dökülür. Birbirlerinden ayrılmadan bağışlanırlar.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/293)