Siyer Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Siyer
    • Siyer Usulü
    • Siyer Kaynaklarımız
    • Türkçe Siyer Kaynakları
    • Siyer Programları
  • Haberler
  • Makaleler
    • Ahlak
    • Akaid-Kelam
    • Büyüklerin Ayak İzi
    • Hadis
    • İbadet-Fıkıh
    • Muhtelif
    • Sahabe
    • Siyer
    • Kuran-Tefsir
  • Video Arşivi
  • İletişim
Siyer Vakfı Siyer Vakfı
  • AR
  • EN
Siyer Vakfı Siyer Vakfı Siyer Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Siyer
    • Siyer Usulü
    • Siyer Kaynaklarımız
    • Türkçe Siyer Kaynakları
    • Siyer Programları
  • Haberler
  • Makaleler
    • Ahlak
    • Akaid-Kelam
    • Büyüklerin Ayak İzi
    • Hadis
    • İbadet-Fıkıh
    • Muhtelif
    • Sahabe
    • Siyer
    • Kuran-Tefsir
  • Video Arşivi
  • İletişim
  • Haberler

Zülkarneyn’in Seddi ve Ye’cûc-Me’cûc Toplulukları

  • 1 Mayıs 2025

Sîret-i Enbiyâ derslerimizde Hz. Zülkarneyn ile alakalı yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu haftaki dersimizde Muhammed Emin Yıldırım hocamız “Zülkarneyn’in Seddi ve Ye’cûc-Me’cûc Toplulukları” serlevhasının altında Hz. Zülkarneyn’in üçüncü önemli seferini ve bu seferinde karşılaştıklarını anlattı. Kehf sûresi 92-98 âyetleri arasında karşılaştığı topluluğu, Ye’cûc-Me’cûc meselesini ve bütün başarılarının sonrasında nasıl bir tavır takındığını çok önemli mesaj ve derslerle aktardı.

Dersten Cümleler

İlim meclisleri, cennet bahçelerinden bir bahçedir.

Kur’ân, Kehf sûresi’nin 83-98 âyetleri arasında 15 âyette Zülkarneyn’in kıssasını bize anlatıyordu.

Bugünkü dersimizde 92. âyetten 98. âyete kadar; 7 âyeti okuyacağız…

Bu âyetler üzerinden 15 soruya cevap bulabileceğiz. Nedir bu 15 soru?

1- Zülkarneyn’in üçüncü seferi olan iki sed arasına yaptığı yolculuğu neresidir? 
2- Zülkarneyn’in karşılaştığı iki sed nasıl sedlerdi?   
3- Zülkarneyn’in üçüncü seferinde karşılaştığı kavim nasıl bir topluluktur? 
4- Zülkarneyn söz anlamayan/kavramayan bir kavim ile nasıl ve ne yöntemle anlaştı? 
5- Zülkarneyn’in yeni bir sed yapma gayesi neydi? 
6- Zülkarneyn’in isimlerini duyduğu Ye’cûc ve Me’cûc kavimleri nasıl kavimlerdi? 
7- Zülkarneyn’in muhatap olduğu kavim ona ne teklif etti? 
8- Zülkarneyn kendisine yapılan teklife nasıl karşılık verdi? 
9- Zülkarneyn nasıl bir fetih ve iktidar anlayışına sahipti? 
10- Zülkarneyn orada bulunan kavimden neler istedi? Bu isteklerinin amacı neydi? 
11- Zülkarneyn nasıl bir sed inşa etti?  
12- Zülkarneyn’in inşa ettiği seddin bugüne mesajları nelerdir? 
13- Zülkarneyn’in inşa ettiği sed bugünlere ulaştı mı? 
14- Zülkarneyn’in bu kadar büyük zafer ve başarılarının altında yatan en önemli sebepler nelerdir? 
15- Zülkarneyn’in çağları aşan ve bütün bir insanlığa duyurduğu en büyük mesajı nedir?  

Kehf sûresi 92-98. Âyetleri içerisinde yer alan ve bize ipuçları veren kelime ve kavramlar şunlardır:

ثُمَّ اَتْبَعَ سَبَبًا

حَتّٰٓى اِذَا بَلَغَ بَيْنَ السَّدَّيْنِ وَجَدَ مِنْ دُونِهِمَا قَوْمًاۙ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ قَوْلًا

قَالُوا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ اِنَّ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ مُفْسِدُونَ فِي الْاَرْضِ فَهَلْ نَجْعَلُ لَكَ خَرْجًا عَلٰٓى اَنْ تَجْعَلَ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ سَدًّا

قَالَ مَا مَكَّنّ۪ي ف۪يهِ رَبّ۪ي خَيْرٌ فَاَع۪ينُون۪ي بِقُوَّةٍ اَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْمًاۙ

