Allah Rasûlü’nün hükümlerini dışlamaya çalışanlar, hadislerini reddetmek için fırsat ve bahaneler arayanlar, onlara imkân hazırlayıp çanak tutanlar ve onların propaganda yoğunluğu karşısında sarsılanlar, modaya kapılma hevesi taşıyanlar bilmelidirler ki;
Biz bu aziz dîni Allah Rasûlü’nden öğrendik. Allah Kelâmını ilk önce Ondan dinledik. Rabbımızın bize ne emrettiğini, emrini nasıl yerine getireceğimizi anlamak için Ona kulak verdik. İslâmın kemaliyle nasıl yaşanacağını Onda gördük. Ahlak güzelliğinin bütün meyvelerini Onda tattık.
Yine bilinmelidir ki biz, kelime-i şahâdet getirirken Allah’ın varlığına, birliğine, O’ndan başka hiçbir ilah olmadığına, mutlak kudret sahibinin O olduğuna inanıp, inancımızı îlân ederken, Muhammed Mustafâ’nın da O’nun kulu ve rasûlü olduğuna inandık, iman ettik ve bu inancımızı da îlân ettik. Ona olan imanımız kelime-i tevhidin, şehadetin içinde yer aldı; îman çekirdeğimizi oluşturdu.
Eğer biz Ondan duyduğumuz sözleri, hükümleri reddedersek, Ondan duyduğumuz âyetleri nasıl kabul edeceğiz? Onun bize öğrettiği Kur’an’da yer almayan; namazların kılınış şekilleri, haccın edâ edilişi, doğal kaynaklarda yetişen sahipsiz malların mülkiyete geçiş yolları veya onlardan yararlanma şartları; alış-veriş hukuku, şirketler hukuku, kefâlet, vekâlet, âile hukukuyla ilgili bir çok hükümleri ne yapacağız? İnkâr mı deceğiz; reddedip yok mu sayacağız? Sıra buraya mı gelecek? Giderek sonunda Allah’ın hükümlerini ve Kelâmını redde mi dayanacak? Bunun mu planları yapılıyor, temelleri atılıyor!?
Ancak, plan ve proğramlar, hazırlanan tuzak lar ne olursa olsun Allah nûrunu tamamlayacak, İblis uğruna yürütülen çabalar, Allah’ın nûrunu söndürmeye yetmeyecektir.
Son söz olarak hatırlatmak istediğimiz İlâhî ikaz var:
“İman edenler arasında çirkin ve çirkef şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için, hem dünya hayatında hem de âhirette çok acıklı ve ızdırap verici bir azap vardır…” (Nûr, 24/ 19)
Kim ne derse desin; kervan, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hidâyet Rehberinin rehberliğinde Hakka yürümeye devam edecektir!…