Siyer Vakfımızın Hicri 1440 Sahabe Yılı projesi kapsamında düzenlenen, Anadolu ve Yurtdışında çeşitli bölgelerde gerçekleştirilmesi planlanan Yıldızlardan Dersler programlarının ilki gerçekleştirildi.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın anlatımıyla, hayatlarımızdaki anahtar kavramların Sahâbe efendilerimizin hayatlarındaki yerini öğrenmeye gayret edeceğimiz “Yıldızlardan Dersler” programının ilki, Yedi Hilal Derneği’nin organizasyonuyla Batman’da icra edildi.
Katılımın ve ilginin yoğun olduğu program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Akabinde söz, “Sahâbe Nesli ve Cihad” konulu konferansını yapmak üzere Muhammed Emin Yıldırım Hocamıza tevdi edildi.
Yeryüzünde “Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razı” makamına erişmiş olan bir başka nesil olmadığını belirten Hocamız, Resûlullah’ın (sas) yoğurduğu o kutlu neslin önüne diz çökebilirsek, sahabe neslinin de bizi adam edeceğini söyledi ve sahabe neslini şu 5 cümle ile özetledi:
– Sahâbe nesli, her biri birer iman kahramanı olan bir nesildi.
– Sahâbe nesli, her biri birer ahlak abidesi olan bir nesildi.
– Sahâbe nesli, her biri ibadet iştiyakı ile yanan bir nesildi.
– Sahâbe nesli, cihadı aşka dönüştürmüş bir nesildi.
– Sahâbe nesli, cihadın meyvesi olan şehadeti en büyük sevda olarak edinmiş bir nesildi.
Bugün Müslümanlar olarak bizlerin, kavramlarımıza doğru anlam yüklemeyerek onlara zulüm ettiğini belirten Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, bu kavramlardan birinin de cihad olduğuna dikkat çekti ve cihad kavramına karşı bazı farklı yaklaşımları bizlerle paylaştı.
– Cihad kavramının içini tamamen boşaltanlar.
– Cihadı yalnızca savaş olarak görenler.
– Cihadı yalnızca tebliğden ibaret görenler.
Bu üç yaklaşımın da eksik ve hatalı olduğunu belirten Hocamız şunları söyledi: “Cihad kavramı, cehd kökünden gelir. Cehd ise, gücünün son damlasına kadar Allah adına ve Allah namına gayret göstermektir. Bu gayret mal ile olur, ilim ile olur, beden ile olur, kalem ile olur, yeri ve zamanı geldiğinde de savaş meydanlarında olur. Dolayısıyla cihad yalnızca bir alana hapsedilecek bir kavram değildir.”
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız konferansının devamında “Sahâbe ve cihad” konusunu bizlere vermiş olduğu 5 madde ekseninde işledi.
1- Sahâbe ve cihad dediğimiz zaman, Allah Resûlünden (sas) 23 sene boyunca kesintisiz olarak alınmış bir ders demiş oluruz.
Furkan Suresi 51. Ayeti, Ankebut Suresi 68. Ayete baktığınız zaman Allah’ın (cc) cihad kavramına yüklediği anlamı göreceksiniz ve neden 23 yıllık bir ders dediğimizi anlayacaksınız. Cihad, Allah Resûlünün (sas) gündeminden 23 yıl boyunca düşmemiştir. Peki, bu kadar yıldır hayatta olan bizlerin gündeminde mi cihad?
2- Sahâbe ve cihad dediğimiz zaman, 23 yıl boyunca süren dersin nasıl büyük bir derde, o derdin de nasıl büyük bir aşka dönüştüğüne şahit olmuş oluruz.
Allah Resulü’nün (sas) vermiş olduğu ders sahabede bir derde dönüştü, dertleri de onlarda aşka dönüştü. Onlar dertlerini sevda edindikleri için; aile, mal, dünya veya korkuları onlara engel olamadı ve sevdaları için coğrafyalar aşarak dünyanın dört bir tarafına Allah’ın (cc) yüce olan o adını duyurdular.
