Vakfımızın birçok yerde oluşturduğu ilim halkaları olan “Suffa Meclisleri” dönemin 2. muallimler toplantısı ile devam ediyor…
Bu dönemin 2. muallimler toplantısında Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Kur’an Mualliminde Olması Gereken Vasıflar” başlığında, çok önemli mesajları bizlerle paylaştı. Katılımcı kardeşlerimizin soruları ile daha da zenginleşen toplantımızın hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Toplantıdan Bazı Cümleler:
Muâz b. Cebel’den (ra) rivayetle: Resûlullah (sas) buyurdu ki:
“İlim öğreniniz. Çünkü Allah için ilim öğrenmek haşyettir. İlim talep etmek ibadettir. İlmi müzakere etmek tesbihtir. İlmi aramak, araştırmak cihattır. Onu bilmeyene öğretmek sadakadır. Ehil olan kimselere bolca vermek Allah’a yaklaşma vesiledir. Zira onunla helal ve haramlar bilinir. İlim Cennet ehlinin feneridir. Issızda insana yakın dosttur. Gurbette arkadaştır. Yalnızlıkta sohbet edilendir. Sevinçte ve zararda yol gösterendir. Düşmana karşı silahtır. Dostun yanında süstür. Allah ilimle kimi kavimleri yüceltir, onları hayırda öncü ve imam kılar. İzleri takip edilir. Fiilleri rehber olur. Fikirlerine müracaat edilir. Melekler onların dostluğunu isterler, kanatlarını onlara sürerler. Kuru ve yaş her şey, deniz hayvanları ve sürüngenler, yırtıcı hayvanlar, ehli hayvanlar hepsi onlar için af dilerler. Çünkü ilim kalbi cehaletten kurtarıp dirilten hayattır. Gözleri karanlıktan kurtaran ışıktır. Kul ilim ile hayırlılar menziline ve dünya ve ahiretteki yüksek derecelere ulaşır. İlmi tefekkür etmek oruca denktir. İlim dersi (gece) kıyamına denktir. Onunla akrabalık bağları tazelenir, helal haramdan ayrılıp bilinir. İlim imamdır, amel de ona tâbîdir. Mutlular ona ilham olunur, bedbahtlar ondan mahrum edilir.” (İbn Abdilberr, Câmiu’l-Beyân, I, 238-239)
Muâz b. Cebel’den (ra) bir başka rivayet:
Peygamber Efendimiz Muâz b. Cebel’i (ra) Yemen’e gönderirken kendisine bir çok tavsiyelerde bulunmuş, âdeta onun kısa süre içinde idari, siyasî, ilmî ve manevî yönden bir memleketi idare edebilecek olgunluğa ulaşabilmesi için vereceğini vermiş, aktaracağını aktarmıştı.
Peygamber Efendimiz yaya olarak Hz. Muâz’ı yolcu ederken, binek üzerinde bulunan Hz. Muâz bir taraftan utanıyor, bir taraftan da canından çok sevdiği Efendisinden ayrılmak istemiyor, onun için de Resûlullah’ın emir ve tavsiyelerini öğrenmeye devam ediyordu. Hz. Muaz (ra):
“Ya Resûlullâh! Bana tavsiyelerde bulun!” dedi. Peygamber Efendimiz:
“Ya Muâz! Her ne halde ve nerede olursan, ol, Allah’tan kork!” buyurdu.
Hz. Muaz b. Cebel (ra):
“Ya Resûlullâh! Bana tavsiyeni artır!” dedi. Peygamber Efendimiz:
“(Bir günah işlersen) günahın arkasından, hemen bir hasene (sevap elde edeceğin bir amel) işle ki, işlemiş olduğun hasene, günahını yok etsin!” buyurdu.
Hz. Muaz b. Cebel (ra):
“Ya Resûlullâh! Bana tavsiyeni biraz daha artır!” dedi. Peygamber Efendimiz:
“Ya Muâz! İnsanlara güzel ahlakla muamele et!” buyurdu.
Muâz b. Cebel bir daha: “Ya Resûlullâh! Bana tavsiyeni biraz daha artır!” deyince, Efendimiz (sas): “Bunları yap, bunlar sana yeter!” buyurdu.
Kur’an Mualliminde Olması Gereken Vasıflar:
1. Hamil olmalı/ Hakkı ile taşımalı
2. Hadim olmalı/ Hizmet etmeli
3. Hâris olmalı/Bekçisi, koruyucusu olmalı
4. Hasbi olmalı/Beklentisiz olmalı
5. Hatib olmalı/Yaşayarak anlatmalı.