Siret-i Enbiyâ derslerimizde bu hafta Hz. Mûsâ’nın Medyen hayatını işledik. Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “Saraydan Çobanlığa Hz. Mûsâ (as)” serlevhasının altında Hz. Mûsâ’nın Medyen’e gidişini, orada karşılaştığı durumları, Hz. Şuayb’ın yanındaki talebeliği, evliliği, yaşanan olaylardan alınan derslerin neler olması gerektiğini anlattı. Bu dersimizde Kasas Sûresi’nin 23. ayetinden 28. ayetine kadar olan bölümde onlarca önemli meselenin altı çizildi. Haftaya inşallah Hz. Mûsâ’nın vahyi ilk aldığı sahneden dersimiz devam edecek…
Dersten Cümleler
2022 yılına birkaç saat sonra veda edecek ve yepyeni bir yıla Bismillah deyip başlayacağız. Koca bir yılı hepimiz, bu güzel memleket ve insanlık olarak geride bıraktık…
Biz bu geceyi bir muhasebe gecesine, bir karar gecesine, bir hedef gecesine, bir umut gecesine ve bir dua gecesine çevirelim.
Gelen yıl, geçmişten daha hayırlı olsun; hayırlar feth olsun, şerler def olsun.
Hz. Mûsâ’nın Medyen hayatı Kur’ân’da bir yer de anlatılır; orası da Kasas Sûresi 23. ayetten 28. ayete kadar olan ayetlerdir. Tâhâ Sûresi 40. ayette sadece bir vurgu vardır; detaylı anlatım Kasas Sûresi’ndendir.
Bu 6 ayette en az 60 kıssa anlatılır. Bu kıssaların bazıları şunlardır:
1. Hicret kıssası
2. Mücadele kıssası
3. Tebliğ kıssası
4. Temsil kıssası
5. Rızık kıssası
6. Güven kıssası
7. Mahremiyet kıssası
8. Hayâ kıssası
9. İlim kıssası
10. İletişim kıssası
11. İhsan kıssası
12. Sabır kıssası
13. İffet kıssası
14. Evlenme kıssası
15. Aile kıssası
16. İşçi-işveren kıssası
17. Talebe-hoca kıssası
18. Sadakat kıssası
19. Sözleşme kıssası
20. Tecrübe kıssası
Bu 6 ayetlik kıssayı konumlar üzerinden okusak, şunları görürüz:
İdeal bir ev
İdeal bir baba
İdeal bir kayınbaba
İdeal bir kız evladı
İdeal bir damat
İdeal bir gelin
İdeal bir işveren
İdeal bir işçi
İdeal bir muallim
İdeal bir talebe
Bu 6 ayetlik kıssanın 4 aktörü, 5 ana rolü var. Nedir bu roller?
1. Saraydan çobanlığa gelen bir muhacir Hz. Mûsâ
2. Vurdumduymaz tavırları ile sadece kendilerini düşünen bir topluluk
Medyen’deki suyun başına toplanmış, etrafları ile bağları kopmuş, kendi işlerine odaklanıp, mazlumları unutan bir topluluğun şöyle özellikleri vardır:
1. Kendi menfaatlerini öncelleyen
2. İhtiyaç sahiplerine yardımcı olmayan
3. Gelen misafirlerle ilgilenmeyen
4. Kadın-erkek ilişkilerine dikkat etmeyen
5. Kadınlara karşı kaba-saba davranan bir topluluk…
3. Hayâ ve iffetleri ile öne çıkan Hz. Şuayb’ın iki kızı
Birinin adı Leyya diğerinin adı Safura olan hayâ abidesi iki kız… Bu iki kız eksene alınarak “Medyenli İki Afîfe” üst başlığında işlenebilir.
4. İlim ve tecrübesi ile öne çıkan Medyen’in salih insanı Hz. Şuayb
“Medyen’in salihi” üst başlığında “bir talebe nasıl yetiştirilir, bir muhacire nasıl sahip çıkılır, bir insanın elinden nasıl tutulur” bütün bunları görebileceğimiz bir örnektir Hz. Şuayb…
Ayetlerde ne kızlar, ne Hz. Mûsâ, ne de Hz. Şuayb’ın bizzat kendisi ismini söylemiyor. Böyle olunca bizim kaynaklarımızda üç temel görüş ileri çıkıyor:
1. Bu kıssada bahsedilen Hz. Şuayb’tır.
2. Bu kıssada bahsedilen Hz. Şuayb’ın kardeşinin oğludur.
3. Bu kıssada bahsedilen Hz. Şuayb’ın soyundan gelen salih bir zattır.
Medyen’deki salih zatın Hz. Şuayb olduğuna dair delillerimiz şunlardır:
– Kur’ân isim vermediğine göre bilinen bir zattır.
– Medyen der demez aklımıza gelen ilk zat Hz. Şuayb’tır.
