Hz. Peygamber’in (sas) çocukluğu ve gençliğini kapsayan bu dönem yaklaşık olarak 40 yıldan ibarettir. Siyer kronolojisi Hz. Peygamber’in (sas) hayatındaki olaylarının doğru olarak tarihlendirilmesini amaçlayan, siyer ilminin bir alanıdır. Bu konunun astronomik veriler ve takvim bilgisi ile de doğrudan alakası olduğu için rivâyetlerin yanında teknik imkanlardan da istifâde edilmektedir. Siyer olayları belli bir takvime göre tasnif edildiğinde aralarında irtibatların kurulması kolaylaşır. Kronolojik altyapısı olmayan bir eser sadece tematik bir anlatımdan ibaret kalabilir. Böyle bir eserde âyetlerin sebeb-i nüzûl temelinde doğru anlaşılması zorlaşacağı gibi Hz. Peygamber’in hayatındaki tebliğin evrelerinin de tam olarak kavranamayacağı açıktır.
Hz. Peygamber’in hayatını kronolojik açıdan üç bölüme ayırmak mümkündür. Bunlar şu başlıklar halinde listelenebilir:
Nübüvvet Dönemi Öncesi: Hz. Peygamber’in (sas) çocukluğu ve gençliğini kapsayan bu dönem yaklaşık olarak 40 yıldan ibarettir.
Nübüvvetten Sonra Mekke Dönemi: Nübüvvetten hicrete kadar olan bu dönem kaynaklara göre 10 veya 13 yıldan ibarettir.
Nübüvvetten Sonra Medine Dönemi: Hicretten Hz. Peygamber’in vefâtına kadar olan bu dönem 10 yıldan ibarettir.
Bu yazıda bu dönemlerden ilki üzerinde durulacak ve önemli olaylar kronolojik bir sıraya göre zikredilecektir.
Hz. Peygamber’in hayatı hakkında en az bilgi bulunan bir dönem olması, mevcut bilgilerin bir kısmında birbiri ile çelişen tarihlerin bulunması ve Nesî’ uygulaması (Arapların ayları ertelemesi) nedeniyle bu dönem hakkında ortaya tutarlı bir kronolojinin koyulabilmesi oldukça zordur. Buna rağmen bu dönemde meydana gelen olayların büyük bir kısmının öncelik sonralık açısından bir sıralamasının yapılması ve yıllık veya birkaç yıllık zaman dilimlerinde tarihlendirilmesi mümkün görünmektedir.
Nübüvvet öncesi Mekke dönemini birçok noktadan başlatmak mümkündür. Fakat Hz. Peygamber’in doğumundan kısa bir süre önce meydana gelen ve Kur’ân-Kerîm’de de hakkında Fil Sûresi nâzil olan Fil Vak’ası ile başlamak daha doğru olur. Kaynaklarda farklı rivâyetler bulunmakla beraber yaptığımız incelemeler neticesinde Fil Vak’ası’nın Hz. Peygamber’in doğumundan 55 gün önce, Muharrem ayında meydana gelmiş olduğuna dair rivâyetin[1] birçok açıdan teyid edilebildiği anlaşılmaktadır.
Hz. Peygamber’in (sas) hicretten 53 sene önce doğduğuna dair doğrudan ve dolaylı birçok bilgi bulunmaktadır. Bunlardan ilki onun 63 sene yaşadığı ve Medine’de 10 sene kaldığını bilgisidir. Bu bilgiye göre Hz. Peygamber (sas) hicretten 53 sene önce doğmuş olur. Diğer taraftan Hz. Peygamber (sas) ile yaşıt olan veya ondan büyük olanların yaşları üzerinden de benzer hesaplar yapıldığında aynı netice elde edilmektedir. Meselâ hanımı Hadîce’nin 13 yaş, amcası Hamza’nın Hz. Peygamber’den 4 yaş, el-Abbâs’ın da 3 yaş büyük olduğu bilinmektedir.[2] Bunun gibi diğer sahâbeden de destekleyici birçok örnek bulunmaktadır. Mesela el-Abbâs Hz. Peygamber’den (sas) 3 yaş büyük olduğu bilinmektedir.
Hz. Peygamber’in doğumu hicretten 53 sene önce Rebîulevvel ayında olduğu bilinmekle beraber bu ayın milâdî karşılığını doğru olarak tespit edebilmek oldukça zordur. Çünkü daha önce de ifâde ettiğimiz gibi Hz. Peygamber zamanında Araplar bazı senelerin sonunda fazladan bir ay ekledikleri Nesî’ adı verilen bir uygulamaya başvurarak ayların her zaman aynı mevsime denk gelmesini sağlamaya çalışırlardı. Bu eklemelerin hangi yılların sonunda yapıldığı tam olarak bilinmediği için de ilgili senenin hicrî ayının karşılığını hesaplayarak tespit etmek doğru netice vermemektedir. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in (sas) doğumu ile ilgili olarak bazı eserlerde verilen 20 Nisan 571 Pazartesi tarihi bazı eski kaynaklarda da bulunmasına rağmen[3] Nesî uygulaması dikkate alınmadan hesaplanmış olduğu için doğru olması mümkün görünmemektedir.
