Siret-i Enbiyâ derslerimizin yeni dönemi başladı. Geçen sene besmelesini çektiğimiz bu ders silsilemizde Hz. Âdem’i, Hz. İdris’i, Hz. Nûh’u, Hz. Hûd’u ve en son Hz. Salih’i işlemiştik. İnşallah bu dönem Hz. İbrahim ile kaldığımız yerden devam edeceğiz. Dönemin bu ilk dersinde Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “Nebevî Bakış (5 Gözlük)” serlevhasının altında, neden siyer dersleri yapıyoruz ve peygamberlerin hayatını öğrenmek bizlere neler kazandırtacak sorularına cevaplar verdi. Hocamız, 5 gözlük üzerinden çok önemli değerlendirmeler yaptı ve Nebevî gözlüğün önem ve özelliklerini örnekler üzerinden anlattı. Derslerimizin hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyor, bu güzel yürüyüşü hakkıyla tamamlamayı diliyoruz.
Dersten Cümleler
Âlemlerin Rabbi olan Allah, merhamet üzerinden kulları ile bağ kurar…
Rabbimizin merhametinin en önemli iki alanı, gönderdiği elçiler, yani peygamberler ve o peygamberler aracılığı ile bize ulaşan vahiylerdir.
Peygamberler, insanların arasındaki ihtilafları çözüme kavuşturur ve doğru yolu gösterir…
Gönderilen peygamberler muhataplarına doğru bakmayı ve doğru anlamayı öğretmişlerdir.
Birinci Gözlük: İdeolojik Gözlük
İkinci Gözlük: Mezhebî Gözlük
Üçüncü Gözlük: Kavmî Gözlük
Dördüncü Gözlük: Aidiyetçi Gözlük
Beşinci Gözlük: Nebevî Gözlük
Nedir ideoloji? Toplumsal ya da siyasal bir öğreti oluşturan, ülkü olarak da benimsenebilen, kişi ve kurumların davranışlarına yön veren düşünceler bütünüdür.
“Peygamberler vefat ettikleri yere defnolunurlar!”
Efendimiz (sas) her türlü ırkçılığı, cahiliye zihniyeti diye isimlendirmiş ve “ayağımın altındadır” demişti.
Resûlullah’ın (sas) ortadan kaldırdığı ve “yapan benden değildir” dediği o hastalık, yeniden hortlatılmış ve bugünlere kadar gelmişti.
Efendimiz (sas) “İnsanlar bir tarağın dişleri gibidir” demişti. “Arabın aceme, acemin Araba bir üstünlüğü yoktur; siyahın beyaza, beyazın siyaha bir üstünlüğü yoktur.” demişti.
Irkçılığın olduğu yerde hakkaniyet olmaz, adalet olmaz, makul bir düşünce olmaz. Irkçılık varsa, taassup vardır, tarafgirlik vardır, ötekine karşı kin ve nefret vardır. Eğer ırkçılık varsa, bütün dengeler alt-üst olmuştur.
Ait olmak kötü bir şey değil, asıl kötü olan aidiyetçi olmaktır.
Nebevî Gözlük, nasıl bir gözlüktür?
Bütün önyargılardan sizi kurtaracak bir gözlüktür.
Bütün görme kayıplarını giderecek bir gözlüktür.
Bütün eksik, yanlış ve hatalı bakışlardan sizi alıkoyacak bir gözlüktür.
Bütün bakışlardaki bulanıklıkları berraklaştıran bir gözlüktür.
Bütün prangalardan, perdelerden, zincirlerden sizi uzaklaştıracak bir gözlüktür.
Gözlüklerimiz Nebevî Gözlük olursa ne olacak?
– Doğru bakacaksınız ve doğru göreceksiniz.
– Şeffaf bakacaksınız ve olduğu gibi göreceksiniz.
– Hayalinizdekini değil, hakikatinde ne ise onu göreceksiniz.
– Kurgulara mahkûm olmayıp, olan ne ise onunla yetineceksiniz.
– Doğru gördüğünüz için doğru hükümler çıkaracaksınız.
Bugün İslâm tarihini okurken en fazla zorlandığımız hadiselerden bir tanesi Cemel vakasıdır. Bu vakayı 5 gözlük ile okuyoruz:
Birinci Gözlük: İdeolojik Gözlük
Cemel, bir iktidar savaşıdır. Sahabe diye yücelttiğiniz o isimler, Hz. Peygamber’den sonra birbirlerini yiyip, bitirmişlerdir.
İkinci Gözlük: Mezhebî Gözlük
Gözlük sahibi Şia ise:
Cemel, Hz. Ali’nin hakkını gasp etme operasyonudur.
Gözlük sahibi Mutezile ise:
Cemel, bir büyük beladır. Bu savaşa katılanlardan hangisinin haklı, hangisinin haksız olduğu bilinemeyeceğini için hiçbiri teberrî edilemez.
Üçüncü Gözlük: Kavmî Gözlük
Cemel, bir Arap kavgasıdır. Araplar zaten cahil bir millettir. Peygamber bile onları düzeltememiştir. Peygamberin vefatının hemen arkasından da bu hadiseler yaşanmıştır.
Dördüncü Gözlük: Aidiyetçi Gözlük
Gözlük; Erkek Aidiyetçi:
Cemel, kadının evinden çıkmasının nelere sebep olduğunu gösteren bir savaştır.
Gözlük; Toprak Aidiyetçi:
Cemel, Ortadoğu halklarının alışılagelmiş bir iktidar kavgasının savaşıdır.
Gözlük; Sünnî Aidiyetçi:
Cemel, bir içtihat meselesidir, konuşmak caiz değildir. Bu meselenin hemen üstü kapatılmalıdır.
Beşinci Gözlük: Nebevî Gözlük
Cemel, bir kardeş kavgasıdır. İki tarafta adaleti tesis etmek için hareket etmiş, bir taraf isabet etmiştir; diğer taraf hata etmiştir.
Kur’ân’da, bakış ile alakalı üç kavram geçmektedir: Rüyet, Nazar ve Basar…
Rüyet: Gözle görmek
Nazar: Akılla görmek
Basar: Kalple görmek
Nebevî bakış, bize bu üç görmenin birleştirilmesini istemektedir. Gözle görmek, akılla tefekkür etmek, kalp ile hissetmek…