Siyer Yayınları mutfağında bu ay dokuz güzide eser okuyucularıyla buluşuyor.
– Yahya Harun Toprak’ın kaleme aldığı “Dünyaya Benimle Bak” adlı eserde; dünya bütün cazibedarlığı ile karşımda durmuşken, onu reddedip hakikat yolunda dik durmak son derece zor geliyordu. Hâl böyleyken bir anda yüklenip çok çalışırsam sürekliliği sağlayamayabilirdim, ancak öte yandan gevşeklik gösterirsem de dünya beni her an yutup karanlıklar içine sürükleyebilirdi. İşte bu noktada, ta bin dört yüz yıl öncesinden gelen bir nur ile önümdeki bu karanlık aydınlığa kavuştu.
– Editör Doç. Dr. Cuma Karan’nın kaleme aldırdığı “Farklı Yönleriyle Hicret” adlı eserde; Hz. Âdem ve Şeytan ile başlayan hak batıl mücadelesinde inancını yaşamak isteyenler ile buna karşı çıkmak isteyenlerin savaşı dün olduğu gibi bugün de var, yarın da olacaktır. Hicret, dünya hayatının değişmez hakikatlerinden biridir. Bu gerçekliğin farkında olmak, kaybedilen şartların ötesinde, yeni bir nefes ve yepyeni bir yaşam için kaçınılmaz bir durumdur. Hicret sayesinde peygamberler, kendilerine dayatılan “ataların dinleriyle” mücadele edebilmişledir. Bu sebeple her Müslüman, muhâcir veya ensâr adayıdır. İki aday da ilahi nimet ile ödüllendirilmiştir. Ayet ve hadislerde bu konu ile ilgili müjdeler bu süreç devam ettiği müddetçe bakidir.
– Hatice Nur Ertürk’ün kaleme aldığı “Hz. Peygamber’in (sas) Duaları” adlı eserde; Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed’in (sas) duaları özelinde güzel örnekliğinin (üsve-i hasene) ve mesajının daha iyi anlaşılmasına katkı sunmak amacıyla hazırlanan bu çalışmada, O’nun yaşamı bir başka pencereden mercek altına alınmıştır. Tarihin belli bir dönemine ve belli alanlara indirgenemeyecek ölçüde hayatının her karesiyle sadece inananlara değil, tüm insanlığa hitap eden Allah Resûlü’nün, dualarının arka planı, bağlamı, zerafeti, sadra şifa üslûbu ve daha da önemlisi içeriği ile ilgili unsurlar ele alınarak akademik yöntem sınırları dâhilinde yansıtmak temel hedefimiz olmuştur.
– Elif Yüceer’in kaleme aldığı “Ezan Çiçeği” adlı eserde; Kimi yalnız, kimi çaresiz … Kiminin ömrü çileye kurulu, kiminin acısı sessiz … Aslında Ezan Çiçeği hepimizin hikayesi Umudun yeşereceği anın habercisi ve fıtrata bulaşan virüsle-rin temizleyicisi. Belki de özümüze atılan tohumların yeşermesi. Gönül odalarımızın kapısı Hucurat Suresi ile açılıyor bu hi-kayelerde … Bazılarının umudu geceye doğarken Ezan Çiçeği, sabahın aydınlığı ile yeniden yeşertecek mahzun yürekleri, tevhid, sabır ve teslimiyet ikliminde …
– Mücahit Yüksel’in kaleme aldığı “Fehmü’s-Sire” adlı eserde; Bir Müslüman olarak hayatımızın kalitesi, Kur’ân-ı Kerîm’i ve Hz. Peygamber’in hayatını sağlıklı bir şekilde öğrenip uygulamamıza bağlıdır. Şüphesiz ki bu amaca hizmet etmek için Hz. Peygamber’in hayatını anlatma gayretinde olan birçok siyer kitabı yazılmıştır. Allah Teâlâ, rızası için bu türden hizmetler sunan kullarını ecirle mükâfatlandırsın. Bizim bu kitabı yazmaktaki gayemiz ise aynı tarzda yazılmış siyer kitapları koleksiyonuna bir yenisini daha eklemek değildir. Maksadımız, Hz. Peygamber’in hayatına dair temel bilgileri özlü bir şekilde sunmanın yanı sıra günümüz Müslümanlarının sosyal hayatlarına, düşünsel dünyalarına ve eylemlerine bilinç noktasıda katkı sunacağına inandığımız çıkarımlarda bulunmaktır. Bu sebeple mümkün mertebe her başlığın ardından fasıllar açarak, o olaylarla ilgili bilince dayalı yorumlar yapmaya çalıştık.