Hz. Peygamber’in (sas) çocukluğu ve gençliğine dair bazı olayların tarihleri şöyledir:
Fil Vak’ası (Muharrem -53H / 570M[4])
Kâbeyi yıkmak üzere Ebrehe kumandasında Yemen’den gelen ve içinde bir veya birkaç fil bulunan Habeş ordusu Mekke yakınlarındaki el-Muğammes’e vardı. Fakat Ebrehe’nin bu girişimi başarısız oldu ve ordusu Allah’ın yardımı ile bozguna uğradı.[5] Bu olay Hz. Peygamber’in doğumundan 55 gün önce meydana gelmiştir.[6]
Hz. Peygamber’in (sas) Doğumu (10 Rebiulevvel Pzrt. -53H / 570M)
Hz. Peygamber (sas) Fil Vak’ası’nın meydana geldiği sene doğdu. Yaygın haberlere göre 12 Rebîulevvel Pazartesi günü doğduğu söylenmekte ise de ayrıntılı olarak tetkik edildiğinde bu konuda güvenilebilecek tek haberin 10 Rebiulevvel olduğu anlaşılmaktadır.[7]
Hz. Peygamber’in (sas) Sütanneye Verilmesi (-53H / 570M)
Hz. Peygamber (sas) doğduktan kısa bir süre sonra Benî Sa’d b. Bekr kabilesinden Halîme bint Ebî Zu’eyb adında bir sütanneye verildi. Halîme’nin kabilesi Mekke’den yaklaşık 50-70 km. mesafedeki bulunan ve nisbeten daha yüksek ve yayla havasına sahip olan bir yerde yaşamakta idi. Bunun yanında konuştukları Arapça da diğer kabilelere göre daha fasih olduğu için Kureyş kabilesi, genellikle çocuklarının hem hastalanmaması hem de Arapça’yı düzgün konuşabilmesi için sütanne olarak bu kabileden olan kadınlara verirdi.
Hz. Ebû Bekir’in Doğumu (-51H / 572M-573M)
Hz. Ebû Bekr’in yaşı dört halife arasında Hz. Peygamber’e (sas) en yakın olanı idi. Aralarında yaklaşık olarak iki yaş vardır. Çünkü Hz. Ebû Bekr’in Fil Vak’ası’ndan 2 yıl 4 ay sonra doğduğu rivayet edilmektedir.[8]
Hz. Peygamber’in (sas) Kaybolması (-49H / 574M)
Hz. Peygamber (sas) sütannesi Halîme ile beraber Benî Sa’d b. Bekr yurdunda 5 yaşına kadar kalmış, bu arada bir defa geri getirilip tekrar götürülmüştür. Son olarak annesine teslim edilmek üzere 5 yaşında iken Halîme tarafından Mekke’ye getirilirken şehrin girişinde kaybolmuştur.[9] Bir süre sonra bulunarak dedesi Abdülmuttalib’e getirilmiştir.
Osmân b. Affân’ın Doğumu (-48H / 575M -576M)
Hz. Peygamber’in (sas) Annesi ile Medine Ziyareti (-47H / 576M-577M)
Âmine bint Vehb kocası Abdullâh’ın kabrini ziyaret etmek üzere Hz. Peygamber (sas) ve dadısı Ümmü Eymen’i de yanına alarak Mekke’den Medine’ye gitti. Burada bir ay kaldıktan sonra geri dönüşte Medine ile Mekke arasında bulunan el-Ebvâ’ köyüne ulaştıklarında Âmine vefat etti. Dadısı Ümmü Eymen o sırada 6 yaşında olduğu rivâyet edilen Hz. Peygamber’i (sas) alarak Mekke’ye vardı.[10]
Abdülmuttalib’in Vefatı (-45H / 578M)
Hz. Peygamber (sas) 8 yaşında iken dedesi Abdülmuttalib vefat etti. Onu da amcası Ebû Tâlib’e emanet etti.
