Suffa Meclisleri muallimleri toplantısının bu seneki son dersi, muallim ve muallime kardeşlerimizin katılımı ile gerçekleşti. Adıyaman Suffa Meclisleri adına bir selamlama konuşması yapan Ali Tamer kardeşimizden sonra Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, dönemin son toplantısında Suffa Meclisleri projesinin önemine dikkat çekerek sözlerine başladı. Daha sonra çok önemli mesajları bizlerle paylaşan Hocamız, “Rahman’ın Has Kulları” başlığında, Suffa Meclisleri’nin muallimlerinin böyle bir şerefe aday olduklarını belirterek, nasıl bu seviyenin kazanılacağını örneklerle açıkladı. Gelecek senenin “Akaid Yılı” olduğunu belirten Hocamız, yaz döneminde okunacak kitaplarımızı da bizlere emanet etti.
Dersten Cümleler:
Suffa Meclisleri’nin dört yılının bir muhasebesi…
Bu seneki serlevhanın kısa bir tahlili: Ahlakı Kur’an, Davası Furkan
Her insan kulluk için yaratıldı; bazıları kul oldu, bazıları unuttu.
Kul olanlardan bazıları Rahman’ın has kulları, yani özel kullar; kullar içerisinden seçilmiş ayrıcalıklı kullar oldu.
Furkan Sûresi’nin 63-76. âyetlerinde, Rahman’ın Has Kulları’nın özellikleri anlatılır.
Tefsir-i Kebir’in müellifi Fahreddin er-Razî bu özellikleri dokuz ana başlık altında vasıflandırmıştır, biz 7. maddeyi iki maddeye ayırarak, bu özellikleri 10 maddeye çıkaracağız.
Nedir bu 10 madde?
1. Tevazu ve alçakgönüllü olarak davranmak
2. Hilm ve yumuşak söz sahibi olmak
3. Geceyi ibadetle ihyâ etmek
4. Cehenneme girmekten korkmak
5. Harcamada itidalli olmak
6. Şirk, adam öldürme ve zinadan uzak durmak
7. Yalancı şahitlik etmemek ve yalandan sakınmak
8. Boş ve faydasız sözlere karşı vakarlı bir hal takınmak
9. Öğütleri/nasihatleri kabul etmek
10. Salih eşler ve evlatlar istemek
Beyhaki’nin Şuabu’l-İman adlı eserinde,10 yıl fasılasız Hz. Peygamberin hizmetinde bulunan Enes b. Malik’ten aktarıyor, diyor ki: “Bir gün Resulullah (sas) şöyle buyurdular: “Size bir kısım insanlardan haber vereyim mi?” Enes diyor, hemen dikkat kesildik ve merakla “evet” dedik. Efendimiz (sas) dedi ki: “Onlar ne peygamber ne de şehittirler. Ancak kıyamet gününde peygamberler ve şehitler onların Allah katındaki makamlarına gıpta ederler. Onlar nurdan minberler üzerine oturmuşlardır, gelen geçen herkes onları tanırlar.”
Ashab-ı Kiram merakla: “Ya Resulullah! Onlar kimdirler ki, böyle bir mükâfatı elde etmişler?” Efendimiz (sas) buyurdular ki: “Onlar Allah’ın kullarını Allah’a sevdiren ve Allah’ı da kullarına sevdiren kimselerdir. Onlar, yeryüzünde nasihatçi ve tebliğci olarak dolaşmış ve bunu yapmışlardır.”
Enes b. Malik diyor ki, ben merak ettim ve sordum dedim ki: “Ya Resulullah! Allah’ı kullarına sevdirmeyi anladık! – Bu anlaşılır değil mi? İnsanlara Allah’ı anlatırsınız, O’nun zatının yüceliğini, sıfatlarının kemalini, yaratma kudretinin büyüklüğünü anlatırsınız, insanlar O’nu tanıdıkları orandan da Rablerini severler. Asıl soruyu soruyor Enes b. Malik ve diyor ki: “Peki, Allah’ın kullarını Allah’a sevdirmek nasıl olur?”
Efendimiz (sas) buyurdular ki: “Onlar insanlara Allah’ın sevdiği şeyleri emrederler, sevmediği şeylerden de sakındırırlar. İnsanlar da bunlara itaat edip, gereğini yerine getirince Allah azze ve celle de onları sever.”