– Hilal-Abdullah Kara’nın kaleme aldığı “Bitmeyen Sevda Hz.Selmân-ı Farisî” adlı eserde;
Selmân-ı Farisî’nin hayatı kalbe düşen hakikat kıvılcımıyla başlayan muhteşem bir arayış hikâyesidir. Hakikat arayışı onu ilâhî aşka yöneltmiş, Esmâ-i İlâhî’yi andıkça kalbini aydınlatan nur onu tevhîd ile buluşturmuştu…
Ehl-i Kitab’ın öğretileri ona yetmeyince kalbini yakan arayış ateşi, onu beklenen Son Peygamber ile tanıştırdı. Bu uğurda önce malını sonra hürriyetini feda etti. Son Peygamber’e ulaşmak için köle olmayı Cân’a sefa saydı, vuslatı onun için bayram oldu.
En Sevgili hayatına dokunduğunda yeni bir yolculuk başladı. Bu kez kulluk yolculuğundaydı. Yolculuğu Hz. Peygamber’in, “Ey Selmân! Sen Allah ve Resûlü’nün mevlâsı, Ehl-i Beyti’sin!” iltifatıyla taçlandığında o, “Ben İslâm’ın çocuğuyum!” diye haykırıyordu…
– Mustafa Zeki Terzi’nin kaleme aldığı “Hz. Peygamber (sas) ve Hulefâ‑yi Râşidîn (r.anhum) Dönemi’nde Askerî Teşkilat” adlı eserde; Hz. Peygamber (sas) ve Hulefa-yi Raşidın (r.anhum) Dönemi’nde Askerı Teşkilatı adlı bu çalışma, farklı coğrafyalarda yürütülen fe-tihler sürecinde gerçekleştirilen askerı harekatların anlatıldığı bir çalışmadır. Bu dönem aralığında gerçekleştirilen irili ufaklı 120 askerı seferin nasıl düzenlendiği, orduların yönetimi, muharebe harekâtı ve deniz kuvvetleri gibi ilgi çekici konuların anlatıldığı çalışmanın sonunda resim, tablo ve ekler de bulunmaktadır.
– Bilal Güler’in kaleme aldığı “Bir Kureyş Romanı Fâtıma” adlı eserde;
Elinizdeki kitap her ne kadar Fâtıma’nın hikâyesi olsa da aslında bir sorgulamanın, arayışın ve bir umudun hikâyesi. Bulmanın, bulamamanın, kavuşmanın, kavuşamamanın, özlemle çöllere düşenlerin, inadına bekleyenlerin, vazgeçmeyenlerin hikâyesi. Çocuğu diri diri toprağa gömülen annelerin, özgürlük peşinde koşan kölelerin, sosyal ve ekonomik sınıflar arasında kaybolmuş kitlelerin, heykellere tanrı diye tapmaya alıştırılmış yığınların ve son peygamber beklentisi içinde olan haniflerin arayışı gibi dursa da aslında topyekün bir insanlığın arayışının hikâyesi. Bir tarafta, “Keşke o günü görebilseydim!” diyenlerin; öte yandan, ayağına kadar gelen fırsatı tepenlerin hikâyesi. Soğuk ve uzun çöl gecelerini süsleyen inatçı filin, güzel ötüşlü Hüdhüd’ün, söz cambazı şairlerin, düzenbaz kâhinlerin, Allah’ın ikramı zemzemin, yaşlı Abdulmuttalib’in, eşkıya Cündep’in, iyi yürekli Sa’sa’nın, gizemli rahip Sergius’un, Bizanslı marangoz Bâkûm’un, bir grup faziletli adamın, kutsal şehir Mekke’nin, yemyeşil Yesrib’in ve kadim topraklar Şam’ın hikâyesi.
– İbrahim Dağılma’nın kaleme aldığı “Mewlide Ehmede Xasi” adlı eserde; Zazaca alanında ilk defa bu şekilde Peygamber Efendimiz’in yaşamını anlatan özgün bir tarzda yazılmış çalışmadan oluşmaktadır.
Yayınlanan bu yeni eserlerimizin okuyucularımıza müjde, ilim dünyamıza katkı olması temennisiyle…
Eserler hakkında detaylı bilgi ve sipariş için: www.siyerkitap.com – 0212 544 76 96