– Bir peygambere hoca olacak biri ancak bir peygamber olmalıdır.
– Yetişen kızlar ancak bir peygamberin evinde bu kadar güzel yetişebilirlerdi.
– Salih zatın konuşmaları bir peygamberin konuşmaları gibidir.
5. Anlayış ve dirayeti ile öne çıkan kız babası olarak Hz. Şuayb
Bu kıssayı; “Medyen’in Babası” serlevhasının altında işlesek neler okuruz, neler… Allah (cc) anlayabilmeyi nasip eylesin…
İlk güzergâhı kabul edersek; direk Mısır’dan Akabe’ye oradan Medyen’e gitmiştir… Eğer bu güzergâhı kullandıysa Hz. Mûsâ, burası 680 km’dir.
Diğer güzergâhta ise Hz. Mûsâ, Mısır’dan Sina çölüne doğru geliyor, Tuva vadisinden geçiyor; Şarmı’ş-şeyh’ten bir daha Akabe’ye doğru gidiyor, belki bir gemi ile karşıya geçiyor ve oradan Medyen’e geliyor. Eğer burasını takip ettiyse 800 kusur kilometrelik bir yol yürüyor.
وَلَمَّا وَرَدَ مَٓاءَ مَدْيَنَ وَجَدَ عَلَيْهِ اُمَّةً مِنَ النَّاسِ يَسْقُونَۘ وَوَجَدَ مِنْ دُونِهِمُ امْرَاَتَيْنِ تَذُودَانِۚ قَالَ مَا خَطْبُكُمَاۜ قَالَتَا لَا نَسْق۪ي حَتّٰى يُصْدِرَ الرِّعَٓاءُ وَاَبُونَا شَيْخٌ كَب۪يرٌ
“Medyen suyuna varınca, suyun başında (hayvanlarını) sulamakta olan bazı insanlar gördü. Bunların yanında da koyunlarını suya salmamak için uğraşan iki kız gördü. Mûsâ onlara, “(Koyunlarınızı burada tutmaktaki) maksadınız ne?” diye sordu. Onlar, “Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır” dediler.” (Kasas 28/23)
Bu ayetten biz çok mesele çıkarırız da ama özellikle şu 2 temel konuyu bu ayet üzerinden okuyabiliriz. Nedir bu 2 temel konu?
1. Hicret yolcusunun sorumlulukları
2. Kadın-erkek ilişkilerinin ölçüsü
Hz. Mûsâ Mısır’da bir söz vermişti: “Artık mücrimlere asla arka çıkmayacağım!” demişti. Bu ne demek? Kabuğuma çekileceğim mi demek… Asla! Mücrime arka çıkmamak, mazluma arka çıkmaktır.
Peki ne yaptı Hz. Musa? Tek bir soru?
قَالَ مَا خَطْبُكُمَاۜ / Mûsâ onlara, “(Koyunlarınızı burada tutmaktaki) maksadınız ne?” dedi.
“Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır” dediler.”
Kadın-Erkek İlişkilerinin Sorumluluk ve Sınırları
1. Gereksiz dikkatli davranma rolleri yok!
2. Gereksiz konuşma ve tavırlara girmek yok!
3. Gereksiz yakınlaşma yok!
4. Gereksiz detaylara girmek yok!
5. Gereksiz tavır ve davranışlara girmek yok!
فَسَقٰى لَهُمَا ثُمَّ تَوَلّٰٓى اِلَى الظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ اِنّ۪ي لِمَٓا اَنْزَلْتَ اِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَق۪يرٌ
“Bunun üzerine Mûsâ onların koyunlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip, “Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım” dedi.” (Kasas 28/24)
فَجَٓاءَتْهُ اِحْدٰيهُمَا تَمْش۪ي عَلَى اسْتِحْيَٓاءٍۘ قَالَتْ اِنَّ اَب۪ي يَدْعُوكَ لِيَجْزِيَكَ اَجْرَ مَا سَقَيْتَ لَنَاۜ فَلَمَّا جَٓاءَهُ وَقَصَّ عَلَيْهِ الْقَصَصَۙ قَالَ لَا تَخَفْ۠ نَجَوْتَ مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ
“Nihayet kızlardan biri utana utana yürüyerek ona gelip, “Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor” dedi. Mûsâ, onun (Şu’ayb’ın) yanına gelip başından geçenleri ona anlatınca Şu’ayb, “Korkma, o zalim kavimden kurtuldun!” dedi.” (Kasas 28/25)
O kız nasıl geldi Hz. Mûsâ’ya?
تَمْش۪ي عَلَى اسْتِحْيَٓاءٍۘ / “utana utana yürüyerek ona geldi.” Büyük bir hayâ ile ona geldi. Hayat olan hayâyı yansıtarak ona geldi. Bu gelişte; vakar var, iffet var, dirayet var, güven var, takva var; çünkü hayâ var; hayâ varsa bunlar var…
Gelip ne dedi Safura annemiz; “Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor” dedi.
