Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde ‘Sahabenin Duası; Şehadet’ adlı konferansını, İsâr kulübünün organizesiyle gerçekleştirdi. Kulübün ismi ile konunun güzel bir tevafuk olduğuna vurgu yapan Hocamız: “Eğer bana sorsaydınız, şehadeti tek bir kelime ile anlatabilir misiniz? diye, size hiç düşünmeden ‘isâr’ derdim. Çünkü şehadet isâr’ın tam karşılığıdır. Peki isâr nedir? Yaşamak için değil, yaşatmak için yaşamaktır.” dedi.
Hocamız bu davada yürümek isteyenlere şu beş öğüdü verdi:
1- Rüya görecek ve hedefini belirleyeceksin.
2- Bu dava uğruna rüyanı gerçekleştirmek için üç yaşı (göz yaşı, ter ve kan)
dökeceksin.
3- Arkana bakmayacak ve senden önce bu yolda yürüyenlerin ayak izini takip
edeceksin.
4- Hiç bir karşılık beklemeyeceksin.
5- Netice hesabı yapmacaksın.
Konferansında Hulefa-i Raşidin’den Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (r.anhuma)’nın şehadetlerine yer veren hocamız, Halid b. Velid’in şehadet özlemi ve Berâ b. Malik’in şehadet sevdasından bahsetti. Talha b. Ubeydullah’ın yaşayan şehit olduğunu “şehit, ölürken dirilen; şehidü’l-hayy ise ölmeden dirilendir” sözleriyle anlattı. Hocamız şehadetin sahebenin duası olduğunu Abdullah b. Cahş ve Sa’d b. Ebî Vakkas’ın Uhud öncesi birbirine dua ettiklerini ve Abdullah b. Cahş’ın duasının şehadet olduğuna dikkat çekti.
Gençlere şehadet için sadece can vermenin yeterli olmadığını anlatan hocamız “Allah aşkına kusurlu hayvandan kurban olur mu? Olmaz! Öyleyse kusurlu Müslüman’dan şehit olur mu?” sorusuyla gençlerin cihad anlayışlarına ahlakı eklemesi gerektiğini dile getirdi.