Sanat ve estetik, uzun bir süredir İslâm dünyasında en problemli ve anlaşılması zor alanlardan biridir. Özellikle Osmanlı’nın son dönemiyle birlikte İslâm dünyasının gerileyişi ve bunun üzücü bir sonucu olarak modern zamanlarda Müslümanların en fazla ihmal ettiği, zamana uygun sanatsal ifade ve kabiliyetlerin kullanılmadığı sanat ve estetik, bugün sinemadan müziğe, resimden diğer sanat dallarına İslâm dünyasında kapalı bir kutuya dönüşmüş gibidir. Hâlbuki sanat evrenseldir ve İslâm kültüründe insanın tabiatından gelen fıtrî sanat duyguları yanında bu faaliyetlerin meşrulaştırılması ve teşvikinde en önemli saik Allah’ın “cemâl” (güzel) sıfatı olmuştur. Kur’ân’da belirtildiği üzere en büyük sanatkâr Allah’tır. Gerek âlimler gerek mutasavvıflar yüzyıllardır kâinata bu nazardan bakmışlar ve yaratılan her şeyi bütünün bir parçası olarak görmüşlerdir. Bu vesileyle Allah, kâinatı ve kâinatın küçük bir örneği kabul edilen insanı da üstün yeteneklerle donatarak “en güzel biçimde” (ahsen-i takvim) olarak yaratmıştır. Yaratılış amaçlarından biri de Allah’ın sıfatları ile sıfatlanmak olan insan da bu sanat faaliyetlerine katılmalıdır ki kemâle erebilsin, kendisini ve Rabbini bilsin, kâinatı tanıyabilsin. Bu vesileyle bir Müslüman, kendisini ve çevresini güzelleştirmekle sorumlu tutulmuştur. İlke haline gelen “Allah güzeldir, güzeli sever” hadisi bu hususta Müslüman’a yol göstermiştir. Bu ilke doğrultusunda Müslümanlar, yüzyıllardır sanatın mimari, musiki, minyatür, hat gibi hemen her dalında özgün ve muhteşem eserler ortaya koymuşlardır.
Bugün Müslümanlar, tarih boyunca İslâm medeniyetinin en zirve dönemlerinden günümüze kadar ulaşan zengin bir kültür sanat mirasına sahip fakat sahip olunan sanatsal mirası anlama, bir adım öteye taşıma ve geliştirme noktasında ciddi eksiklikler var. Geçmişle övünmek bir kenara bırakılıp yıkılan medeniyet tekrar inşa edilmeye çalışılmazsa ortaya koyulan gayretler maalesef eskinin bir nevî tekrarı hatta taklidi olmaktan öteye gidemeyecektir.
Bu vesileyle Peygamber Efendimizi (sas) anlamak, O’nun inşa ettiği toplumdaki sanatı kavrayabilmek ve yaşadığımız dünyada estetiğin önemini anlamak adına Siyer Dergisi bu sayısında “Sanat” dosyası hazırladı. Konuya farklı açılardan bakarak okuyucuyu aydınlatacak, hatta somut öneriler ile sanata dair reaksiyona vesile olacak uzman yazılarının yanında, yine soruşturma ile sanatçıların değerli katkıları da yayınlandı. Röportaj, İslâm estetiği üzerine çalışmalar yürüten, sanat dünyasının yakından takip ettiği Prof. Dr. Turan Koç ile yapıldı. Dosya konusunun dışında birçok farklı konuya pencere aralandı.
Gayret bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.