VAHYİN EMİN MELEĞİNDEN MÜHİM BİR TAVSİYE: KOMŞULUK HAKKI
Muhteşem Ahlak Dersinde bu hafta, Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Vahyin Emin Meleğinden Mühim Bir Tavsiye: Komşuluk Ahlakı” başlığında, Komşuluk Hukuku’nun Kur’an ve Sünnet eksenindeki yerini anlattı. Hocamız, Kur’an’da Komşuluk, Sünnette Komşuluk, Komşuluk Ahlakı ve daha nice meseleyi çok önemli ayet ve hadisler ışığında izah etti.
Dersten Cümleler
İnsan sosyal hayatta üç temel bağa ihtiyaç duyar: Aile bağı, akraba bağı, komşuluk bağı…
Dersimizin başlığını hepinizin çok iyi bildiği bir hadisten ilham alarak,”Vahyin Emin Meleğinden Mühim Bir Tavsiye: Komşuluk Hakkı” şeklinde belirledik.
“Cebrail bana öyle komşuluk haklarından, öyle komşuluk haklarından bahsetti ki, ben arkasından komşunun komşuya mirasçı kılınacağını zannettim.” (Buhari, Edeb, 28; Ebû Davud, Edeb, 131; İbn Mace, Edeb, 4)
Vahiy iki ayrılıyor: Vahiy Metluv ve Vahyi Gayri Metluv…
Ebu Ümame el-Bahili’nin Veda Haccı sırasında şahit olduğu bir tablo…
Dört ana başlık altında konu işlenecek:
1- Kur’an’ı Kerim’de Komşuluk
2- Sünnet-i Seniyye’de Komşuluk
3- Kulların Hukuku Çerçevesinde Komşuluk
4- Saadet Asrı’nın Rehberliğinde Komşuluk
1: Kur’an’ı Kerim’de Komşuluk
Dolaylı olarak komşuluktan bahseden ayetler: Tahrim 11. Ayet, Ahzab 60, 61. Ayetler, Tevbe 6. Ayet, Mümtehine 8. Ayet, Maun Süresi…
Doğrudan komşuluktan bahseden ayet: Nisa Süresi’nin, 36. ayet…
“Yalnız Allah’a ibadet edip, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Ana-babaya, akrabalara, yetimlere, miskinlere, yakın komşulara, uzak komşulara, yanındaki arkadaşlarına, yolda kalmışlara, elinizin altındakilere de ihsanda bulunun. Muhakkak ki Allah kendini beğenen ve övünüp duran kimseleri sevmez.” (Nisa Süresi, 4/36)
Birincisi, “buradaki uzaklık yada yakınlık mesafe değil, din yakınlığı ve uzaklığıdır” diyenler…
İkincisi ise, “hem akraba hem komşu olanların yakın, sadece komşu olanları uzak komşu olduğunu” söyleyenler…
Üçüncüsü; “komşuluk meselesinin ne din ile ne de nesep ile alakası yok, buradaki beyan mesafe ile alakalıdır” diyenler…
Hz. Aişe annemiz bir gün soruyor: “Ya Resulullah! İki tane komşum var, bazen ikram ve ihsan da bulunmak istiyorum. Hangisini öncelleyeyim?
Efendimiz’in cevabı: “Sana kapısı en yakın olanı tercih et!”
“Yakın komşu bırakılıp da uzaktaki komşudan iyilik yapılmaya başlanılmaz. İyilik yapmaya uzaktaki komşudan ziyade yakındaki komşu daha fazla hak sahibidir.” (Buhari, Tarihü’l-Kebir, 7/42; Edebü’l-Müfred, 59)
“Aynı vakitte iki komşudan davet vuku bulursa, önce komşu olarak yakın olanın davetine git, iki komşun aynı güne ama farklı zamanlarda seni davet ederse, ilk davet edenin, davetine icabet et!” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/408)
Yakın ve uzak komşu nasıl ve neye göre tespit edilecek?
Hz. Ali’ye göre, kişinin evinin önünden bağırınca sesini duyurduğu yere kadar herkes komşusudur.
İbn Şihab ez-Zühri’ye ve Hasan-ı Basri’ye göre dört yönden 40’ar ev adamın komşusudur.
Komşuna haksızlık etmeyecek, onu soymayacaksın.
Komşunu adaletle yargılayacaksın.
Komşunun canına zarar vermeyeceksin.
Komşun günah işlerse onu uyaracaksın.
Komşunu kendin gibi seveceksin.
Komşunun evine, hanımına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne,eşeğine,hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.” (Levililer ve Çıkış)
2- Sünnet-i Seniyye’de Komşuluk
1- Komşularımızın dertleri ile alakadar olmak, Ümmet olmanın en temel şartıdır.
