Bir rahmet mevsimi olan üç aylara kavuşmanın heyecanını yaşıyoruz. Efendimiz’in (sas) nebevî beyanlarından hareketle bu güzel rahmet rüzgarlarından nasiplenebilmek, yaklaşmakta olan Ramazan ayı için heyecanlarımızı tazelemek adına Regaib Gecesi’ne özel bir program gerçekleştirdik.
Emrullah Uzun’un sunumuyla yoğun bir katılımla Siyer Vakfı Konferans Salonumuzda gerçekleştirilen programımız Rabbimizin (cc) kelamı olan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Hafız Doğukan Çil’in kıraatlerinin ardından söz “Kurtuluş Reçetesi” serlevhalı konferanslarını yapmak üzere Muhammed Emin Yıldırım Hocamıza tevdi edildi.
Bu gece çok heyecanlı ve sevinçli olduğunu belirterek sözlerine başlayan Hocamız 5 sevincini bizlerle paylaştı:
“1- Rabbimize şükürler olsun ki bizi bir rahmet mevsimi olan 3 aylara ve Recep ayının ilk Cuma gecesi olan Regaib Gecesi’ne kavuşturduğu için sevinçliyim.
2- Recep ayı arkasından gelecek olan Şaban ve Ramazan’ın müjdelerini bize verdiği için sevinçliyim.
3- Rabbim yolumu, bu mübarek 3 ayları değerlendirme planları yapan gençlerle kesiştirdiği için sevinçliyim.
4- Üç ayların heyecanını evlerine taşıyan, evlerini bu aylar için süsleyen aileler görüyorum ve seviniyorum.
5- Bu milletin yüzyıllardır dilinde olan Mevlid-i Şerif’in yeni bir yorumunu göreceğimiz için sevinçliyim.”
“Bu millet Peygamber sevgisini imani bir sorumluluk olarak anlar.” diyen Hocamız, Mevlid-i Şerif gibi Peygamber Efendimiz’e (sas) yüzyıllardır yazılan, yazılmaya da devam edecek olan şiirlerin bunun bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Mevlid-i Şerif’in Osmanlı’nın fetret döneminde, iç karışıklıkların çok olduğu bir zamanda yeniden ayağa kalkmaya vesile olması için yazıldığını belirten Hocamız şunları aktardı: “Mevlidine Vesîletün Necât ismini veren Süleyman Çelebi aslında ne diyor biliyor musunuz; Kurtuluş istiyorsan önce tevhid, tevhid istiyorsan önce Peygamberin rehberiyeti, o rehberiyetin senin hayatına yansımasını istiyorsan önce Ahlâk-ı Muhammed…”
Peygamber sevgisinin bizlere kurtuluş reçetelerini verdiğini belirten Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, ferdi, ailevi, mabed, toplum, eğitim, devlet ve dünya olarak çeşitli alanlarda hastalıkların hepimizin etrafını sardığına dikkat çekerek Efendimiz’in (sas) hayatından bu hastalıklarımıza kurtuluş reçetelerini önemli mesajlarla paylaştı:
“- Ferdi hastalıklarımızın reçetesi iradenin hakkını vermektir.
– Ailevi hastalıklarımızın reçetesi evlerimizde merhamet meltemlerini estirmektir.
– Mabetlerimizde yaşadığımız hastalıklarımızın reçetesi ihlasımızı artırmaktır.
– Toplum alanındaki hastalıklarımızın reçetesi muhabbet, birbirimizi sevmektir.
– Eğitim alanındaki hastalıklarımızın reçetesi diploma, kariyer değil hakikattir.
– Devlet alanındaki hastalıklarımızın reçetesi adaletin ikamesidir.
– Dünya ve bütün bir insanlık olarak hastalıklarımızın reçetesi fıtrat ve vicdan ortak noktasında buluşmaktır.”
Recep ayının ekim, Şaban ayının bakım, Ramazan ayının da bir mahsul kaldırma ayı olduğunu belirten Hocamız üç ayların farkına varabilme adına dualarını bizlerle paylaşarak sözlerini nihayete erdirdi.
Yüzyıllardır dillerden düşmeyen Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerif’i Ammar Acarlıoğlu’nun özverili çalışmalarıyla yeniden bestelenmiş ve stüdyo kayıtları yapılmış, Siyer Tv prodüksiyonuyla klipi çekilerek bu gecede ilk gösterimi yapılmak üzere hazırlanmıştı.
İlk gösterim öncesi eserin beste ve yorumcusu olan Ammar Acarlıoğlu sahneye davet edildi.
Mevid-i Şerif’in bestesine 10 yıl önce bir umre ziyaretinde başladığını ve yine bu sene bir umre ziyaretinde nihayete erdiğini belirten Ammar Acarlıoğlu şunları aktardı: “Ben gönlümde Mevlid-i Şerif’in bahirleriyle bir insanı temsil ettiğini düşünüyorum. İnsan Allah’ın birliğiyle, yüceliği ve yaratıcılığıyla hayat bulur, o hayatı O’nun (cc) gönderdiği Rehberle (sas) devam ettirir, kendisini Rabbinin yolunda mücadele ve mücahede eden bir mümin olarak tanımlar ve Efendimiz (sas) ve tüm canlılar gibi yolculuğunu tamamlayarak Rabbine kavuşur.”
Eserin uzun, zahmetli ve yoğun bir çalışmanın ardından ortaya çıktığını belirten Acarlıoğlu, yapımında emeği geçenlere teşekkürlerini ileterek sözlerini nihayete erdirdi.
Program, sonrasında yeni bestesi ve klibiyle Mevlid-i Şerif’in ilk gösterimi ve son olarak Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın yapmış olduğu dualarla nihayete erdi.