اٰتُون۪ي زُبَرَ الْحَد۪يدِۜ حَتّٰٓى اِذَا سَاوٰى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انْفُخُواۜ حَتّٰٓى اِذَا جَعَلَهُ نَارًاۙ قَالَ اٰتُون۪ٓي اُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًاۜ

فَمَا اسْطَاعُٓوا اَنْ يَظْهَرُوهُ وَمَا اسْتَطَاعُوا لَهُ نَقْبًا

قَالَ هٰذَا رَحْمَةٌ مِنْ رَبّ۪يۚ فَاِذَا جَٓاءَ وَعْدُ رَبّ۪ي جَعَلَهُ دَكَّٓاءَۚ وَكَانَ وَعْدُ رَبّ۪ي حَقًّاۜ

Verilen ders, bir tarih veya coğrafya dersi değil; bir iman dersidir.

ثُمَّ اَتْبَعَ سَبَبًا

“Sonra da diğer bir sebebi takip etti. / Sonra yine bir başka yol tuttu.” (Kehf 18/92) 

Hz. Zülkarneyn’in ilk seferi batıya, güneşin battığı yere, ikinci seferi doğuya, güneşin doğduğu yeredir. Şimdi üçüncü seferini bize anlatıyor. Kur’ân bu seferi güneş ile anlatmıyor; “seddeyni” iki seddin olduğu bir yere işaret ediyor.

حَتّٰٓى اِذَا بَلَغَ بَيْنَ السَّدَّيْنِ وَجَدَ مِنْ دُونِهِمَا قَوْمًاۙ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ قَوْلًا

“Nihayet iki sed/dağ arasına ulaştığında bunların ötesinde nerede ise hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu.” (Kehf 18/93) 

Kur’ân’ın “beyne’s-seddeyni” dediği yer, büyük ihtimalle Kafkas Dağları’nda bulunan Derbent ve Daryal geçitlerinin arasıdır.

Burada yaşayan kavim, o günler için Udinler olduğunu geçen ders söylemiştik. Udinler; Kafkasya’nın en eski yerli halklarından biridir.

قَالُوا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ اِنَّ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ مُفْسِدُونَ فِي الْاَرْضِ فَهَلْ نَجْعَلُ لَكَ خَرْجًا عَلٰٓى اَنْ تَجْعَلَ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ سَدًّا

Dediler ki: ‘Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye’cûc ve Me’cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir bedel (vergi) ödesek kabul eder misin?’ (Kehf 18/94) 

Ye’cûc ve Me’cûc kelimeleri Kur’ân’-ı Kerîm’de iki yerde geçmektedir. Biri burada Kehf sûresi 94. âyette; Udinler, Kafkasya’da kendilerine zarar veren iki topluluğu ifade ederken kullanmışlardır. 

Diğeri ise Enbiyâ sûresinin 96. âyetinde kıyamete yakın ortaya çıkacak iki kavmin vasıfları anlatılırken aktarılmaktadır.

حَتّٰٓى اِذَا فُتِحَتْ يَأْجُوجُ وَمَأْجُوجُ وَهُمْ مِنْ كُلِّ حَدَبٍ يَنْسِلُونَ

“Nihayet Ye’cûc ve Me’cûc’un (önleri) açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman;” (Enbiyâ 21/96) 

وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَاِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ اَبْصَارُ الَّذ۪ينَ كَفَرُواۜ يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا ف۪ي غَفْلَةٍ مِنْ هٰذَا بَلْ كُنَّا ظَالِم۪ينَ

“Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. ‘Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz’ derler.” (Enbiyâ 21/97)  

Ye’cûc ve Me’cûc, bir kavmin, bir ırkın ismi değil; bir zihniyetin, bir sıfatın ismidir.

E-c-c fiil kökü; “tutuşmak, alev almak, ateş yakmak, yanmak, hızlı koşmak, tuzluluktan ötürü yakıcı ve acı olmak” gibi anlamlara gelmektedir. Buna ilaveten e-c-c kök harfleri, “ateşin sesi ve hışırtısı, ateşin şiddeti, karışıklık, kaos” gibi anlamlarda da kullanılmaktadır. 

Tarihi kayıtlara dikkat edersek; Ye’cûc; Kimmerliler, Me’cûc ise; İskitlerdir. 