Bu çağın Müminleri olan bizler, evlerimizden çıkamıyorsak, haftada bir gün sohbete gitmeye nazlanıyor, liselerin, üniversitelerin kapılarında “bir gence daha Allah’ı anlatabilir miyim” ızdırabı ile inlemiyorsak, bu bizlerdeki o aşkın eksikliğindendir. Bizim, işte bu aşkı Sahâbenin hayatlarından öğrenmeye ihtiyacımız var.
3- Sahâbe nesli, her ibadette olduğu gibi, cihadın da fıkhını öğrenerek bu ibadeti yerine getirdi.
İslam şakaya gelecek bir din değil, cihad da yalnızca heyecan ve hamasetle yapılacak bir şey değildir. Cihad ibadeti de onun fıkhına göre yapılmalı, atılan her adım fıkha uygun olmalıdır.
4- Sahâbe ve cihad dediğimiz zaman, sadece erkeklere, gençlere, hocalara ait olmayan, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, hocasıyla, talebesiyle, tüccarıyla tüm Müslümanların sorumluluğunda olan bir kavramdan bahsetmiş oluruz.
Cihad yalnızca erkek işi değildir, bir iman işidir.
5- Sahâbe nesli ve cihad dediğimiz zaman şunu demiş oluruz: “Herkes her işi yapamaz ama herkesin yapacağı bir iş vardır.”
Sahâbe nesli hep aynı yoldan cihad etmediler. Kimisi cihadı diliyle, kimisi bileğiyle, kimisi parasıyla, kimisi ilmiyle yaptı ama gerektiğinde hepsi savaş meydanlarının da hakkını verdiler. Evet, cennet bir tanedir ama cennetin yolu bin tanedir. Ne olur, cihad kavramını yalnızca savaş ile daraltmayalım. Sahâbeden bazıları hiçbir savaşa katılmadıkları halde Allah Resûlünden (sas) cennet müjdesi aldılar. Bugün de dünya; elindeki kalemle, önündeki bilgisayarla cihad edecek gençleri bekliyor.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, cihad konusunda Sahâbenin rehberiyetinin hayatlarımızda tam anlamıyla karşılık bulması adına, cihad için ihtiyacımız olan şu 6 maddeyi bizlerle paylaşarak sözlerini noktaladı.
1- Selim bir niyet
Cihad yalnızca Allah için yapılır, birileri takdir etsin, ne kahraman adam desin diye değil.
2- Ehliyet sahibi bir rehber
Önümüzde bizlere yol gösterecek, tecrübe, ilim, irfan ve cihad sahibi âlimlere ihtiyacımız var.
3- Kapsamlı bir fıkıh
Biz üç şeye karşı cihad ederiz: Düşmana karşı, nefsimize karşı, şeytana karşı. Bu üç alanda yapılan cihadımızda da o alanın fıkhına göre hareket ederiz.
4- Derin bir aşk
Rabbimiz hepimize bizi yataklardan kaldıracak, uykularımızı kaçıracak, gecemizi gündüze katarak İslam adına koşturacağımız bir aşk nasip etsin. O aşka sahip olursak eğer, bize ne yol, ne engel, ne düşman dayanır.
5- Cihadı hakkıyla yerine getirecek bir hazırlık
Eğer hala sabah namazına kalkamıyor, yorganı üstümüzden atamıyor, televizyonun ve sosyal medyanın önünde saatlerce vakit öldürüyorsak, ne olur Kudüs’ten, Halep’ten, şehadetten önce bu meseleyi konuşalım.
6- Güçlü bir sebat
Karşılaştığımız zorluklara aldırmadan, rüzgar farklı yönlerden estiğinde de yelkenleri indirmeden yolumuza devam edeceğimiz güçlü bir sebata ihtiyacımız var.
Meydanlarımızı cihad meydanlarına dönüştürelim, nicelerini İslamla buluşturalım, nicelerinin gönlünde var olan yanlışları izale edelim ve Rabbimizin huzuruna cihad sorumluluğumuzun hakkını yerine getirmiş olarak gidelim. Rabbimiz bizlere yardım etsin, hepimizi bu çizgiye taşısın inşallah.