Kâbe’de Yangın ve Sel (-43H / 580M)
Kâbe’in yanında ateş yakmak isteyen bir kadının Kâbe örtüsünü tutuşturması üzerine çıkan yangında Kâbe’nin duvarları zarar gördü. Kısa bir süre sonra yağan şiddetli yağmurların etkisiyle ortaya çıkan seller de gevşemiş olan duvarların daha fazla çatlamasına ve yarılmasına sebep oldu.[11]
Kâbe’den Ceylanın Çalınması (-41H / 582M)
Duvarlarında çatlaklar oluşmuş olan Kâbe’nin içindeki kuyuda bulunan bir ceylan heykeli aralarında Ebû Leheb’in de bulunduğu bazı sefih ve ayyaş kimseler tarafından çalındı ve o sıralarda Mekke’ye gelen bir kervandaki bütün içkiler satın alındı.[12]
Hz. Peygamber (sas) 12 veya 13 yaşlarında amcası Ebû Tâlib ile beraber Şam’a yolculuk yaptığına dair siyer kaynaklarında bilgiler bulunmaktadır. Fakat bu husustaki ihtilâflar dikkate alındığında olayın doğru olarak tarihlendirilmesi bir yana meydana gelip gelmediğini açıklığa kavuşturmak bile mümkün görünmemektedir. Bu nedenle burada herhangi bir tarihlendirme zikredilmemiştir.
Ömer b. el-Hattâb’ın Doğumu (-37H / 586M)
Farklı rivâyetler olmasına rağmen Ömer b. el-Hattâb’ın 29 yaşında iken müslüman olduğu bilgisi daha doğru görünmektedir. Bu bilgiye göre de onun doğum tarihi hicretten 37 sene öncesinde gerçekleşmiş olduğu söylenebilir.[13]
Ficâr Harpleri (-34H / 589M)
Câhiliye döneminde meydana gelen bazı savaşlar Ficâr olarak isimlendirilmiştir. Bunlardan sonuncusu -34H senesinde başlamıştır.
Hılfu’l-Fudûl (-29H / 594M)
Ficâr harplerinin bitiminde yapılan bu anlaşmayla zalime karşı bir birlik oluşturulmuştu. Hz. Peygamber’in amcası ez-Zubeyr b. Abdilmuttalib’in başını çektiği ve Abdullâh b. Cud’ân’ın evinde temelleri atılan bu oluşumda Hz. Peygamber (sas) da bulunmuş ve İslamiyet’ten sonra bile bu anlaşmayı takdir etmiştir.
Hubâşe Panayırına Yolculuk (-28H / 594M -595M)
Hz. Peygamber (sas) henüz bekar olduğu sırada Hz. Hatice’ye ait bir kervan ile ticâret için Mekke ile Yemen arasında kurulan Hubâşe panayırına gitti.[14]
Hz. Hatice ile Evlilik (-28H / 594M -595M)
Ticarî faaliyetleri sırasında Hz. Peygamber’i (sas) yakından tanıyan Hz. Hatice onunla hayatını birleştirmeye karar vermiştir.
Hişâm b. el-Muğîre’nin Ölümü (-28H / 594M -595M)
Kureyş’in en önemli şahsiyetlerinden olan Hişâm b. el-Muğîre’nin ölümünü takvim başlangıcı olarak kabul edilmiştir.[15]
Hz. Ali’nin Doğumu (-25H / 597M-598M)
Kıtlık Senesi (-19H / 603M-604M)
Hz. Ali’nin 6 yaşında bulunduğu sene Mekke ve çevresinde büyük bir kıtlık olmuş ve çocukları fazla olan Ebû Tâlib sıkıntıya düşmüştür. Bunu göre Hz. Peygamber (sas) diğer amcası el-Abbâs ile konuşarak ona yardım etmek üzere birer çocuklarını yanlarına almışlardır. Hz. Peygamber (sas) de Hz. Ali’yi yanına almıştır.
Kâbe’nin Tamiri (-18H / 604M -605M)
Yangın ve seller Kâbe’nin duvarlarına zarar verdiği için yıkılmasından endişe eden Kureyş kabilesi, Kâbe’yi yıkıp yeniden yapmaya karar verdi. İnşaat tamamlandığında Haceru’l-Esved’i kimin yerine koyacağı hususunda ihtilâf çıktı. O sırada çıkagelen Hz. Peygamber (s.a) hakem tayin edildi. O da bu meseleyi bütün tarafların memnun olacağı bir çözüme kavuşturdu.
Hz. Fâtıma’nın doğumu (20 Cemâziyelâhir -18H / 15 Ocak 605M Cuma)
Hz. Peygamber’in (sas) kızı Fâtıma Kâbe’nin inşa edildiği sıralarda doğmuştur.[16]Hz. Peygamber’in 40 yıllık hayatında bu olayların dışında da başka birçok hadisenin cereyan etmiş olacağı muhakkaktır. Bunların birçoğu önemsiz olduğu için, bazıları bu yazının uzamasına neden olacağı için zikredilmedi.