Hz. Şuayb sözün sonunda ne der?
قَالَ لَا تَخَفْ۠ نَجَوْتَ مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ
“Korkma, o zalim kavimden kurtuldun” dedi.”
قَالَتْ اِحْدٰيهُمَا يَٓا اَبَتِ اسْتَأْجِرْهُۘ اِنَّ خَيْرَ مَنِ اسْتَأْجَرْتَ الْقَوِيُّ الْاَم۪ينُ
“O iki kızdan biri, “Babacığım, onu ücretle tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır” dedi.” (Kasas 28/26)
Helal ve meşru olanın önünü kapattığınızda hayâyı bu toplumda ikame edemezsiniz…
قَالَ اِنّ۪ٓي اُر۪يدُ اَنْ اُنْكِحَكَ اِحْدَى ابْنَتَيَّ هَاتَيْنِ عَلٰٓى اَنْ تَأْجُرَن۪ي ثَمَانِيَ حِجَجٍۚ فَاِنْ اَتْمَمْتَ عَشْرًا فَمِنْ عِنْدِكَۚ وَمَٓا اُر۪يدُ اَنْ اَشُقَّ عَلَيْكَۜ سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
“(Şuayb) dedi ki: Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşallah beni iyi kimselerden (işverenlerden) bulacaksın.” (Kasas 28/27)
قَالَ ذٰلِكَ بَيْن۪ي وَبَيْنَكَۜ اَيَّمَا الْاَجَلَيْنِ قَضَيْتُ فَلَا عُدْوَانَ عَلَيَّۜ وَاللّٰهُ عَلٰى مَا نَقُولُ وَك۪يلٌ۟
“Mûsâ, “Bu seninle benim aramdadır; bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bana haksızlık yok! Söylediklerimize Allah şahittir” diye cevap verdi.” (Kasas 28/28)
İki önemli soru:
1- Hz. Mûsâ belirlenen süreyi doldurduktan sonra mı Safura ile evlendi?
2- Yoksa evlendikten sonra mı süreyi tamamladı?
Eğer Hz. Mûsâ ve Safura validemiz, 8 yıl beklemişlerse bu evlilik için nasıl bir iffet ve nasıl bir sebat üzere olduklarını anlayabiliriz.
Eğer hemen evlenip Hz. Mûsâ’nın verdiği sözü tutmasının üzerinden de nasıl bir vefa ve nasıl bir sadakat üzere olduğunu anlayabiliriz.
Ödevimiz:
Haftaya Hz. Mûsâ’nın ilk vahyi aldığı sahneyi işleyeceğiz. Şu ayetleri biraz okuyun:
Tâhâ Sûresi 20/9-16 8 ayet
Kasas Sûresi 28/29-35 7 ayet
Ve Efendimiz’e gelen Alak Sûresi’nin ilk 5 ayeti ile bu ayetleri bir karşılaştırmalı okuyun.
Kur’ân-ı Kerim’de en fazla duasına yer verilen ve o dualar ile çok önemli mesajlar aktarılan peygamberdir. Kur’ân Hz. Mûsâ’nın tam 11 duasını bize aktarır. Bu 11 duadan 4’ü son birkaç dersimizde işlediğimiz Kasas Süresi’ndedir. Bunlar:
1. Bağışlanma duası: (Kasas 28/16)
2. İstikamet duası: (Kasas 28/17)
3. Kurtuluş duası: (Kasas 28/21)
4. Mahreç duası: (Kasas 28/24)
Hz. Ali, Hz. Ömer’i Hz. Osman’a işaret ederek şöyle dedi: “Allah’ın Kitabında Şuayb’ın kızlarının Mûsâ ya dediklerini işittin mi? İşte bu güçlü ve kuvvetli olandır.” (İbn Esir, Usdül Ğabe, 4/160)
Vakit Dua vakitidir:
رَبِّ اِنّ۪ي ظَلَمْتُ نَفْس۪ي فَاغْفِرْ ل۪ي فَغَفَرَ لَهُۜ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ
“Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet” dedi. Allah da onu affetti. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
قَالَ رَبِّ بِمَٓا اَنْعَمْتَ عَلَيَّ فَلَنْ اَكُونَ ظَه۪يرًا لِلْمُجْرِم۪ينَ
“Rabbim dedi, beni nimetlendirdiğin şeylerle mücrimlere kesin olarak arka olmayacağım artık.”
قَالَ رَبِّ نَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ۟
“Rabbim! Bizi zalim olan bir kavimden kurtar!”
رَبِّ اِنّ۪ي لِمَٓا اَنْزَلْتَ اِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَق۪يرٌ
“Ey Rabbim! Bana bahşedeceğin her hayra öylesine muhtacım ki!”