قَالَ مَا مَكَّنّ۪ي ف۪يهِ رَبّ۪ي خَيْرٌ فَاَع۪ينُون۪ي بِقُوَّةٍ اَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْمًاۙ

“(Zülkarneyn), ‘Rabbimin bana verdiği (imkân ve kudret, sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır. Şimdi siz bana gücünüzle yardım edin de, sizinle onların arasına sağlam bir engel yapayım’ dedi.” (Kehf 18/95)  

اٰتُون۪ي زُبَرَ الْحَد۪يدِۜ حَتّٰٓى اِذَا سَاوٰى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انْفُخُواۜ حَتّٰٓى اِذَا جَعَلَهُ نَارًاۙ قَالَ اٰتُون۪ٓي اُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًاۜ

“Bana, demir kütleleri getirin.” Nihayet (vadiyi demirle doldurup) iki dağın arasını aynı seviyeye getirince, “Ateşi körükleyin!” dedi. Artık onu kor haline getirdiği vakit, “Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim” dedi. (Kehf 18/96) 

Alüminyum 660°C’de (1220°F), bakır 1085°C’de (1985°F) ve demir 1538°C’de (2800°F) erimektedir.

Hz. Zülkarneyn’in Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman’dan ne kadar doğru ders aldığını görüyoruz.  

فَمَا اسْطَاعُٓوا اَنْ يَظْهَرُوهُ وَمَا اسْتَطَاعُوا لَهُ نَقْبًا

“Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.” (Kehf 18/97) 

قَالَ هٰذَا رَحْمَةٌ مِنْ رَبّ۪يۚ فَاِذَا جَٓاءَ وَعْدُ رَبّ۪ي جَعَلَهُ دَكَّٓاءَۚ وَكَانَ وَعْدُ رَبّ۪ي حَقًّاۜ

“(Zülkarneyn), ‘Bu, rabbimden bir rahmettir. Fakat rabbimin vaadi gelince O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.’ dedi.” (Kehf 18/98)  

Bu âyetteki mesajlar:

1- Hiçbir başarı ve zafer nefse mal edilmemelidir. 
2- Bütün başarı ve zaferleri insana bahşeden Rabbimizdir. 
3- Dünyada hiçbir şey ebedi değildir.  
4- Allah’ın belirlediği zamana kadar bazı şeyler varlığını devam ettirebilir. 
5- Allah’ın vaadi, kaderi, yasası haktır; bunlarda hiçbir değişme ve şaşma olmayacaktır.  

Muhasebeye vesile olması amacıyla sorulan bazı sorular:

– Hz. Zülkarneyn kendisine bahşedilen sebepleri çok isabetli kullandı. Ya biz? 
– Hz. Zülkarneyn Allah (cc) için batıya, doğuya ve kuzeye gitti. Ya biz? 
– Hz. Zülkarneyn muhatapları değişince üslubunu değiştirdi ama ilkelerini asla değiştirmedi. Ya biz? 
– Hz. Zülkarneyn yaptığı hiçbir işten dolayı insanlardan karşılık beklemedi. Ya biz? 
– Hz. Zülkarneyn elde ettiği başarıları ve zaferleri asla kendisine mal etmedi. Ya biz?  

Biz küçüğüz de yol büyük… Bu yolun hatırına bizi bağışla, bu yolda bizi sabit tut, bu yolda ayaklarımızı dinin üzerinde sabitleştir ve işin nihayetinde bu yolun rehberleriyle beraber bizleri cem eyle Allah’ım!

Paylaş:

  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

İlgili Yazılar

Etiketler
  • hz zülkarneyn
  • muhammed emin yıldırım
  • yecuc mecuc
  • yecuc mecuc toplulukları
  • zülkarneyn yecüc mecüc
  • zülkarneynin seddi
Önceki Yazı
  • Haberler

Tarihin Mümtaz Anneleri Kampı Başlıyor

  • 18 Nisan 2025
OKU
Sonraki Yazı
  • Haberler

Her Cezaevine Bir Kütüphane

  • 9 Mayıs 2025
OKU

Yaklaşan Etkinlikler

Haz 19
21:00 - 22:00

Hz. Peygamber’in (sas) Gençliği – 18. Bölüm

Takvimi görüntüle
Haberler
  • 1
    Siyer Dergisi’nden Çağımıza Ayna Tutan Dosya: “Çürüme” 34. Sayısı Çıktı!
    • 10 Haziran 2025
  • 2
    Tamir’Hane’ Lise 2025 Yaz Kampı Kayıtları Başladı!
    • 8 Haziran 2025
  • 3
    Ortanca İlk ve Orta Okul 2025 Yaz Programı Başlıyor
    • 1 Haziran 2025
  • 4
    Peygamberler Tarihi’nde Yeni Bir Süreç: Âl-i İmrân Ailesi
    • 21 Mayıs 2025
  • 5
    Zilhicce Ribatı Başlıyor! 
    • 17 Mayıs 2025
Siyer Vakfı
  • Hesap Numaralarımız
2011-2025 © Tüm Hakları Saklıdır.

Aramak istediğiniz konuyu yazın ve Enter'a basın.