Her ribat bizde bir tecdide yol açmalı…
Beden tecdidi
Yürek tecdidi
Akıl tecdidi
Fikir tecdidi
Amel tecdidi
“Ey İman Edenler! Sabredin, sabırda yardımlaşın, siperlerinizi/ mevzilerinizi koruyun. Allah’tan hakkı ile korkun. Umulur ki, kurtuluşa erersiniz.” (Ali İmran Sûresi, 200)
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten meneden bir ümmet bulunsun. İşte kurtuluşa/felaha erenler yalnız onlardır.” (Ali İmran Sûresi, 104)
Ümmet; sözlükte: “yönelmek, kastetmek; öne geçmek, imam olmak” mânalarındaki emm kökünden türeyen bir kelimedir.
Râgıb el-İsfahânî ümmeti “aynı dine inanma, aynı zamanda yaşama veya aynı mekânda bulunma gibi önemli bir unsurda toplanan gruplar” diye açıklamıştır. (el-Müfredât, “emm” md.)
Kur’an’dan bir hakikati daha öğreniyoruz ki, hayvanlar da kendi içlerinde birer ümmettir.
“Ve yerde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadı ile uçan bir kuş yoktur ki, onlar sizin gibi ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra Rablerinin huzuruna sevk olunacaklardır.” (En’am Sûresi, 38)
Ümmet-i İcabet
Ümmet-i Davet
Ümmet-i İcabet: Peygamberlerin davetlerine icabet edenler
Ümmet-i Davet: Halen bu davete icabet etmeyip, davete muhatap olanlar
KUR’AN’DA ÜMMET-İ MUHAMMED
1. Ümmet-i Muhammed, en hayırlı ümmettir.
“Siz en hayırlı ümmetsiniz…” (Ali İmran, 110)
2. Ümmet-i Muhammed, en üstün ümmettir.
Din bu ümmetle kemale ermiş, nimet bu ümmetle tamamlanmıştır. (Maide, 3)
“Siz, yetmiş ümmeti yetmişe tamamlayan son ümmetsiniz. (geçmiş pek çok ümmetin sonuncusunuz) Siz, onların en hayırlısı ve Allah katında en değerli olanısınız.” (İbn Mace, Zühd 34)
3. Ümmet-i Muhammed, en dengeli ümmettir.
“Sizi mutedil, vasat yani dengeli bir ümmet kıldık.” (Bakara, 143)
4. Ümmet-i Muhammed, şehadeti en makbul ümmettir.
“İşte böylece bütün insanlığa şahitler olmanız için gönderildiniz.” (Bakara, 143)
5. Ümmet-i Muhammed, hakkı ayakta tutan en adaletli ümmettir.
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah’a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” (Maide, 8)
HADİSLERDE ÜMMET-İ MUHAMMED
1. Ümmet-i Muhammed, ümmet-i merhûmedir.
“Ümmetim, merhamete uğramış bir ümmettir. Ahirette azap görmeyecektir. Onun azabı / cezası, dünyada başına gelen fitneler / ağır imtihanlar, depremler, masum yere öldürülmeler gibi felaketler şeklinde verilir.” (Ebû Davud, Fiten, 7)
2. Ümmet-i Muhammed, topluca helake uğramayacaktır.
“Halbuki sen onların aralarında bulunduğun müddetçe Allah onları azaba uğratmaz.” (Enfal, 33)
“Rabbimden üç şey talep ettim, ikisini verdi, birini geri çevirdi. Rabbimden ümmetimi umumi bir kıtlıkla helak etmemesini talep ettim, bunu bana verdi. Ümmetimin suda boğulma suretiyle helak etmemesini diledim, bunu da bana verdi. Ümmetimin kendi aralarında savaşmamalarını da/birbirleriyle çekişmemelerini talep ettim. Bunu geri çevirdi.” (Müslim, Fiten, 20)
3. Ümmet-i Muhammed, asla dalalet üzerinde birleşmeyecektir.
“Ümmetim dalalet üzerine birleşmez. Öyleyse bir konuda ihtilaf olduğunu gördüğünüzde Sevad-ı Azam’a (büyük çoğunluğa) tâbi olun.” (İbn Mace, Fiten, 8)
“Allah bu ümmeti (veya Muhammed’in ümmetini) dalalette birleştirmez. Allah’ın eli cemaatin üzerinedir. Cemaatten ayrılan ateşe ayrılmış olur.” (Tirmizi, Fiten,7)
4. Ümmet-i Muhammed, kolaylık esası üzerine yürüyecektir.
“Ben Allah’ı birleyen, kolaylığa/müsamahaya dayanan bir dinle gönderildim.” (Ahmed b. Hanbel, el- Müsned 6/116)
5. Ümmet-i Muhammed, diğer ümmetler gibi en ağır imtihanını dünyaya karşı verecektir.
“Şüphesiz her ümmetin bir büyük fitnesi (imtihan vesilesi) vardır. Benim ümmetimin baş fitnesi (sıkıntı sebebi) de maldır.” (Tirmizi, Zühd, 26)
Ümmet-i Muhammed’den Olmanın Sorumlulukları nelerdir?
1. Ümmet-i Muhammed’in İslam’ı anlama, yaşama ve temsil etme sorumluluğu vardır.
2. Ümmet-i Muhammed’in, maddi ve manevi şahsiyetine zarar vermeme sorumluluğu vardır.
3. Ümmet-i Muhammed’in, Sünnet-i Muhammed ile ayakta durabileceğini unutmama sorumluluğu vardır.
4. Ümmet-i Muhammed’in, Ümmet-i İcabet’e; İslam’ın mesajlarını ulaştırma sorumluluğu vardır.
5. Ümmet-i Muhammed’in bir ve bütün olarak ümmetin maslahatını her şeyin önüne alma sorumluluğu vardır.
Ali İmran 104. ayetten neler anlamalıyız?
1. Ümmet içinde bir ümmet olsun.
2. Ümmet içinde bir maya topluluk bulunsun.
3. Ümmet içinde bir rafine cemaat korunsun.
4. Ümmet içinde hayra anahtar, şerre kilit olan, özel vazifeli bir grup kurulsun.
“İnsanlardan öyleleri vardır ki hayrın anahtarları, şerrin de kilitleridirler. Öyle insanlar da vardır ki şerrin anahtarları, hayrın kilitleridirler. Ne mutlu Allah’ın hayra anahtar kıldığı kimselere! Yazıklar olsun şerrin anahtarı olanlara!” (İbn Mace Kitabü’s-Sünne, 237)
5. Ümmet içinde marufu emreden, münkeri/kötülüğü izale eden ve bunun nasıl olduğunu gösteren bir çekirdek kadro oluşsun.
Ümmet’in zıttı nedir? Hizip
Ne fark var ümmet ile hizip arasında?
1. Ümmet dili birleştirir, hizip dili parçalar
2. Ümmet dili büyütür, hizip dili küçültür
3. Ümmet dili kuvvetlendirir, hizip dili zayıflatır
4. Ümmet dili yarıştırır, hizip dili rekabetlendirir
5. Ümmet dili ufukları alîleştirir, hizip dili hayalleri daraltır