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” (Hakim, Müstedrek, 2/15)
“Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına faydalı olandır. Yine Allah katında komşuların en hayırlısı, komşusuna en çok hayrı dokunandır.” (Tirmizi, Birr, 28)
“Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, komşusuna iyilikte bulunsun. Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, komşusuna ikram etsin.” (Buhari, Edeb, 29; Müslim, İman 18; Beyhaki, Şuabü’l-İman, 4/235)
Seven, sevdiğinin sözlerinden etkilenir.
2- Komşularımızın bizden emin olması, imanın kemalatı, cennetin vesilesidir.
“Vallahi la yu’minu, Vallahi la yu’minu, Vallahi la yu’minu/ Vallahi iman etmiş olamaz, Vallahi iman etmiş olamaz, Vallahi iman etmiş olamaz!”
“Komşusu kendisinden emin olmayan kimse iman etmiş olamaz!” (Müslim, İman, 18; Ahmed b. Hanbel, el- Müsned, 1/387)
“Kötülüklerinden komşusunun emin olmadığı kişi Cennet’e giremez.” (Buhari, Edeb, 29; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/387)
“Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir kul kendisi için istediğini komşusu için veya bir başka kardeşi için istemedikçe iman etmiş olamaz.” (Müslim, İman, 17; İbn Mace, İman, 9)
3- Komşularımızın şehadeti, Allah katında çok değerlidir ve beratı kazanmanın en önemli sebebidir.
“Bir Müslüman ölür de, en yakın komşularından üç kişi, onun hakkında iyi bir şahitlik yaparsa, Allahu Teala şöyle buyurur: ‘Bildikleri hususta kullarımın şahitliğini kabul ettim ve bende kuluma ait bildiğim bütün günahları affettim.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/408; Hakim, Müstedrek, 1/534)
“Git komşularına sor, onları dinle! Eğer onlar sana iyi diyorlarsa iyisin, kötü diyorlarsa kötüsün.” (İbn Mace, Zühd, 25; Beyhaki, es-Sünen, 10/125)
Onların hayattaki şehadeti, değerinin tespiti, vefatından sonraki şehadeti, beratın sebebidir.
4- Komşularımızın şikayeti, Allah katında bizi mahcup edecek ve rahmet kapılarını yüzümüze kapattıracak bir haldir.
“Kıyamet günü, komşusu yakasına yapışmış: ‘Rabbim! Bu komşum kapıyı yüzüme kapattı ve iyiliğini benden esirgedi!’ diyecek, olan nice komşular vardır.” (Buhari, Edebü’l-Müfred, 60)
“Ey Mümin Hanımlar! Sizden hiçbiriniz komşusunun hediyesini velev ki yanmış bir et parçası bile olsa asla küçümsememesin.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/64)
“O kadında bir hayır yoktur ve o cehennem azabına çarptırılacaktır.”
“O kadın hayırlı bir kadındır ve o, cennet ehlindendir.” (Buhari, Edebü’l-Müfred, 66; Hakim, Müstedrek, 4/284; Suyuti, ed-Dürrü’l-Mensur, 2/529)
3- Kulların Hukuku Çerçevesinde Komşuluk
“Senden borç isterse, ona borç verirsin.
Senden yardım isterse ona yardımda bulunursun.
Muhtaç duruma düşerse ona el uzatırsın.
Hastalanırsa onu ziyaret edersin.
Vefat ederse cenazesini uğurlarsın.
Ona bir hayır isabet ederse, buna sevinir ve onu tebrik edersin.
Eğer ona bir musibet gelirse buna üzülür ve ona taziyede bulunursun.
Tencerenin kokusu ile onu rahatsız etmezsin.
Komşunun evini gözetlemek ve ona gelecek rüzgarı kapatmak maksadı ile ondan izin almaksızın binanı onun binasından daha yükseğe yapmazsın.
Güzel bir meyve aldığında ona da hediye gönderirsin.
Eğer bunu yapamayacaksan, onu komşuna göstermeden gizlice evine götürürsün.
Çocuklarını satın aldığın eşyalardan bir parçayla dışarı çıkararak komşunun çocuklarını huzursuz etmezsin.”
“Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah’ın rahmeti ile esirgediği az kimseler hariç komşunun hakkı asla tam anlamı ile ödenemez.” (Beyhakî, Şuabü’l-İman, c. 7, s. 83; Kurtubî, el Câmi li Ahkami’l Kur’an, c. 5, s. 188; İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, c. 10, s. 446)
“Evin komşusu, eve başkalarından daha fazla hak sahibidir. Yakınındakine sahip olmada ilk hak komşunundur.” (Tirmizi, Ahkam, 31, 32)
Hz. Ali: “Güzel komşuluk, komşuya eziyet etmemek değil, asıl güzel komşuluk komşunun eza ve cefasına karşı sabretmektir.” (Ali el-Muttakî, Kenzu’l-Ummal, 16/85)