Muhteşem Ahlak dersinde bu hafta Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Ne Tatlı Bir Nimetsin Sen Ey İman!” serlevhasının altında, imanın nasıl büyük bir nimet olduğunu, ama imanın tadına varmanın ise daha büyük bir nimet olduğunu örnekler ve mesajlarla anlattı.
Dersten Cümleler
İmandan daha önemli bir şey yok, onda sıkıntı olursa, başka şeylerde hayır yok…
“Ya Eyyühellezine amenü/Ey İman edenler” hitabı müminler için çok önemlidir.
Abdullah b. Mes’ud: “Yüce Allah’ın ‘Ey iman edenler’ çağrısını duyduğun zaman kulaklarını aç ve can kulağıyla onu dinle. Çünkü bu çağrıdan sonra O, ya hayırlı bir işi sana emrediyordur, ya da seni kötü bir şeyden sakındırıyordur. ” (Suyutû, el-İtkân, c. 2, s. 43; İbn Kesîr, Tefsîr, c.1, s.148)
“Ey İman edenler! İman edin!” (Nisa Süresi, 4/136)
“Ey İman Edenler! İman edin!” emrini şöyle anlayabiliriz:
1. İman ettiğiniz değerlere tam anlamı ile güvenin ve tüm şüpheleri izale edin.
2. İman hakikatlerini iyice öğrenin ve içselleştirin.
3. İmanlarınızı taklidi imandan, tahkiki imana yükseltin.
4. İmanlarınızı kemale erdirme yolunda gayret içerisinde olun.
5. İmanın size yüklediği sorumlulukları eksiksiz yerine getirmeye çalışın.
6. İmanınıza asla şirki bulaştırmayın ve her alanda tevhidi hakim kılın.
7. İmanlarınıza pazarlık karıştırmayın, ecir ve mükafatınızı sadece Allah’tan bekleyin.
8. İmanınızı hayatınızın tamamına yayın; Allah’a ait alanları parçalayıp, bölmeyin.
9. İmanlarınız üzerinde sebat edin ve her gün, her an yenilemeyi unutmayın.
10. İmanınızı kaybetme endişesini son nefesinize kadar diri tutun.
İman etmek nimetlerin büyüğü, imanın tadına varmak ise nimetlerin en büyüğüdür.
“Tadan anlatamaz, tatmayanda bilmez!”
“İyi bilin ki, Allah Resulü sizin içinizdedir. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.” (Hucûrât Sûresi, 49/7)
“Allah’ım! Bizlere imanı sevdir ve onu kalplerimizin ziyneti kıl. Küfrü, fıskı/her türlü çirkinliği, taşkınlığı ve yine sana karşı isyanı ise bize kerih göster. Bizleri aklî olgunluğa ermiş olanlardan eyle.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/424)
Sen ne tatlı bir şeymişsin ey iman!
Ne yaparsak imanın tadını elde edebiliriz?
1. Allah ve Resulü’nü her şeyden ama her şeyden daha fazla seversek
2. Kimi seversek sevelim, sevdiklerimizi sadece ve sadece Allah için seversek
3. İman ettikten sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe/cehenneme atılır gibi kerih görürsek
“Üç şey kimde bulunursa o, imanın tadını almış demektir: Allah ve Resulü’nü her şeyden ama her şeyden daha fazla sevmek; sevdiğini sadece ve sadece Allah için sevmek; iman ettikten sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe/cehenneme atılıyor gibi kerih görmek.” (Buhârî, Îmân 9, 14; Müslim, Îmân 67; Tirmizî, Îmân, 10)
4. Kadın olarak kocasının meşru olan taleplerini yerine getirme hususunda hassas olursak
“Bir kadın kocasının meşru isteklerini yerine getirmedikçe asla imanın tadına erişemez.” (Hakim, el-Müstedrek, c. 4, s. 190)
5. Haklı olmamıza rağmen tartışmaları devam ettirmeyip bırakırsak
6. Şakada olsa yalana kapı açmayıp, doğruluktan asla taviz vermezsek
7. Allah’tan gelen her bela ve musibete rıza gösterip sabır edersek
“Üç haslet vardır ki bunlar kimde bulunursa imanın tadını tatmış olur: Haklı olduğu halde tartışmayı bırakmak, şakada olsa yalan söylememek, başına gelen bir belanın illede daha önce yaptığı bir hata nedeni ile olmadığını veya yaptığı bir hatanın sebebiyle başına bir bela geleceği korkusuna kapılmamak!” (Taberani, Mu’cemü’l-Kebir, c. 9, s. 157)
8. Harama bakmayı terk eder, helal daire ile yetinirsek
“Harama bakmak şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Kim benim korkumdan dolayı harama bakmayı terk ederse, onun kalbine tadını çokça hissedeceği bir iman veririm.” (Taberani, Mu’cemü’l-Kebir, c. 10, s. 173)
9. Her ne durumda olursa olsun Allah’tan ve Resulü’nden razı olursak
“Kim Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, Resul olarak Muhammed’den razı olursa imanın tadına erer.” (Müslim, Kitabü’l-İman, 11)
10. Kadere iman konusunda selim bir çizgiyi tesis eder ve onu sonuna kadar korursak
“Kadere rıza gösteren kederden emin olur!”
“Bir adam kadere iman etmedikçe, ölüme ve öldükten sonra dirilmeye inanmadıkça asla imanından bir tat/lezzet alamaz.” (Taberani, Mu’cemü’l-Kebir, c. 9, s. 157)
Habbab b. Eret ve Habib b. Zeyd…
“Size ne oluyor ki bana böyle bir taleplerle benim yanıma geliyorsunuz?…”
“Beni ezanın olmadığı topraklara gömün…”
“Bu kulaklar hakikate açık, batıla kapalıdır…”
“Beni şehit anası kıldın; Sana yüz binlerce şükrolsun…”
Sa’d b. Ubeyd: “Ey Allah Resülü’nün Halifesi! O okun ustası benim…”
Hamd olsun Rabbime ki, bu ok ile oğluma şehadet nasip etti.
Hamd olsun Rabbime ki, oğlumu sen öldürdün, ya o seni o gün öldürseydi, sen şirk üzere Rabbine gidecektin.
Yine Hamd olsun Rabbime ki, oğlumu öldürdün, ama sen dirildin, Müslüman oldun.
Tadan tattırmak için gayret eder…