Hz. Peygamber’in çocukluğunda ve gençliğinde Şam tarafına yaptığı rivâyet edilen ticâri yolculuklar ile diğer bazı olaylar bilinçli olarak tarihlendirilmedi. Çünkü bu rivâyetlerin mevcut durumu bu tarihlendirmelerin teyidine imkan vermemektedir.
Dr. Mehmet Apaydın
Siyer İlim, Kültür ve Tarih Dergisi Ocak-Mart 2017/1 Sayı
İrtibat ve Detaylı Bilgi İçin: 0212 544 76 96
siyerdergisi.com
[1] İbn Sa’d, Ebû Abdillâh Muhammed b. Sa’d b. Menî (ö.230/845), et-Tabakâtu’l-Kubrâ, I, 81, thk. İhsan Abbâs, Beyrût 1388/1968.
[2] İbn İshâk, Muhammed b. İshâk b. Yesâr el-Muttalibî (ö.151/768), Kitâbu’s-Siyer ve’l-Meğâzî (nşr. Süheyl Zekkâr), s. 68, Beyrût 1398/1978; İbn Asâkir, Ebû’l-Kâsım Sikatu›d-Dîn Alî b. el-Hasan (ö.571/1176), Târîhu Dimeşk (nşr. Amr b. Gurâme el-Umrevî), XXXVIII, 258, 1415/1995.
[3] es-Suheylî, Ebû’l-Kâsım Abdurrahman b. Abdullâh (ö.581/1185), er-Ravd’ul-Unf fî Şerhi›s-Sîreti›n-Nebevîyye (nşr. Umar Abdusselâm es-Selâmî), II, 98, Beyrût 1421/2000.
[4] Hicrî tarihlerin karşılığı olan milâdî tarihler tahminidir. Hicrî sene H, milâdî sene de M harfi ile gösterilmiştir.
[5] Fil Sûresi 105/1-5.
[6] İbn Sa’d, et-Tabakât, I, 81.
[7] İbn Sa’d, et-Tabakât, I, 81.
[8] Ebû Nu’aym, Ahmed b. Abdillâh b. Ahmed el-Isbehânî (ö.430/1039), Ma’rifetu’s-Sahâbe, thk. Âdil b. Yûsuf el-Azzâzî, , I, 28, Riyâd 1419/1998.
[9] İbn Sa’d, et-Tabakât, I, 91; el-Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmail b. İbrâhîm (ö.256/870), et-Târîhu’l-Kebîr, III, 454, Haydarâbâd; el-Beyhakî, Ebû Bekr Ahmed b. el-Huseyn b. Alî el-Husrevcerdî el-Hurâsânî (ö.458/1066), Delâ’ilu’n-Nubuvve (nşr. Abdulmutî Kalacî), II, 21, 1408/1988.
[10] İbn Sa’d, et-Tabakât, I, 94-95.
[11] Abdurrezzâk, Ebû Bekr Abdurrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi es-Sanânî (ö.211/ 827), el-Musannef (nşr. Habîbu’r-Rahmân el-Azamî), V, 100, Beyrût 1403; el-Ezrakî, Ebû’l-Velîd Muhammed b. Abdullâh el-Gassânî (ö.250/864), Ahbâru Mekke ve mâ Câe fîhâ mine’l-Âsâr (nşr. Ruşdî es-Sâlih Mulahhas), I, 199, 1403/1983 Beyrût.
[12] İbn Habîb, Ebû Cafer Muhammed b. Habîb b. Umeyye el-Bagdâdî (ö.245/860), el-Munemmak fî Ahbâri Kureyş (nşr. Hurşîd Ahmed Fârûk), s. 59-70, Beyrût 1405/1985.
[13] el-Belâzurî, Ahmed b. Yahyâ b. Câbir b. Dâvûd (ö.279/893), Ensâbu’l-Eşrâf (nşr. Suheyl Zekkâr, Riyâd ez-Zerkelî), X, 293, Beyrût 1417/1996.
[14] İbn Sa’d, et-Tabakâtu’l-Kubrâ, I, 216.
[15] el-Belâzurî, Ensâbu’l-Eşrâf, X, 172; İbn Asâkir, Târîhu Dimeşk, I, 33.
[16] el-Belâzurî, Ensâbu’l-Eşrâf, I, 403; et-Taberânî, Ebû’l-Kâsım Suleymân b. Ahmed b. Eyyûb eş-Şâmî (ö.360/971), el-Mu’cemu’l-Kebîr – et-Taberânî (nşr. Hamdî b. Abdulmecîd es-Selefî), XXII, 399, Kâhire.