Siyer Vakfımızın Hicri 1440 Sahabe Yılı projesi kapsamında düzenlenen, Anadolu ve Yurtdışında çeşitli bölgelerde gerçekleştirilmesi planlanan Yıldızlardan Dersler programlarının üçüncüsü gerçekleştirildi.
Genç İHH’nın organizasyonuyla Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde gerçekleştirilen programa ilgi yoğundu.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Sahâbe Nesli ve Hicret” konusunu anlattı.
Konuştuklarımızı ve dinlediklerimizi, meclislerde bırakmayıp hayatlarımıza yansıtma adına bir gayret içinde olmamız gerektiğini söyleyerek sözlerine başlayan Hocamız, meselenin tarihten konuşmak değil, tarihi konuşarak hayatlarımıza intizam vermek olduğunu söyledi.
Hicretin sadece bir beldeden başka bir beldeye göç etmek, toprak değiştirmek olmadığını belirten Hocamız, hicretin teslimiyet, samimiyet, kardeşlik gibi farklı boyutlarına değindi.
– Hicret teslimiyettir.
– Hicret samimiyettir.
– Hicret kardeşliktir.
– Hicret zaferdir.
– Hicret devlettir.
– Hicret medeniyettir.
Sahâbe ve Hicret dediğimiz zaman öncesinde ve sonrasında olmak üzere 5 meseleyi konuşmamız gerektiğini söyleyen Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, bu 5 meseleyi bizlerle paylaşarak konuşmalarına devam etti.
– Peygamberler ve Hicret
Efendimizin (sas) ifadesiyle; Hicret etmemiş hiçbir peygamber yoktur.
Hicret, ilk peygamber ve insanlığın atası olan Hz. Âdem ile birlikte başladı. Hz. Âdem’in hicreti cennetten dünyaya, Hz. Havva anamız ile buluşuncaya kadardı.
Hz. Nuh’un hayatı hicret ile neticelendi. İman atamız olan Hz. İbrahim’in hayatı hicret üzere kurulmuş bir hayattı.
– Peygamberimiz ve Hicret
Peygamber Efendimizin (sas) peygamberliğinin 10. yılına kadar Mekke’den umudunu kesmedi ve Mekke’de yaşayanlara hakikati ulaştırma adına çalmadık kapı bırakmayana kadar çalıştı. Daha sonrasında Medine’ye Hicretin kapıları açılmış ve Efendimiz (sas) de bir hicret yolcusu olmuştur.
– Sahabe ve Hicret
Kur’an ayetlerinde geçmiş Peygamberler üzerinden anlatılan Hicret kıssaları ve Efendimizin (sas) muallimliği, Sahâbenin hicret ufkunu şekillendirdi. Sahabe nesli, Allah Resulünden ﷺ öğrendikleri Hicret ruhu ile dünyanın dört bir tarafına dağıldılar. O kutlu nesil şunu dedi: “Varsın bedenlerimiz bu dünyada Medine’den uzak olsun, yeter ki O’nun ﷺ sancağı boynu bükük kalmasın.”
Sahâbe ve Hicret dediğimiz zaman iman adına birçok fedakarlığı ortaya koymuş, iman davasının ve hakkın ikamesinin büyük fedakarlıklara istediğini bizlere öğreten, kaderleri hicret olmuş bir nesil demiş oluruz.
– Âlimler ve Hicret
Âlim, Peygamber Efendimizden (sas) öğrendiği hakikatleri ondan öğrendiği şekliyle önce kendi içselleştirerek, ulaşabildiği kadar insanlara ulaştırmaya çalışan yani verasetin hakkını yerine getirendir. Bu verasetin hakkını verme gayretinde olanların hayatlarına baktığımızda da hicreti görürüz. Hicret nasıl Sahâbenin kaderi olmuşsa, onlardan sonra gelenlerin de kaderi olmuştur.
– Biz ve Hicret
Hz. Peygamber (sas) “Muhacir, günahlardan sevaplara hicret edendir. Mücahit ise kendi nefsi ile cihat edendir.” buyurdu. Sahabe nesli veya alimlerimiz gibi Hicreti kader edinemiyoruz, ama gelin bu Nebevî sözlerin gölgesinde hicret edelim.
Günahlardan sevaplara hicret konusunda hepimiz kendimizi sorgulayalım. Hicret edeceğimiz günahımız mı yok, yoksa hicret işimize gelmiyor mu?
Resûlullah’ın (sas) hicret ile Yesrib’i Medineleştirdiği gibi, bizler de Yesribleşen evlerimizi Medineleştirelim.
Allah Resûlü (sas) Yesrib’i Medine kılarken 3 alanı inşa ve ihya etti.
1- İlim ve Fikir
Allah adına okuyup, hareket edeceğiz. Eğer başarabilirsek bu bize marifet ufkunu kazandıracak.
2- Duygu ve Âlem
Allah Resûlü (sas) duyguları sağlamlaştırdı, iradeyi eğitti. Böylece o duygulardan doğru ameller çıktı. İradenin hakkını vermeden amelleri düzeltemeyiz. Eğer başarabilirsek bu da bize muhabbet ufkunu kazandıracak.
3- Görüş ve Değer
Bu alanı inşa ettiğimizde kazanacağımız şey ise basiret ve feraset ufku kazandıracak.
Bu üç alanı inşa edebilirsek eğer nerede olursak olalım, orayı Medineleştirmiş olacağız inşallah.
Sahâbe Yılı kapsamında icra edilen Yıldızlardan Dersler programlarının bir sonraki programı; 10 Aralık 2018 tarihinde, Konya Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.