Muhteşem Ahlak derslerinin bu haftaki konusu nikâh idi. Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Nikâh Sağlam Bir Teminat, Ağır Bir Söz” serlevhası altında, nikâhın önemi, hükmü, hikmeti ve değeri hakkında çok önemli bilgileri bizlerle paylaştı.
Dersten Cümleler
Nikâh meselesini konuştuğumuz zaman, evlilerimiz için bir ihya, bekarlarımız için bir inşa hareketini konuşmuş oluruz.
Denklik üç alanda olmalı; dinde, dindarlıkta ve durumlarda…
Cabir b. Abdullah: “Efendimiz (sas) evlenme niyeti ile bakabilirsin dedi, ben artık durur muyum, bir cariye ile evlenmek istiyordum. Gizlice onu gözetledim ve evlenmemi teşvik eden bazı özelliklerini gördüm. Sonra da onunla evlendim.” (Ebû Davud, Nikâh, 18; Tirmizi, Nikâh, 5; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/334, 360)
Mugire b. Şu’be (ra) bir kadınla evlenmek istiyordu. Hz. Peygamber’e geldi ve düşüncesini açtı. Efendimiz (sas): “O kadını gördün mü?” dedi. Muğire: “Hayır, Ya Resulullah görmedim” dedi. Efendimiz: “Git ve onu gör, çünkü görmek; birbirinize ısınmanız için daha iyidir” buyurdu. (Müslim, Nikâh, 74,75; Tirmizi, Nikâh, 5; İbn Mace, Nikâh, 99)
“Kıyamet gününde bütün bağlar, her sebep ve nesep bağları kopacak, sadece benimle sebep ve nesep bağları kuranların bağları kalacak.”
“Ey Ömer! Tamam Ümmü Gülsüm’ü (birileri ile) sana göndereyim, (önce gör) eğer razı olursan eşin olsun.” (Ebû Davud, Nikâh, 18)
Hz. Ömer, insanlar Ehli Beyt’in ne demek olduğunu anlasınlar diye Ümmü Gülsüm’e tam 40.000 dirhem mehir verir.
Kız tarafının ilk sorduğu soru nedir: “Oğlumuz ne iş yapıyor?”
Ebû Saîd el-Hudrî rivâyet ediyor, Efendimiz (sas) buyuruyor ki: “Fakirlik korkusundan evlendirmeyi terk eden kişi bizden değildir.” (Süyûtî, Câmi’u’l-Ehâdîs, 20/141)
Ebû Hureyre’den (ra) rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (sas) şöyle buyurmuştur: “Dindarlığını ve ahlâkını beğendiğiniz biri gelip sizden kız isterse (o kişinin maddî durumuna bakmaksızın) onu kızınızla evlendirin. Eğer bunu yapmazsanız (sadece mala rağbet ederseniz) yeryüzünde büyük bir fitne ve enine boyuna yaygın bir fesat meydana gelecektir.” (Tirmizî, Nikâh, 3, Abdürrezzâk, el-Musannef, 10325; İbn Kesîr, et-Tefsîr, 7/131)
Tirmizî’de geçen rivayette şöyle bir ayrıntı vardır. Üç kere “Dinini ve ahlakını beğendiğiniz biri size gelirse kızınızı onunla mutlaka nikahlayın.”
Söze dikkat buyurun sadece din demedi, ahlaka vurgu yaptı, (dinehu ve hulugehu) bunun ne demek olduğunu birazdan söyleyeceğim.
Tabiî neslinden bir örnek…Ebû Vedâ’a ve Said b. Müseyyeb…
“Bu ikinci adam, (fakir adam) o birinci adam (zengin adam) gibi bir dünya dolusu adamdan daha hayırlıdır.” (Buhari, Nikâh, 16
Efendimiz (sas) hadiste özellikle “dindar ve ahlaklı” vurgusu yaptı. Neden bunu yaptı dersiniz?
“Acaba hakkımda hayırlı olan bu mudur? acaba isabetli bir karar aldım mı?”
Atılması gereken iki önemli adım:
1- Kullarla istişare
2- Rabbi ile istihare
Asrı Saadet’ten bir örnek Fatıma bint Kays…
Kûfe emirlerinden Dahhak İbn Kays’ın ablası… O, Mekkeli olup Fihroğulları kabîlesine mensuptur. Hicretten önce İslâm’la şereflenmiştir.
O ilk evliliğini Ebû Amr Hafs İbn Muğîre ile yapmıştı.
İddet müddeti bitince kendisiyle evlenme teklifleri gelmeye başladı. Muâviye İbn Ebû Süfyan ve Ebû Cehm Âmir İbn Huzeyfe onunla evlenmek istediler.
“Muâviye malı az olan biridir, yada malını senden esirgeyecek biridir. Ebû Cehm ise, sopası elinden düşmez. İyisi mi sen Üsame ile evlen!” buyurdu. (Müslim,Talak,36; Tirmizi, Nikâh,38)
Nişanlılık meselesi bizim hem örfümüzün, hemde şeriatimizin bir meselesidir.
Nişanlılığın Arapça’daki karşılığı Hıtbe’dir. Bir erkeğin kadına evlenme niyetini açıklamasına hıtbe, açıklayan erkeğe hatib, açıklanan kadına ise mahtube denir.
Türkçe’de nişanın anlamı, alamet ve işarettir.
Nişan demek, asla nikâh demek değildir.
Nişan ile nikâh arası uzun olmamalı; nikâh ile düğün arası uzun olmamalıdır.
Aişe annemiz ile uzun bir nişanlılık dönemi vardır, yaklaşık 4 yıl…
Müslümanın değerler sıralaması diye bir gündemi olmalıdır.
Değerler sıralaması diye bir gündemi olmalı Müslümanın…
Kur’an asıl, Sünnet usuldür.
Nikâh bir hocanın huzurunda yapılan dini bir merasime, bir törene indirgenmiştir.
Nikâh akdinin rükünleri, icap ve kabul; şartları ise şahitlerdir.
1- İmam nikâhı, dini nikâh, hoca nikâhı, müezzin nikâhı, resmi nikâh yada başka bir isim ile anılan bir nikâh yoktur. Nikâh bir tanedir, o da şer’î nikâhtır.
Allah’ın kitabında nikâh nedir? Misaken Ğalizen مِّيثَاقًا غَلِيظًا : “Sağlam Bir Teminat, Ağır Bir Söz” (Nisa Sûresi, 21)
2- Şer’î nikâh işin hakikati ve aslı, belediye nikâhı ise işin resmi boyutu ve sicilidir. Dolayısı ile şer’î nikâh zaruri, resmi nikâh elzemdir.
3- Şer’î nikâh, karşılıklı hakları teminat altına alan önemli bir sözleşmedir. Bundan dolayı taraflar şartlarını, taleplerini çok açık bir şekilde ortaya koymalıdır.
4- Mehir kadının hakkı ve teminatıdır. Erkek üzerine vacip olan bir yükümlülüktür. Mehrin şakaya gelecek, alaya alınacak, basite indirgenecek bir durumu asla olmamalıdır.
5- Nikâhta aslolan en mühim husus ilandır, insanlara duyurmaktır. Gizli-saklı, yalan-dolan, alavere- dalavere nikâh olmaz; bütün bunlardan uzak durulmalıdır.
Dört mezhebe görede Mut’a nikahı haramdır, haramdır, haramdır.
“Ey İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır… “