Muhteşem Ahlak dersinde Muhammed Emin Yıldırım Hocamız,“Nimet İçerisinde Mahrumiyet, Mahrumiyet İçerisinde Nimet” başlığında engelli kardeşlerimiz ile alakalı çok önemli bir ders yaptı. Onların içerisinde bulundukları mahrumiyetin nasıl nimet olduğu, ailelerinin dikkat etmeleri gereken hususları ve özellikle toplum olarak onlara karşı vazifelerimizin neler olduğunu her zaman ki gibi Saadet Asrı’nın rehberliğinde anlattı. Bu önemli ders Engelli kardeşlerimizin de istifade etmesi için işaret diline çevrildi.
Dersten Cümleler
Engelli kardeşlerimiz, canlı bir ayettir.
Zihinsel engelli kardeşlerimiz, dünyanın ve cennetin hediyeleridir.
Verende Allah’tır; alanda Allah’tır.
Her durumda Allah’a hamd etmek…
Elhamdulillahi ala külli hal ve sive’l-küfri ve’d-dalal
Küfür ve dalalet hali hariç, her hal için Elhamdulillah
Verir nimet
Vermez nimet
Vereceğini geciktirir nimet
Verdiğini değiştirir nimet
Verdiğini alır nimet
Bu dersin dört muhatap çerçevesi var:
Engelliler
Aileleri
İslam toplumu
Devlet
Engelliliği nasıl anlamalı?
1. Engellilik nimettir.
2. Engellilik berekettir.
3. Engellilik mertebedir.
4. Engellilik kefarettir.
5. Engellilik cennettir.
“Kul, Allah’ın kendisi için takdir ettiği dereceye ameli ile ulaşamazsa, Allah onun canına, malına veya çocuğuna bir musibet verir, sonra ona sabretme gücü ihsan eder ve böylece onu Allah’ın kendisi için takdir ettiği mertebeye ulaştırır.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5, 272)
“Allah, batan bir diken de dahil olmak üzere, başına gelen her bir musibet sebebiyle müslümanın hatalarını (günahlarını) örtmekle kalmaz, onu bir derece de yükseltir.” (Buhârî, Merdâ, 1; Müslim, Birr, 46-47)
“Bir müslümana isabet etmiş herhangi bir hastalık, dert, hüzün ve hatta gam yoktur ki, Allah (cc) bunu onun hataları için kefaret kılmış olmasın!” (Müslim, Birr, 52; Ahmed, Musned, 3, 24)
“Ben kulumu –iki gözünü kastederek- iki sevgilisiyle imtihan ettiğimde o buna sabrederse, iki göze bedel olarak ona cennette ona daha güzel göz veririm.” (Buhârî, Merdâ, 7)
“Kimin iki sevgilisini (gözünü) alır da, o buna sabreder ve ecrini Allah’tan umarsa, sevap olarak cennetten başka bir şeye razı olmam.” (Tirmizî, Zühd, 57)
Engellileri olan ailelere tavsiyeler:
1. İmtihanın ağırlığı, mükafatın büyüklüğünün sebebidir.
“Mükâfatın büyüklüğü, ibtilânın (imtihanın) büyüklüğü nisbetindedir.”
2. İmtihanın ağırlığı, Allah (cc) katında değerinin olduğunun işaretidir.
3. İmtihanın ağırlığı, taşıyabilecek sağlamlığın sana verildiğinin göstergesidir.
4. İmtihanın ağırlığı, sürekli seni Allah’a yakınlaştıracak en önemli vesiledir.
5. İmtihanın ağırlığı, her daim merhamet duygusunun ziyadeleşeceğinin müjdesidir.
Memleketimizin yaklaşık yüzde 12’si, yani 8.5 milyon civarında engelli kardeşimiz var.
Engelli kardeşlerimize karşı vazifelerimiz:
1. Acıma! Gerektiği yerde yardım etmeyi unutma!
“Âmâya rehberlik etmen, sağır ve dilsize anlayacakları bir şekilde anlatman, ihtiyacı olanın ihtiyacını gidermesi için ona yardımcı olman, derman arayan dertliye yardım için koşuşturman, koluna girip güçsüze yardım etmen, konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen, bütün bunlar sadaka çeşitlerindendir…” (Ahmed b.Hanbel, Müsned, 5, 168-9)
2. Kınama! Her an o hale düşebileceğini unutma!
“Her insan engelli adayıdır.”
3. Saygılı ol! Canlı bir ayet ile karşı karşıya olduğunu unutma!
4. Abartma! Aşırlıklara kapı açmayarak normal davranmayı unutma!
5. Şükret! Onun gibi olmadığın için değil, nimete mazhar olduğunu unutma!
Sahabe içerisinde engelli Sahabîler var mıydı?
Hayatlarını bildiğimiz, 10.000 Sahabî içerisinde, 143 tane Sahabi efendimizin engelli olduğunu görüyoruz.
54 tanesi görme engelli
3 tanesi konuşma engelli
51 tanesinin bedensel engelli
6 tanesinin zihinsel engelli
24 tanesinin süreğen/kronik hastalıklara sahip olanlar
5 tanesinin de diğer engelliler olduğunu görmekteyiz.
Mithat Eser, Engelli Sahabiler
Ali Seyyar, Yıldızlar Engel Tanımaz
Dr. Emine Gül’ün Kur’an’da Engelliler
“Gel kendisi yüzünden Rabbimin beni azarladığı insan!”
“Mazereti/özrü olanlar müstesna müminlerden oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik (cennet) vadetmiştir; ama mücahidleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır.” (Nisa Sûresi, 4/95)
Abdullah b. Ümmü Mektûm, 13 kez Hz. Peygamber’in yerinde Medine’nin valisidir.
Amr b. Cemuh’un cihad aşkı…
“Ya Resulullah! Eğer ben Uhud’da şehit olursam Allah cennette bana ayağımı geri verecek mi?”